.bmp)
Araştırmacı Yazar Aytunç Altındal
…Fakat burada ilginç olan husus şartları kimin koyduğudur. Şartları kimin koyduğu önemlidir. Bir taraf diyalog derken, “Şunlara, şunlara uyacağız. Buna göre sizinle diyalog yapmak istiyoruz” derse ve karşı taraf da bunları kabul etmişse o zaman bu iş diyalog değil, doğrudan doğruya monolog, yani tekli konuşmadır. Yani şartları ben koyduğuma göre benim şartlarıma göre siz istediğiniz kadar konuşabilirsiniz. …Buna göre “Diyalog şartlarını benim koymam mutlaktır. Diyaloğu sizinle başlatıp, başlatmamak ve sizin neler söyleyebileceğiniz benim koymuş olduğum şartlara göredir.” Nitekim demin de söylediğimiz gibi “İslam tek dindir” derseniz diyalog olmaz, “İslam son dindir” derseniz diyalog olmaz, “İslam en mütekâmil dindir, Allah’ın kelamıdır” derseniz olmaz. Çünkü bu şartları koyuyor. “Bunları demeyeceğine söz verirsen seninle diyalog yaparım” diyor adam.
.bmp)
Araştırmacı Yazar, Dr. Ebubekir Sifil
…Bütün bunlar olurken Türkiye’de de misyonerlerin geldiği nokta belli. En aklı başında insanların çocuklarının bile Hıristiyanlaşmaya doğru gittiği, Anadolu’nun en ücra köşelerinde bile kilise evlerin açıldığı bir gerçek ve buna Müslümanların adamakıllı bir tedbir düşünmedikleri de ortada. Bunları da hesap etmek gerekiyor.
.bmp)
(Cübbeli) Ahmet Ünlü Hoca
…Vallahi, Billahi, Tallahi diyorum; bir adam Yahudi ve Hıristiyanlar Müslüman olmadan cennete girer diyorsa, sabaha kadar namaz kılsa da inanmayın, havada uçsa da inanmayın, Kerametini de görseniz inanmayın. Bütün Kur’an, ayet ortadadır. Yahudi ve Hıristiyanlar cennete giremez. …Kimse bu memlekette bu millete yutturamayacak. Tutmayacak bu projeler. Köpük gibi su üstünde sönecek. …Hak, yeryüzünde devamlı kalacak…
‘Medeniyetler İttifakı’
‘Dinler arası diyalog’ isim olarak Müslümanlar tarafından çok da kabul görmediği ve ayrıca resmi bir statüye sahip olmadığından olacak ki yıl 2004’de İspanya tarafından ‘Medeniyetler ittifakı’ diye bir proje geliştirildi. Birleşmiş Milletlerin de onayı ile Kasım 2005’de zamanın İspanya Başbakanı Luis Rodriguez Zapatero ve Türkiye Başbakanı R.Tayyip Erdoğan’ın eş başkanlar olduğu bu proje yürürlüğe girdi.
Uygulamaya bakıldığı zaman bu ifade daha bir yerinde görünüyordu. Medeniyet ifadesi bir anlamda din kavramını kamufle ederken öbür taraftan dinle birlikte toplumların tarih, kültür ve anane gibi değerlerini de içine alıyordu. ‘İttifak’ sözcüğü ise ‘anlaşma, uyuşma, bağlaşma’ olarak Türkçede karşılık buluyordu. İşin içinde AKP’nin de olması Müslüman Türk halkı tarafından bu projenin daha kolay benimsenmesini sağlamıştı. Oysa ki ‘Dinler Arası Diyalog’ projesi, bu proje içerisine ustaca bir şekilde yerleştirilmişti.
Derinlemesine düşünüldüğünde bu projenin biz Müslümanlar açısından çok daha tehlikeli bir proje olduğu net olarak ortaya çıkacaktır. Bugün FETÖ’nün şahsında ‘Dinler Arası Diyalog’ projesinin tarih çöplüğüne atılmasını beklerken, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ında bu kapsamda konserler verilmesi, programlar yapılması müthiş bir çelişki olarak karşımızda duruyor.
‘Dinler arası diyalog’ ya da ‘Medeniyetler ittifakı’ kapsamında başta Türkiye olmak üzere İslam coğrafyasında dinin tahrifi yanında Müslümanlara çok eziyetler çektirildi ve çektiriliyor.
Ülkemizde nice kilise ve havralar restore edildi. Mesela, Van/Akdamar Kilisesi gibi sadece yılda bir kez ithal cemaatlerle ayin yapılan kilseler. Dinler bahçesi, hoşgörü toplantıları, birlikte ayin ve semavi programları, artık sıradanlaştı. Kur’an’ın ahkâm ayetlerini görmemezlikten gelme, ayetlerle haram kılınan yiyeceklerin kanunlarla serbest bırakılması, zinanın yasak kapsamına konulmaması vs.
.bmp)
Cennete giden merdiven
Batılıların diyalogdan ya da ittifaktan ne anladıklarını herhalde şu heykel bize daha net anlatacaktır. Adına Cennete giden Merdiven denen heykel, İspanya’da yapılarak, Arko Çağdaş Sanat Fuarı’nda sergileniyor.
.bmp)
Zamanın Türkiye Başbakanı R.Tayyip Erdoğan da ‘Medeniyetler İttifakı’ projesini şöyle methediyordu:
İslam’a ve Müslümanlara böylesine çirkin hakaretler içeren, yüz kızartıcı bir projenin içerisinde olmak tek kelimeyle ifade edilebilir. ‘Münafıklık’
Devamı var
