banner102

                Modern olmanın aslında tam anlamıyla tek tip birey olma anlamına geldiğini bugün daha rahat bir şekilde görüyoruz. Küreselleşmenin bir dine dönüştüğü bu dönemde, insanı bireye çeviren bu değişim ruhsuz ve kimliksiz yığınları fabrikasyon ürünü gibi ortaya döküyor. Değişimin amacına ulaşması için bütün inançları yıktıklarını, yıkamadıklarını ise yozlaştırdığını belirttiğimizde, söz konusu değişime karşı direnç olacak ve insanın fıtratını koruyacak bir kaynağın da görünür olduğunu söyleyelim. Bu kaynak tabi ki İslam'dır.

                Küresel yıkım Siyonizm, bugün kökünü kazıyamadığı İslam'ın müntesibi olan müminlerinin düşünce dünyasını ifsat etmektedir. Hıristiyanlığı dünyası olmayan bir dine çevirdiği gibi, bugün de dünyası olmayan protestan İslam anlayışını yaymaya çalışmaktadır. İslam'ı dünya düzenine müdahil olmayan bir din, Müslüman'ı da uzlaşılmış bireye çevirme gayesindedir.Özetle razı olunmuş bir din ve inananları.

                Razı olmanın Müslüman açısından anlamlı olmasının tek şartının, razı olacak tarafın Allah(c.c.) olması gerektiğini söylemeye gerek yok aslında. Biz şöyle diyelim. Bu durum olması gereken imandandır.Burada bir mücadelenin var olması ve bu mücadelenin bir iman davası olması gerektiği anlaşılmıştır sanırım.

                Bugün Müslümanlar olarak dünyayı ifsad eden, siyasi, ekonomik ve kültürel boyutlarıyla insanlığa saldıran küresel Syonizme karşı koyacak bir düşünce dünyasını inşa etmek zorundayız. Bu bizim en başta gelen meselemizdir. Ümmet içerisinde bu inançla gayret gösteren, tevekkül sahibi Müslümanlar vardır ve her zaman bunların var olması mecburiyettir.

                İnancımızda kemiyet değil, keyfiyet esastır. Burada önemli olan, yarın bu duruşu devam ettirecek, ayakları hak olan yerde sebat gösterecek gençliği yetiştirebilmektir. Dünyadaki milyonlarca genci bir kaç sanatçıyla ifsad eden Syonizmin karşısına, Bedir duruşlu gençlerin çıkmasına vesile olmak bizim üstümüze yüklenen itikadi sorumluluktur. İslam'ı bütünüyle kavrayan  ve onu küresel efendilerin gönlüne servis etmeyecek gençlikten söz ediyoruz. Evet milyonlarca olmasa da inanmış bir avuç genç...

                Mensubu olduğumuz yüce dinin, gençlerin omuzları üzerinde bugünlere geldiği tarihi bir gerçektir. Hz. Adem ile başlayan mücadelede taşın altına elini koyan gençler, ümmetin atiye ümitle bakmasını sağlayan yürekli insanlardır. Hiçbir hayrın emeksiz olmadığı gibi ihtiyaç duyulan insanları da yetiştirmek emeksiz olmayacaktır.

                Emek dediğimiz zaman, bu söz konusu emeğin ihlaslı bir hareketle yapılacak çalışmalarla başarıya ulaşacağını belirtelim. Bu noktada inancımızın inşa ettiği hayır çalışmalarının temeli ve bunu sağlayacak olanlar, üzerinde olmamız gereken yol üzerinde samimiyetle çalışan ümmetin adamlarıdır.

                Müslümanlar olarak üzerimizde ve en çok gençlerimizde kirli oyunlar oynanmaktadır. Bu ortadaki bir gerçek biz de burada altını çizelim. Son olarak şöyle dersek, küresel ifsad düzeni Siyonizmin kirli emellerine karşı, her türlü plan kuranların en üstünü Rabbimiz'in rızası için çalışan ümmetin adamları vardır. O zaman elbet de meselemiz vardır ve bu mesele ümmetin adamları olabilmektir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
semih 2015-03-25 20:43:58

Yüreğine sağlık kardeşim.

banner90