Büyük İsrail Projesi (BİP)
İsrail: Her ne kadar İsrail, proje dâhilinde kazançsız hatta 1967 sonrası halen işgal altında tutuğu topraklardan çekilecek şekilde gösterilmiş olsa da bu aslında bölge ülkelerine verilen sinsi bir mesajdan başka bir şey değildir. Zira BİP (Büyük İsrail Projesi) bu projeden sonra devreye konulacaktır. Yani gerek BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) ve gerekse Kuzey Afrika ülkelerini de kapsayan Genişletilmiş Ortadoğu Projesi, aslında BİP’in bir alt yapısı niteliğindedirler. (Bu projeyi Arz-ı Mevud başlıklı dosyamızda daha geniş bir şekilde ele alacağız.)
.bmp)
Bugün itibariyle hedeflenen, öncelikle bölge ülkelerinin başta ekonomileri olmak üzere birçok sahada güçlerinin zayıflatılmasıdır. Arksından kimilerinde halen devam etmekte olan etnik yapının tarumar edilmesi ve bir anlamda insanları değer yargılarından uzaklaştırarak duyarsızlaşmaları sağlanacak. Yani Büyük İsrail’in kurulmasında sakınca görmeyecek ya da gerekliliğine dahi inanacak bir neslin yetişmesi temin edilecek. Bunun için de özellikle bir zamanlar Ortadoğu’nun tamamından daha büyük topraklara sahip Osmanlı coğrafyasının şu anki lideri konumundaki Türkiye’de uzun yıllardan beri devam ede gelen bir asimilasyon çalışması yürütülmektedir. Türkiye’yi elde tutmak diğer ülkeleri kontrol altına almak için yeterli görülmektedir. Bütün bunlar bölge ülkelerinin İşbirlikçi yönetimleri sayesinde yapıyorlar.
İslam ülkeleri yöneticilerinin bu denli basiretsizliği, hatta projenin eş başkanlığına dahi razı olmaları, Ortadoğu’da İsrail’i adeta şımartıyor ve İslam coğrafyasını her daim tehdit eder konuma getiriyor.
Batılılar, BOP’ tan ne elde edecekler?
Bugün Batılılar, Ortadoğu’dan el çekseler, bölge çok kısa sürede huzura kavuşacak. Ancak, azılı vampirler kan emmeye öğlesine alışmışlar ki kendilerinden böyle bir beklenti içerisine girmek hayalcilik olacaktır. Her şeyden evvel böyle bir durum, Siyonist İsrail’in işine gelmez. Ve tabii öteden beri uygulanmak istenen böl, parçala, yut politikası kendini bu projeyle daha net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Bu anlamda; “Yeni kurulacak ülkelerin Batı’ya ne gibi bir getirisi olabilir?” sorusunu irdelemek gerekir. Mesela Irak, üçe bölünüyor. Hatta bir de Bağdat şehir devleti var. Bunlar, ayrı ayrı milyarlarca dolar harcamalar yaparak ülke statüsü kazanmaları gerekecektir. Örneğin her biri diğerinde ve de diğer dünya devletlerinde elçilikler oluşturacak, herkes kendi savunma sistemini kuracak ve herkes kendi bağımsızlığının mücadelesini verecektir.
Mesela Özgür Kürdistan’ı ele alalım. Bir kere bu ülke kurulursa, Irak, İran, Türkiye ve Suriye’nin bir kısım topraklarını işgal etmiş olacak. Ayrıca Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan gibi ülkelerle de komşu olacak. Bu ülkenin ilkeleri ve değer yargıları komşu ülkelerinkiyle uçurum derecesinde farklılıklar arz etmektedir. Sadece bu bile Özgür Kürdistan’ın varlığını tehdit edecek ve yedi cephede savaş/savunma sistemleri oluşturacaktır. Tabii diğer ülkelerin de daha fazla silahlanma yoluna gitmesini gerektirecektir. Böylelikle batılılar en az bir elli yıl sürecek yeni silah pazarları elde etmiş olacaklar. Öte yandan her fırsatı değerlendirecek olan Batılılar, bütün bu ülkelerin sömürülecek kaynaklarını da bir şekilde elleri altında tutacaktır. Aynı sistem proje dâhilindeki diğer ülkeler için uygulanacaktır.
Sonuçitibariyle bu oyun, bir an evvel bozulmalıdır. Bunun için İsrail’i bu denli şımartıp, Amerika ve diğer Batılı devletleri böylesine haddini bilmez konuma getiren icraatlara imza atan, İslam ülkelerinin basiretsiz, işbirlikçi yöneticilerinin ivedi olarak devlet idaresinden uzaklaştırılıp, yerine ‘Yeni Bir Dünya’ hedefleyen Milli Görüşçü kadroların iş başına getirilmesi gerekmektedir. Bu da ancak, Milletimizin, bir an evvel kendine gelmesi, yiğit düştüğü yerden kalkar misali yeniden şahlanması ve kendi görüşü olan Milli Görüşü iktidara taşımasıyla olacaktır.
Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz. (Al-î İmran/139)
Zafer yakındır ve Zafer İnananlarındır. (Prof. Dr. Necmettin Erbakan)
Bitti
Bir sonraki dosya konumuz Arz-ı mevud olacak
