banner102

Ne büyük önem atfediyoruz "kazanmak" adlı hadiseye,tüm mutluluğumuz kazanmaya endeksli.. Yüzümüzü güldürmeye yetiyor sahip olduğumuz dünyalıklar..

Hızla akıp geçen zamanın vehmine kapılmıyoruz.. Delişmen heveslerimiz tükendikçe yerini yenileri alıyor, onları elde edince bir diğeri.. Hayatın kısır döngüsünün değirmeninde öğütülüyoruz da en küçük parçaya ben dönüştüm diyerek övünüyoruz..                 

Kemalat tevlid eden mahrumiyetler ondandır ki artık isyana sürüklüyor bizi, bu yüzdendir asık suratlar, kalp kırmaktan korkmayan çehrelerle kuşandık zira kazanmak tek geçer akçe olmuş günümüzde.. Kazanmanın başarı için tek ölçüt olarak kabul edildiği bir düzel elbette sabırdan, sebattan ve sükuttan nasibini almayanlar üretecek.     

Haklı olanın kazanmadığı kazananın haklı kabul edildiği bir anlayış yıllar içerisinde kazanmanın olmazsa olmazı haklı olma payesini merkezden tasfiye etti.

 İçimize sinmeyen, kazanan cephenin haklılığıyla ilgili şüphemizdir. İki yol çıkıyor burada insanın ya haklılık payesini bir kenara koyup kazananın peşinde koşup dünyalığını yapacak ya da haklılık payesini düşüncesinin merkezine koyarak mücadele edecek. 

 Hızına yetişemediğimiz bir dünyayı kazanmak mı? Yoksa zamanın anlamsız olduğu ahireti hak etmek  mı? Çağımız insanının karşılaştığı en çetin çıkmaz bu tüm benliğiyle bunun idrakine varıp yön tayin etme gayretinde..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90