banner102

Bir iktidar partisi kendisine yakıştırdığı isimden rahatsız olan bir duruma düşmüşse bunu düşünmemiz lazım. Neden  “Adalet ve Kalkınma Partisi” gibi güzel ve doğru anlamları içerisinde barındıran bir isimden neden rahatsız olunuyor, ? İsminden Adalet ve Kalkınmayı kaldıran AK parti neyi amaçlamaktadır. İnsan ister istemez bu iki kavramın aksini düşünmeden edemiyor. Ak parti, bu tavrı ile hukukta adil olmayacağını, kalkınma ve istihdamda önceliğin partili ve yandaşları kollayacağını mı söylemek istiyor. Öyle ya neden adalet ve kalkınma gibi güzel kavramlardan rahatsız oluyorsunuz. ? Bunu çok manasız bulduğumu ifade etmek istiyorum.

On üç yıl boyunca ülkeyi yöneten kişiler, Müslüman toplumun yüz yıl boyunca yaşamış olduğu sarsıntıları, ezilmişlik ve aşağılık psikolojisini çok iyi değerlendirdiğini söyleyebiliriz. İnsanın doğasında olan her iyileşmeye karşı olumlu tepki ve Müslümanlıktaki kanaat kavramı da bu aldatmacaya müsait zihni operasyona zemin hazırlamıştır. Anadolu insanının iyi niyeti, saf inanmışlığı, insanların dünyalık makam ve maddi çıkar uğruna toplumun değerlerini istismar edebilecekleri ihtimalini veya başka sebeplerle başarısız olabileceklerini hesaba katmayışı, algı operasyonlarını özümsemelerini sağlamıştır.

Ak parti yönetimi, insanlara üç önemli zaafları üzerinden algı yönetimi yapmakta ve onları siyaseten sömürmektedir. Bunlardan birincisi ve en önemlisi teknolojik ve siyasi baskılar sonucunda toplumun düştüğü aşağılık kompleksi. İkincisi, toplumun zihinsel kontrol ve dönüşüme müsait olması. Diğer bir faktör ise, affediciliğin hafifliği yerine intikamın tatlılığının ağır basması. Sözünü ettiğimiz bu üç zaaf da Ak parti tarafından çok “ustaca kullanılmıştır”. Öyle ki Ak partinin yapılan anketlerde oyu % 40-50 aralığında olmasına rağmen, muhalefet partilerinin alt kademelerinde, yani aynı ortak zafiyetleri taşıyan % 10-15 lere tekabül eden kesimi de etkilemiştir.

Sözünü ettiğimiz zaaflardan ilki; Batılı devletlerin teknik üstünlükleri karşısında Uçak, otomobil gibi önemli gelişmişlik ölçüsü kabul edilen araçları ve daha pek çok askeri teçhizat ve endüstri ürünlerini yapacakları konusunda çok inandırıcı vaatlerde bulunarak toplum uyutulmuştur. Ülkemizde “yerli” olarak ciddi bir yatırım olduğunu söyleyemeyiz. Övünülerek reklam edilen, Marmaray, Hes’ler ve daha pek çok yatırım ya tamamen veya kısmen yabancı sermayenindir. Özelleştirmeden elde edilen 55 milyar dolarlık gelire rağmen.

İkincisi; “Şayet çoğunluk aynı şeyi düşünüyorsa o insanlar düşünmüyor demektir.” Okumayan, düşünmeyen bir toplumu Televizyon ve çeşitli propaganda araçları ile kontrol etmek artık çok kolay bir hale geldi. Ve bu yapılmıştır, yapılmaya da devam ediyor.” İnsanları kandırmak, kandırılmış olduklarına ikna etmekten daha kolay hale gelmiştir.”

Son olarak; Siyasi rekabetin merkezine “affediciliği” değil “intikamı” yerleştiren iktidar partisi, halkımızın belli bir kesiminin intikam duygularını tatmin etti. Affetmenin hafiliği yerine intikamın tatlılığının zevkine varmaya çalışan % 50 lik bir kesim var karşımızda. Ve İslam âleminin durumunu dikkate aldığımızda ülkemizi çok ciddi sıkıntılar beklemektedir.

Hidayete erenlere selam olsun..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
envera acet 2015-06-28 23:56:03

Engizisyondan iktibas ettiğiniz hürriyet tasavvurlarınızıda o eski ruhsuz slokanlarınızıda artık tiiye almıyoruz..!Kimin değirmenine su daşıtığınız belli oluncaya kadar..!!

banner90