Üzerine ilave edilecek ya da kendisinden birşey çıkartılacak, bir noksanlık veya fazlalık olmayan mükemmel bir inanç ve hayatın adına İSLAM denir.
İslam ; Peygamber Efendimizin (s.a.s) anlattığı, sahabenin yaşadığı bir anlayışın adıdır.
Bugün ve yarın, İslam olmak, Peygamber ve ashabının anlayışı ve yaşayışı üzere olmakla mümkündür.
Bir başka deyişle Ehli Sünnet olmak, Peygamberi ve Ashabı tanımak ve tabi olmakla mümkün olur.
Peygamberi tanımak ve anlamak ; O nun düşman gördüğü kafir, müşrik zihniyetlere (zalimlere) ve temsilcilerine aması, fakatı, lâkini olmadan düşman olmak. Kayıt ve şarta bağlı olmadan düşman olmak.
Bize öğretilen dostluğun gereği ; Allah (cc.) ı , Resulünü ve müminleri yalnızca dost ve sırdaş bilmek, onlarla bir ve beraber olma gayretinde olmaktır Ehl-i Sünnet olmak.
Ehl-i Sünnet olmak içi boşaltılmış, insanların arzu ve isteklerine, yahudilerin, hristiyanların, müşriklerin, politik münafıkların menfaat ve maslahatlarına göre şekil alabilen, esnetilebilen bir zırh haline gelmiş gözükmektedir.
Bugün yahudinin birilerine Ehl-i Sünnet olduklarını hatırlatıyor olması ne ile izah edilebilir ? yahudinin bile Ehl-i Sünnet olunmasından medet umacak durumda olması ve kamuoyunu medya aracılığıyla bu yönde yönlendirmesi derinlemesine düşünülmesi gereken bir konu değil midir ?
Hey Kardeş! Sana senin inandım dediğin Kitabın haberine göre ; mü'minlere düşmanlık bakımından insanların en şiddetlisi olarak tanıtılan yahudinin ve uzantılarının Ehl-i Sünnet olmayı hatırlatması, seni oyuncak olarak kullanması anlamına gelmez mi ?
Hey Kardeş! Ne zamandır dostlar düşman ; düşmanlar dost oldu senin için ?
Gün; yahudinin asırlardır hayalini tuttuğu Büyük İsrail ( Nil ve Fırat arası ) hakimiyetini gerçekleştirmek için sabırsızlanacak olduğu vakittir.
Müslümanların başlarında ki basiretsiz, dirayetsiz, işbirlikçi zihniyetlerin ve şahsiyetlerin ikramı olabilecek büyük bir gafletin, geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde, ümmeti ve insanlığı sıkıntılara boğacağı, acılarla ve büyük dramlarla baş başa bırakacağı bir geleceği hep beraber yudumlamaya devam ediyoruz.
Hedefe kilitlenmiş bir hayvan misali, zor olan bir hedefe kolay ulaşmanın yolu ümmeti kamplara bölmek, fikir ayrılıkları oluşturmak , mezhep farlılıklarını körüklemek, cemaatlere ayırmak ve aralara fesatları koyarak çatıştırmak, medyayı kullanarak suni düşmanlıklar üreterek güç kaybı oluşturmak, savaştırarak aradan sıvışmak, vs.
Bir taraftan silahlı örgütler kurarak ve kullanarak, destekleyerek meşgul etmek ; diğer taraftan da durup dururken Sünni – Şii, Şii – Vahhabi, Vahhabi-Sünni ayrışmasını körükleyecek her türlü şeytani planlamayı medya aracılığıyla ; makam düşkünü, kariyer aşığı, diploma kullarını zaafiyetleri ile kullanarak hedefine doğru adım adım ilerlemektedir.
Menfaat ve zaafiyet koridorlarından girilerek savrulan alimler!
Bütün bu ve benzeri argümanlarla Büyük İsrail in önünü açma ve Müslümanların sonunu hazırlama süreci hızlı bir şekilde devam etmektedir. Şer cephesinin kendi adına yaptığı bu çalışmalar karşısında adeta basireti bağlanmış bilgi sahiplerinin durumu daha çok şaşılacak bir vaziyet ortaya çıkarmaktadır.
Yüzyıllardır mevcut olan Şia düşüncesinin bugüne kadar dondurulup birden ısıtılıp ümmetin önüne konması ; dün düşman gözüyle bakılan , sakınılması istenen bir takım medya ile ağız birliği yapmışcasına ses yükseltilmesi, çokta samimiyetten kaynaklanan bir durum gibi gözükmemektedir.
Siyonizmin menfaatlerine su taşıyan televizyon ekranlarının bazı sapkın görüş ve düşünceleri Müslümanlara hatırlatması pek hayra alamet bir davranış değildir.
Düşmanın varsa, gösterecek bir düşmanlığın varsa sana bunu başka bir gavurun hatırlatmasına gerek olmadığını bilmiyor musun ?
Uyanmak için(!) yatak odasının kapısının kırılmasını mı bekliyorsun!?
sayın yazar ehli sünnet hakkın da ayet hadis yazamadınız ve yorumları çıkarmak zorun da kaldınız