Hala gaflettesin! Nedir bu, halinden sual de olunmuyor. Burnundan kıl da aldırmıyorsun. Ama battıkça batıyorsun. Kaç söyledik; “Bu gemi su alıyor.” diye. Niçin uyanmıyorsun? Vatan millet Sakarya diyorsun. Ama adam, ülkeyi senin elinle böldürüyor, farkında değilsin.
Bugün;
…sen, “Sağcıyım.” diyorsun,
…sen “Solcuyum.” diyorsun,
…sen “Milliyetçiyim.” diyorsun ve
…sen bilmem ne diyorsun.
Mesela, fasebookta (fesat kutusunda) isminin önüne TC yazıyorsun. Ama ucunda ne var hiç düşünmüyorsun.
Bunun anlamı ne biliyor musun?
Bunun anlamı; ‘Ben bu ülkeyi böldüm.’ demektir. Yani sana bu ülkeyi böldürüyor birileri. Sınırları da sana çizdiriyor. TC’li olanlar ve olmayanlar. Bu memlekette çok cüz-i sayıda olan ve kripto Ermeni, kripto Yahudi, sabatayist ve bilmem affedersiniz ne idüğü belirsizleri saymayalım; geri kalan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Sanırım bunda hemfikiriz.
Kimi vatandaşlarımızı bu gizli şer güçler, ya baskıyla veya kandırmacayla bu şuurdan uzaklaştırmış. Ne olursa olsun, bu ülke hepimizin ve bu topraklarda yaşayan yetmiş beş milyonun hepsi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Biz bu ülkede birlikte yaşamaya mecburuz. Hiç birimizin gideceği başka bir yer de yoktur. Kalkıp efelenmenin de bir anlamı yoktur.
Bugün görünürde dünyayı yöneten eli kanlı medeniyetler, İslam coğrafyasında güle-eğlene insanlık ayıbı işlemeye devam ediyorlar. Sorumlusu olarak da İslam Âlemi’ni gösteriyorlar. Çok da umurumda değil… Acı olanı, bizim içimizde bu oyuna gelenler var. Yani onların ithamlarını tasdik edenler var. Asıl sıkıntı burada.
Bugün içimizdeki Türk-Kürt, Alevi-Sünni veya diğer mezhepler ya da ne bileyim sağcılar-solcular, demokratlar-halkçılar… bütün bunlar İslam kardeşliğimizin temeline sıkılan kibrit suyundan başka bir şey midir?
İster İslam’ı hakkıyla yaşıyor olalım ya da olmayalım. İster kalplerde bir takım tereddütler olsun veya olmasın; sonuç itibariyle aynı coğrafyayı paylaşıyoruz ve pis kokulu medeniyet bozuntuları açısından hepimiz Müslümanız. Ve bugün yeryüzünde onlar, topyekûn İslam’a ve Müslümanlara savaş açmış durumdadırlar. Bütün amaçları, İslam’ı yeryüzünden silmek… Bunun için Müslümanlara soykırım uyguluyorlar. Dedik ya asıl acısı aramıza soktukları nifak yüzünden bizim birbirimize düşmemiz.
Ey bu asil Millet!
Silkinip kendimize gelmeliyiz. Komşuda yangın var. İslam coğrafyası cayır cayır yanıyor. Bize sıçramasına ramak kaldı. Bakın, İslam coğrafyasında birliği sağlamamız, bizim içimizde birlik sağlamamızdan geçiyor. Bunun için (inanın kendime yontmuyorum) biz Milletiz ve bu ülkede Milletin kendi değerlerini savunan bir Milli Görüş Harekâtı var. Söylediklerimi kaale alırsınız veya almazsınız, yeminle ifade ediyorum, topyekûn bu çatı altında toplanmazsak birlik oluşturamayacağız. Birlik oluşturamazsak da zalimlerle mücadele gücümüz zayıf olacak.
Allah aşkına hele bulunduğunuz yerde önünüzde gidenleri bir araştırın. Göreceksiniz nice Kriptolar, Sabatayistler, Bilderberkçiler, Masonlar ya da bilmem ne idüğü belirsizler çıkacak. Yine yeminle ve samimiyetle ifade ediyorum ki; biz, yetmiş beş milyon saf ve temiz insanlarız. Ancak, içimize ekilen nifak tohumlarını temizlememiz gerekiyor.
Şu İslam coğrafyasının haline bir bakın hele! Ülkelerimizdeki halklar, içeride birbirlerini katlediyor. Oysa insanlıktan nasibini almamış medeniyet bozuntularının bütün hedefleri, ülkelerimiz olarak bizleri birbirimizle savaştırıp, birbirimize kırdırmak.
Bugün bizi başta İran olmak üzere Irak, Suriye ve diğerleriyle savaştırmaya çalışmıyorlar mı? İşe bakın ki bugün içimizde niceleri İran halkından, araplardan nefret eder duruma gelmiş. Halklar olarak birbirlerimizi kâfirlikle ya da ne bileyim Allah korusun bir savaş olursa barbarlıkla suçluyoruz.
Peki, kocamaaan bir ‘NEDEN’? Evet, neden?
Müslümanım diyen herkes aynı Allah’a iman etmiyor mu? Aynı peygambere iman etmiyor mu? Kitabımız bir değil mi? Aynı kıbleye dönmüyor muyuz?Medine’ye Hacca, umreye gidenler, Ravza-ı Mutahhara’da omuz omuza saf tutmuyor mu? Kâbe’de dirsek dirseğe tavaf etmiyor mu? Merve’den-Safa’ya Safa’dan-Merve’ye birlikte vakarlı bir şekilde yürümüyor mu? Arafat’ta top yekûn bir ümmet kenetlenmiyor mu? … Peki, geriye ne kaldı? … Ayrıntılar… O da bizim iç meselemiz. Aramızda hallederiz. Yeter ki şu nifak tohumlarını temizleyelim hele bir.
Hem Sevgili Peygamberimiz, ‘Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak. Bunlardan yalnız biri kurtulacak.” buyurmuş. Kurtuluşa erişemeyecek olsa da diğerlerine de ümmetim diyor. Yüce Allah, “Mü’minler kardeştir.” buyuruyor. Bize düşen kardeşliğimizi pekiştirmektir. Ötesi Âlemlerin Yaratıcısının takdiridir ve boynumuz kıldan incedir.
Ey bu asil Millet!
İşte bütün bunlar için Milli Görüş çatısı altında toplanmamız elzemdir.
Bu uyarıları yapmak ise tarihi bir sorumluluktur. Doğrusu üzerime vazife bildim.
Atilla Mehdigil / TV5Haber
