banner102

Esas itibari ile insanlar ikiye ayrılırlar. Hakk’a tabi olanlar ve batıla dalanlar, İnanç bakımından ise üçe ayrılırlar. Mümin, Kafir ve Münafık. Kafir ve Münafık sonuç itibari ile aynı yolun yolcusudur. Bizi burada Kafir ve Münafık hakkında görüş beyan etmeyeceğiz.        

Her geçen zaman insanoğlunu dünyadan uzaklaştırırken, Müslümanların ekseriyeti ters orantılı olarak dünyevileşme bataklığında gittikçe batmaktadırlar. Hayatımızın her anını kuşatan değerler artık İslam akaid ve ahlakının etkin olduğu bir yaşayış değildir. Nefsi doyumun tavan yaptığı toplumlarda olduğu gibi her türlü aşırı görüş ve sapıklıkların artık gündelik haberler kategorisinde verilir hale gelmiştir.Toplumun adete uçurumun kenarında dolaştığı ve böyle devam edildiği takdirde yuvarlanmanın kaçınılmaz olduğunu söyleyebiliriz.

Allah cc ruhları yarattıktan sonra "elestü bi Rabbiküm" / ben sizin Rabbiniz değilmiyim.? sorusunu sordu. Bütün ruhlar, buna karşılık "Galu bela / evet ya Rabbi Sen bizim Rabbimizsin diyerek kul olduklarını kabul etmiş oldular.

Kur’an-i Kerimin bildirdiği üzere ; Eşrefi mahluk olarak yaratılmış olan insanoğlu, kendisine verilen cüz-i irade, akıl ve vahyin (orijinal program) uyarılarını kendisine rehber edinerek , Vahiy. İman ve ameli Salih  (etkin virüs koruma programları) sayesinde mümin olarak hayatına devem edebilir. Veya nefsi emare ve şeytan’ın da ( Truva atı/ Trojan ) saptırması sonucu ehli delalet/ sapıkların yoluna uymuş ve –Allah korusun- cehenneme doğru giden kervana katılmış olur.

İnsanın kendi hakkındaki tasavvuru, ne olup ne olmadığı konusunda vereceği kararın başlangıcı İbrahim as.ın durumunda olduğu gibi ; Allah cc İbrahim as. a inanılacak / Rab’lığı kabul edilecek olanın Kendisi olduğunu ve teslim olması gerektiğini emredince İbrahim as “alemlerin Rabbi’ne teslim oldum” demiştir. Teslim olan bir kişi artık kul olmuştur ve kime teslim olmuş ise onun buyruğunun dışına çıkması söz konusu olamaz. O artık yeri geldiğinde en zor imtihanları vermeye hazır hale gelmiştir. Harlı ateşlere atılmak, en sevdiği ciğer paresini Rabbi’ne kurban etmek veya sevgili eşi ve küçücük evladını ıpıssız çöllerde Rabbi’nin kaderine teslim etmeye hazırdır. Rabbi’nin buyruğuna karşı gelmek her ne surette olursa olsun kabul edilemez. Olursa, şirke girmiş/ rabbi’ne ortak bulmuş gibi olur ki, Allah cc bunu alsa kabul etmez. Burada, cehalet veya inatçı /bilinçli şirk vukua gelmiş olabilir. Her iki durumda da tövbe ederek fıtratımıza uygun olan iman hakikatlerini kendimize ilke ediniriz. (fabrika ayarlarımıza geri döneriz.)

Bu anlamda “tövbe”; müminin günah işledikten sonra yakıcı bir pişmanlıkla yeniden kendini tanımlamasıdır diyebiliriz. Bilgisayar dilinde bunu kişinin kendisine “format” atması olarak da ifade edebiliriz. Bu işlemi bilgisayarımıza nasıl önemli gerekçelere istinaden yapıyorsak,” tövbe” ondan çok daha zaruridir. Şuna kesinlikle inancınız olsun ki, nasıl ki virüs bulaşan bilgisayarınız verimli çalışmıyor, istemediğiniz sayfaları açmanız için sizi zorluyorsa; aynı şekilde “fabrika ayarlarına göre hareket etmeyen / Galu bela ahdine sadık kalmayanlar yukarıda da ifade ettiğimiz gibi üç sınıf insandan mümin sınıfında olsa bile Fasık / günahkar mümin olur. Bunun sonucu ise tıpkı bilgisayarda olduğu gibi zaman zaman gelen virüsler sonucu sistemde çökme olur ki maazallah uçurumdan yuvarlanmaya benzemez. Ahiret aleminde günahlardan temizlenmenin yolu –Allah korusun- ancak ateşle mümkün olmaktadır.Bu nedenle İmana taalluk eden konularda çok hassas olma zarureti vardır. Namaz, zekat, oruç ve daha pek çok salih amel “kulluk”/hard disk’ini virüslerden korumak içindir, yani bizim dünyamız ve ahretimiz içindir, Allah’ın cc bizim ne namaz ne de başka salih amelimize ihtiyacı yoktur. Allah cc ihtiyaçtan müstağnidir/ O’nun hiçbir şeye ihtiyacı olmamıştır ve olmayacaktır.

Selam hidayete erenlerin üzerine olsun

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90