Var zaten başımızın bir püskülü belası, şu PKK’nınki. Bir ikincisi gelse ne olur acaba? Ötekini de Amerika vermişti. Densiz verince şartsız şurtsuz mu veriyor? “Al, başına çal, ne halin varsa gör!” demiyor, adeta başımıza çalıyor. Sonuçta başımıza kalıyor. Atsan atamazsın satsan satamazsın.
Hoş alıp da idam mı edeceksiniz? Bir ada da ona tahsis edeceksiniz, dünyanın masrafını edeceksiniz. Adam zaten ömrünün kışını yaşıyor. Neye uğradığını şaşırmış, bir gün ateşi çıkacak, bir gün tansiyonu yükselecek, yok şekeri düşecek derken bir de ona doktor, hemşire, hastabakıcı tahsis edeceksiniz. Olmadı, mini bir hastane kuracaksınız oraya.
Çok geçmeden mahkeme mahkeme, yok yaş haddi, yok pişmanlık yasası, yok ben de kandırıldım bahanesi, Rabbim ve milletim beni affetsin, yok şu yok bu derken, hadi bakalım ev hapsi.
Hadi diyelim öldü, ne yapacaksınız o zaman? Vatan hainini vatan toprağına mı gömeceksiniz. Bırakın da şunun şurasında ne kadar ömrü kalmıştır ki zaten, ölsün öleceği yerde. Bütün bunları hesaba katmak lazım.
Şimdi Amerika verince size bedava mı verecek sanıyorsunuz? O ne sinsi gâvurdur! Önce kazı alır sonra da hasta tavuğu verir, eder başımıza bela. Haa adam konuşsa ‘yer yerinden oynar’ gibi bir durumu varsa o başka. O zaman getirilip burada susturulmalı. Yoksa AKP’nin başına büyük işler açar.
Türkiye’nin başına büyük işler açan biri var zaten veba gibi başımıza kaldı, kurtulamıyoruz bir türlü. Adam içeriden istediği gibi PKK’sını yönetiyor. En az beş yıl ‘çözüm süreci’ safsatasıyla ülke yönetiminde aktif rol oynadı. Ya bu da gelip aynısını yaparsa ne olacak?
Öteki ha vira canımıza okuyor, bir şey yapabiliyor muyuz? Ha vira şehit, ha vira şehit. Gitsin asker, gelsin şehit. Hoş dağdakilerin de çoğu vatan evladı değil mi? Baskıyla, tehditle çıkarılmışlar dağa. Peki, ya elebaşı ne yapıyor? Yan gelip yatıyor, keyfine bakıyor. Bu arada Amerika da bol bol silah satıyor. Müttefikiniz, ortağınız, dostunuz Amerika var ya, işte ondan bahsediyorum. Geçelim,
Farz-ı mahal FETÖ’nün elebaşı geldi. Ne olacak? AKP’ye baş mı yapacaksınız? Öyle ya AKP’nin kurulmasında onun da icazeti var deniyor, kurucuları el öptü deniyor. Neyse onlar muğlak konular. Ama net olanları da var. En az on iki yıl birlikte yürüdüler, Medeniyetler ittifakı, Dinler arası diyalog projesini ülkemizde birlikte uyguladılar.
Bana göre adamın AKP hakkında söyleyeceği çok şey vardır. Hatta CHP ve MHP’yi de katabilirsiniz. Ama neden söylemiyor? Malum Amerika, koz olarak kullanıyor. Ha Türkiye’ye gelse belki konuşmasını engellersiniz. Belki daha fazla ipliğinizi pazara çıkarmasını engellersiniz. Ama yani onun bildiklerini başkaları da biliyor olamaz mı?
Demek ki o da bir çözüm değil. Çözüm, Müslüman’ız diyorsanız bu ülkeyi Müslümanca yöneteceksiniz. Milli irade diyorsanız, bu ülkeyi Milli şuurla yöneteceksiniz. Yok NATO, Şanghay, Pekin, Washington, Lozan, Paris; bunlarla birlikte yönetecekseniz bu iş olmaz. Onların kılavuzlukları karganınki gibidir, bir kez daha düşünmenizi öneririz!..
Şimdi bunları dillendirdikçe, kimleri fena halde kızıyor. Sen de FETÖ’cü müsün diyecekler ama biliyorlar FETÖ hakkındaki duruşumu, diyemiyorlar. Benim derdim şu ki AKP bu güne kadar, BOP ve Medeniyetler İttifakı projelerine göre yönetti bu ülkeyi. Bin defa dillendirdik; AKP’den önce İslam coğrafyası ve Müslümanlar bu haldeler miydi? Ülkemizin ahlak ve maneviyatı bu halde miydi?..
Bir kez daha teferruata girecek değilim ancak, bu millet bir türlü bu soruların karşılığını düşünmek istemiyor. Dünyalık bir rahatlık/rehavet içine düşmüşler farkında değiller. Herkes her şeyin iyi olacağı beklentisi içerisinde...
Ne diyelim, Yüce Rabbimiz sonumuzu hayreyleye!
