banner102
Değerli dostlar:

           Bundan böyle ayda bir de olsa sizlerle birlikte olacağız inşallah Güncel olayları yorumlama, olması gerekenleri korkmadan çekinmeden tavsiye etme, görmek ve duymak istemediğimiz, toplumu ilgilendiren ve toplumumuza enjekte edilmek istenen toplumumuzla uyuşmayan fikri ve zikri bilgi kirliliklerini kendimizce yorumlayıp siz değerli okuyucularımızla paylaşarak hasbihâl etmek istiyorum. Tabiki düsturumuz şiarımız ve kaynağımız, rehberimiz; Kuran ve ehlisünnet olacaktır. Çünkü Allah (c.c) As süresinde bizlere bunu emredip tavsiye ediyor.

           “Asra yemin olsun ki, hiç şüphesiz insan hüsran içerisindedir. Ancak iman edip salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.”( Asr Süresi)

           Dikkat edilirse Asr Suresi’nde, her asırdaki insanlığın bunalımdan kurtuluşu, dünyevi ve uhrevi mutluluğa kavuşmasının yolu, kısa ve özlü olarak, -adeta formüle edilmiş bir şekilde- anlatılmaktadır. Bunun içindir ki, mezhep imamlarımızdan İmam Şafiî Hazretleri, “Allah bu sureden başka bir sure indirmeseydi, yine de insanlara yeterdi” buyurmuştur.

           Yüce Allah bu surede insanın hüsranda, ziyanda olduğunu, ancak şu dört haslet ile vasıflananların bu ziyandan, kayıptan kurtulacaklarını söylemektedir: İman, salih amel, hakkı tavsiye etmek ve sabrı tavsiye etmek.

           İnsanın hüsranda olduğu yemin ile ifade edildikten sonra iman edenlerin, salih amel işleyenlerin, hakkı ve sabrı tavsiye edenlerin bundan hariç tutulduğu zikredilmektedir. Yani hüsrandan kurtulmak için bu dört vasıf ile vasıflanmak şarttır. İman ve salih amel konusunu ilerki yazılarımda inşallah ele alırım lakin şu günlerde milletin ve ümmetin en çok ihtiyaç duyduğu hüsrandan kurtulmak ve hakkı tavsiye etme noktasında birkaç kelam etmek isterim.

           Gerek dünyada gerekse ahirette hüsrana uğramamamız için Allah’ın emirlerine sımsıkı sarılmalıyız. Bu emirlerin gereğini sadece ibadet noktasında yapar içtimai ve sosyal alanda yapmaz ve tavsiye etmez isek o zaman gerçekten hüsrana uğrayanlardan oluruz.

           Son yıllarda ümmetin haline bir bakın, kendini âlim diye bildiklerimiz ön saflarda olanlar toplumu yönlendirenler, kendilerine inanılmış kimselerin düştüğü hale bir bakın asr süresinin hüsrandadır dediklerine uyup uymadıklarını görün.

           Tavsiyelerine bir bakın benim anladığım meyanda Tavsiye; kişinin öğüt ve nasihat ile başkalarını hayra ve iyiliğe teşvik etmesidir. Kim neyi ne için neden tavsiye ediyor bir sorgulayın? Hafızam almıyor! Acaba ‘ hak’ olan mı değişti yoksa hak anlayışı mı? Madem hak hakikat birdir bu ümmetin hali nicedir? Müslüman coğrafya kan ağlıyor ve akıyor, bunun müsebbipleri kimlerdir? Bizler fert olarak bunlardan ne kadar sorumluyuz. Bilgimizle, ilgimizle, oyumuzla ne kadar müdahil olabiliyoruz veya oluyoruz?

           Müslüman olarak bizlere düşen Kimseden çekinmeden maddi manevi kaybı düşünmeyip makam mevki aşkı olmadan Hakkı tavsiye etmek ve sabırla beklemektir. Seçim sathına girdiğimiz şu günlerde Müslümanlar olarak bizler Müslümanca düşünüp Müslümanca karar vermeliyiz ki hüsrandan kurtulup dünya ve ahiret mutluluğuna ulaşalım, İman edip salih amel işleyip Hakkı ve sabrı tavsiye etmek suretiyle kulun Allah’tan, Allah’ın da kuldan razı alacak şekilde yaşayalım Vesselam.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90