banner102

            İnsanoğŸlu yaradılışŸından bugüne varlığŸını, sahipsiz bulmamışŸ ve belirli bir amaca yönelik olarak, tarihsel akışŸın içerisinde farklı yöntemlere sahip eğŸitim anlayışŸlarıyla yaşŸam sürmüşŸtür. İlk insanın aynı zamanda ilk peygamber olması Allah’ın kendi eseri olan insanı kendi emirleri doğŸrultusunda şŸekillendireceğŸinin başŸka bir deyişŸle eğŸitime tabi tutacağŸının göstergesidir. EğŸitim dediğŸimiz olgunun insanın refahını sağŸlamaya yönelik gayesi, tabi olarak onun fıtratına uyan anlayışŸ çerçevesinde olması gerektiğŸi sonucunu doğŸurmuşŸtur. Söz konusu durumun gerçeklik boyutu insanlığŸın geçtiğŸi merhalelerde görülmektedir. Fıtratına uygun eğŸitilen veya yetişŸtirilen insan yeryüzünde huzurlu bir hayat ve toplumsal düzen kurmaya muvaffak olmuşŸken, yine aynı insan ilahi çizginin dışŸındaki bir hayat anlayışŸıyla aynı yeryüzünde bozgunculuğŸun ve huzursuzluğŸun mimarı olmuşŸtur. Na sıl ki bir eseri en iyi onu inşŸa eden biliyor ise insanın da yaratıcısı onu en iyi şŸekilde bildiğŸi için onu sürekli olarak katındaki elçiler vasıtasıyla eğŸitime tabi tutmuşŸtur.

            Modern dünyaya baktığŸımız zaman fıtri ve zorunlu eğŸitim yöntemi gerçeğŸin dışŸına çıkıldığŸı anlaşŸılmaktadır. İlk olarak modern eğŸitim anlayışŸının tanımına baktığŸımızda söz konusu sapma görülmektedir. EğŸitimi, bireyi istendik yönde davranışŸ değŸişŸtirme süreci olarak gören modern anlayışŸ insanın ilahi emirlere muhatap olmasını ve fıtri özelliklerini göz ardı etmişŸtir. İstendik kavramı altında hangi davranışŸların istendik hangilerinin istenilmeyen olduğŸunu gösteren sınıflandırma söz konusu eğŸitim anlayışŸlarının aynı zamanda tanımlayıcısı olmuşŸtur. Materyalist eğŸitim ve onun farklı adlarda olsa da temel anlayışŸ ve yöntem olarak türevleri ve ilahi bir eğŸitim anlayışŸı olan maneviyatçı eğŸitim ayrışŸması eğŸitim anlayışŸlarının önceliklerinden ve kabullerinden tezahür etmektedir. ܖrnek olarak materyalist eğŸitimin şŸubesi olan komünist eğŸitim anlayışŸında da istendik yönden davranışŸlar kazandırma amacı vardır. Söz konusu davranışŸlar bireyin kendi varlığŸını hiçe sayarak her yönüyle devletin ve toplumun sınırsız hizmetçisi olması davranışŸlarıdır. Bu davranışŸlar Allah’ın varlıklar içerisinde en değŸerli yani eşŸrefi mahlÜ»kat olan halifesi olan insanın değŸerini silmişŸtir. Bu yüzden geçerliliğŸi olmamışŸ ve etkili olduğŸu toplumlarda huzursuzluklara ve felaketlere yol açmışŸtır. Burada önemli olan mesele istendik davranışŸların ne olacağŸı ve bunları kimin belirleyeceğŸidir. Yine günümüzde eğŸitim dünyasında yer bulan farklı isimlerdeki eğŸitim anlayışŸlarının ortak noktası olan hümanist anlayışŸ da başŸka bir materyalist eğŸitim anlayışŸıdır. Ortak bir çerçeve olarak ele aldığŸımız hümanist yaklaşŸım başŸka bir yönüyle ilahi ve fıtri anlayışŸın dışŸına çıkmışŸtır. İnsanın her şŸeyin öznesi kılan, varlığŸını doğŸanın ve hayatın tanzim edici olduğŸu varsayımına götüren hümanist yaklaşŸım insanın Allah’ın kulu olduğŸu hakikatini yok saymışŸtır. İnsanın ilahi kanunlar çevresinde hayat sürmesi gerekliliğŸini, tanzim edici değŸil tanzim olunan olduğŸu gerçekliğŸini göz ardı ederek insanın fıtratını bozmuşŸ, onun huzur ve saadetini sağŸlayamamışŸtır. Hümanist yaklaşŸım insanın saadetini maddi hayata ve sonu gelmez arayışŸ ve koşŸuşŸturmalara yükleyerek ilahi anlayışŸın dışŸına çıkmışŸtır. İnsanın değŸerinin kulluk muhtevası içerisinde olduğŸunun ve bu muhteva içerisinde eşŸref-i mahlukat olabileceğŸini kabul eden maneviyatçı anlayışŸ hümanist yaklaşŸımın teorilerini geçersiz kılmışŸtır. BaşŸka bir yönüyle insanın Allah’ın halife olarak yarattığŸı, insanın kendisi dışŸındaki varlıklardan değŸerli kıldığŸı ve insanın kaderini yazanın Allah(c.c) olduğŸu ve onun yaşŸama hakkını, şŸeklinin belirleyicisinin de yine Allah(c.c) olduğŸu gerçeğŸini sağŸlayan maneviyatçı anlayışŸ materyalist veya diğŸer bir tanımla maddeci anlayışŸları geçersiz kılmışŸtır.

            İnsanlığŸın hayat akışŸı içerisine baktığŸımızda insanlığŸın, yeryüzünün huzursuzluğŸuna ve bozgunculuğŸuna sebep olan ve bugünkü eğŸitim şŸekillerinin kaynağŸını oluşŸturan maddeci, hümanist anlayışŸların kaynağŸı olan seküler yaşŸam tarzından doğŸan eğŸitim anlayışŸları her zaman insanlara zarar vermişŸ ve insanların birbirlerine zulüm etmesine yol açmışŸtır. Günümüze baktığŸımızda insanın kapitalizmin kölesi yapan, kaba kuvveti, zulmü meşŸru gören, şŸahsi çıkarlarının kulu, kölesi hale gelen insanlık tekrar peygamberi yani maneviyatçı eğŸitim anlayışŸının rahle-i tedrisine oturmalı, fıtratına dönmeli ve Allah’ın onun için çizdiğŸi sınırlara içerisinde kalarak yaşŸamalı, hayatını bu emir ve anlayışŸlara göre düzenlemelidir. Bunun dışŸındaki yollar ilk insandan bugüne olduğŸu gibi bundan sonra da insanlığŸın saadetini sağŸlamayacak ve adaletsizliklere yol açacaktır. Selam ve dua ile…

                                                                               Muhammed Han TOPSAKAL

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
zakkum61 2011-10-03 11:27:37

DeğŸerli hocam çok iyi bir konuya değŸindiniz teşekkür ediyorum.Her canlı mahluk ne zamanki onu yaratanı unutmuştur zaman o mahluk hüsrana uğŸramıştır.EğŸer bizler yaratanımızı tanıyıp ona itaat etseydik bu ülkemizde ve dünyada müslümanların üzerine oynanan oyunların hiç biri bize etki etmezdi.şunada inanıyorum bu oyunları oynayacak cesaretleride olamazdı...

banner90