Ülkemizi muhafazakâr zihniyetli insanlar yönetiyor ya! herhalde bundan olsa gerek, televizyonlarda Osmanlıyı ve manevi önderleri anlatan filmler yayınlanıyor. Bunları takip edenlerin çoğunluğunun da gençler olduğu da üzülerek müşahede ediyoruz. Üzülüyoruz, çünkü gençlerimiz çok kıymetli olan zamanlarını tv ve internet başlarında geçirerek kalplerini köreltiyorlar. Ülkemizin ve İslam âleminin geleceği gençlerimizin elinde şekillenecek. Eğer gençlerimizin yaşantıları Ayet ve Hadislere göre değil de, tv ve internete göre şekillenirse, geleceğimizin huzurundan umutkâr olamayız.
FİLMLER UYUTMAK İÇİN İZLETTİRİLİYOR!
Yayınlanan filmleri tartışacak değilim fakat şunu demeden de geçmeyeceğim; Son yıllarda yayınlanan milli ve manevi! filmlerin yüzde 99'u, insanları uyutmak ve gerçek değerlerden uzaklaştırmak için hazırlanmıştır. Buna imanım gibi inanıyor ve delilleri ile sonuna kadar da bu şekilde olduğunu savunuyorum. Bunu anlamak için filmlerin konuları ve çekimleri ile alakalı Ayet ve Hadisleri okuyun ve izleyenlerin filmlerden aldığı örneklere ve yaşantılarına bakın..
**
Kısa zaman önce uzun sakallı olmak, ya gerici diye yadırganır veya işid terör örgütünü hatırlatırdı insanlara. Fakat son yıllarda yayınlanan filmler sayesinde özellikle gençlerin sakallarının uzadığını görüyoruz. Üstelik bunları ne gerici ne de terör örgütü üyesi olarak görmüyor, neredeyse onlara imreniyoruz!
‘Ee bu kötü birşey mi?’ diyenleriniz olabilir.. Bir tutamlık sakalı sırf sünnettir diye bırakan gençlerin aynı şekilde bıyıkları da kısa olunca, onlara maşAllah deriz. Fakat televizyon filmlerinde oynayan aktörlere özenerek uzun sakal ve uzun bıyık bırakan gençlere acıyorum. Çünkü bu sünnet günümüz film aktörlerinin sünneti, Sevgili Peygamberimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) değil.
Özellikle ecdadı ve manevi önderleri anlatan filmlerin baş aktörlerinin bıyıkları bilerek uzun bıraktırılıyor! Bilerek diyorum, çünkü neredeyse bu tür filmlerin hepsinde uzun sakallı aktörlerin bıyıkları dudaklarını örtecek şekilde oluyor. Bu tesadüf olamaz ve bunun bilerek yapıldığına inanıyorum. Sakalı uzattıranlar bıyıkları kısaltmaktan mı aciz ki, bizim manevi önderlerimizi ve ecdadımızı bu şekilde gösteriyorlar? Kesinlikle bunun bilerek yapıldığına inanıyorum.
Son 15 yılda gerçek HAK anlayışı, maalesef sahte hak anlayışına döndürülmüştür. Ülkemizin büyük bir çoğunluğu bu sahte hak anlayışı ile faiz almayı ve vermeyi normal, namahrem ilişkilerinde ki anormalliği normal, zalimlerle dostluğu normal, dünya sevgisinin ahiret sevgisinin önüne geçmesini normal, haram-helal inancının yok olması normal ve bunlar gibi birçok İslâm'ın yanlış gördüğü uygulamaları normal görüyoruz!
**
Televizyonlarda oynatılan filmlerin gençler üzerindeki etkisi sadece şekilsel değildir. Gençlerimizin gündeminde namaz yokken, filmler sayesinde büyük mücahit! oluyorlar. Hâlbuki namazsız cihadın bizim inancımızda yeri yoktur! Gerçi cihadın tam anlamıyla ne olduğunu bilemeyen gençlerimiz, filmlerde nasıl gösteriliyorsa o şekilde öğrenerek büyük! mücahit olduğunu zannediyorlar, zannetiriliyorlar!
Merhum Liderimiz Prof.Dr. Necmeddin Erbakan hocamız bize her konferansında ve özel sohbetlerinde Cihad'ın tanımını öğretiyordu. Merhum liderimizden öğrendiğimiz Cihad'ı gereği gibi anlayan gençler, televizyon başında oyalanmaktan vazgeçen gençlerdir!
Evet hocamızın bize öğrettiği CİHAD tanımını yazarak yazımı tamamlamak istiyorum:
"YERYÜZÜNDE Kur'an Nizamının hâkim olması için, BÜTÜN gücümüzle ve takatimizin sonuna kadar.( Son nefesimize kadar) Hiyerarşik düzen içerisinde ve teşkilatlı bir şekilde çalışmanın adına CİHAD denir.
Kıymetli gençler; bakın bakalım övmekle bitiremediğiniz o filmler size bu cihad'ı mı öğretiyor yoksa batılın istediği cihad'ı mı?
sizde her şeye karşısınız biraz aydın olun film tabiki izlenecek diziler tabiki kitap okunacak ama aşırı kaçmadan