banner102
Düşüncenin insan varoluşunun en önemli boyutlarından birisi olduğu muhakkaktır. Düşünme bir eylem ise düşünce bu eylemin bir sonucudur. Düşünce ve düşünmenin birçok çeşidinden söz edebiliriz: İstem dışı düşünme, istemli düşünme, istenmeyen düşünce, isteyerek düşünme, bilimsel düşünme, mantıklı düşünme, mantık dışı düşünce, kuşkucu ya da paranoid düşünce, somut düşünce, majik( akla gelenin başa geleceğine inanmak.) düşünce, otistik düşünce, kalıplaşmış düşünce, hezeyan, vb düşüncenin patolojik olan ve olmayan gibi örnekleri sayılabiliriz
Bu minvalde Bizi ilgilendiren asıl mesele ve düşünce İslamca ve Müslümanca düşünmek ve Kuranı Kerimin Dediğini yapmaktır. Nediyor yüce Kitabımız Hücürat süresi 6 ayetinde ‘ Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.’ Bu ayeti Sanki hiç duymamış gibi hareket eden ve hayatını başkasısnın dedikodularıyla idame edenler var ki kabuledilebilir bir ey değildir. 
Şimdi sormak lazım: Bu düşünce de kaç kurum, sivil örgüt,  kişi ve müslüman vardır. Kaçımız düşünüyor ve kitabın ve islamın dediğini yapıyoruz. Kaçımız kendi aklıyla hareket ediyor, kaçımız aklını kiraya verdi veya veriyor. 
Müslümanca sormak lazım!Kendini Müslüman adledenler, İslam dünyasında yaşanan katliam, zulüm, acı, terör ve yoksulluğun faturasını,  küresel güçlere havale ederek sorumluluktan kaçıyor mu kaçmıyormu? Kudüs’te Ezan Yasaklandı nerde müslüman sözcüler temsilciler sivil örgütleri eylemciler. Cılız ve göstermelik itirazlardan başka ne oldu.Basit meselemi.
Maalesef  Müslümanların öncelikle, uzun yüzyıllardır “akıl” ve hür iradelerini kullanmayıp  daha çok “nakilci” ve “lafzi” dindarlıkla akıl ve zihniyetlerini sömürgeleştiren prangalarla hesaplaşmamaları. İşin Hep Kolayına kaçmalarıdır.
İslam ve Müslümanlar konusunda Batıda zaten oryantalizm kaynaklı büyük bir önyargı var olmuş ve Müslümanların yaşadığı Ortadoğu, İngiliz aklı, Amerikan uygulaması ve “büyük çıban” İsrail ile Fransız Alman ve diğer Batılı Avrupalı küresel şirket ve hanedanlıkların çıkarları doğrultusunda baskı, zulüm ve sömürünün oluşması  Müslümanların akıllarını kiraya vermelerinden değilmidir..Müslümanların çoğunluğunun akılları Allah'ın ayetleri ve peygamberin sünnetine değil de  güç, çıkar ve iktidar sahiplerinin “ticarileştirilmiş” İslami rantçı söylemlerine kiraya verilmiş demek olmuyormu?.
 
Bizler nedense Aklımızı kullanmayı bek sevmiyoruz nasıl olsa birileri bizim yerimize düşünüyor diyoruz. Ulusal hastalığımız haline gelmiş. Çoçuğu yerine babası hanımı yerine kocası,nasıl olsa düşünüyor, böyle olmasında işi öyle ileri götürmüşüz ki; seçtiğimiz kimseler dahi düşünmüyormu düşünmüyormu? Yoksa . Nasıl olsa Genel başkanları onlar adına düşünüyor. Ara da sırada onlara söz düşdüğünde başkanımızın dediği gibi lafla başlamaları neyin nesi?
Evet Dostlar : Bunlardan kurtulmanın yolu  Ünlü Felsefeci KANT ‘ın dediği gibi ‘Aklını kendin kullanma cesareti göster. Bunun yoluda şu Tembelliği bırak yürekli ve kararlı ol korku diye birşey tanıma’
Şu sözlere ne demeli? Yakın çevremizden veya herhangi bir gruba mensup olan müntesiplerinden duymuyoruz mu? “Hocamızın kalp gözü açıktır, vardır bunda bir hikmeti.”  Bunu ’O’ söylemişse bir mantığı vardır’ lafından oldum olası hoşlanmamışımdır. O sanki hiç hata yapmazmış gibi.  Onun kalp gözü açıktır, böyle söylemişse vardır bildiği, hikmeti gibi böyle sözler işin kolaycılığı olmuyormu?  
Valla  Kendimizi zorlamaya gerek yok; Kuran’da akıla, düşünmeye büyük önem verilmiştir. Kuran’da akıl bizzat fiil olarak (Yani çalıştırılan-kullanılmakta olan akıl ) 49 kere geçer. Bunun dışında düşünme ile ilgili de birçok ayet vardır. “De ki, hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 9), “Aklınızı kullanasınız diye ( Hadid, 17), aklınız ersin ve düşünesiniz diye ( Bakara 242), akıl sahipleri düşünürler (Rad, 19), çokları akıllarını kullanmazlar (Ankebut, 63), aklınızı kullanmaz mısınız ( Saffat, 138), Aklınızı hiç işletmiyor muydunuz? (Yasin, 62  kullanmayanları pislik içinde bırakır.” (Yunus, 100), ” İyi bilin ki Allah katında canlıların en şerlisi aklını kullanmayan (gerçek) sağır ve dilsizlerdir.” (Enfal, 22) …
Ahırı Kelam Müslümanların Elinde  iki tane terazi vardır. Kur'an ve sünnet , bu rehberleri bilirsek yanlışa da düşmeyiz aklımızıda kiraya vermeyiz.. Ana sorunumuz belli " Okuduğumuz Kur'an Kerimi anlamamamız ve bilmememiz. Dolayısıyla aklımızı kiraya vermemizdir.Vesselam.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90