banner102

Ey vahdaniyeti ilahi akidesini canı gönülden kabul ederek, şerefi İslamiyeyle şereflenen Müslümanlar.

İlahi yasaları çiğnemenin cezası, tabiat hadiseleri ve sosyal olaylarla da verilir.

Allah'ın emirleri ve yasaklarının bütünü demek olan  şeriat kanunlarına, Allah'ın hükümlerine uymak, müspet,olumlu tabiat olaylarına vesile olduğu gibi, Allah'ın hükümlerine aykırılık, onlara uymamak ta menfi, olumsuz tabiat hadiselerini doğurmaktadır.

Yani Allah'ın kanunlarına bağlılık, mutlu kılıcı sosyal olaylara sebep olduğu gibi, Allah'ın kanunlarına aykırı davranışlar, ızdırap ve keder verici sosyal hadiselere neden olmaktadır.

Evet bugün tarihte hiç olmadığı şekli ile bütün dünyayı etkileyen, bütün insanları endişelendiren bir musibet ile, bir salgın hastalıkla karşı karşıyayız. Gözle görülmeyen bir mikrop, zerre diye tanımlanan bir virüs karşısında ne yazık ki acziyetimizin idraki ile tedbirden başka pek bir çare de yok.

Yüce Allah, insanın başına gelen her musibet, kendi yapıp ettikleri yüzünden olduğunu belirtirken, insanın gerek evrendeki fiziksel ve sosyal yasaları görmezden gelmesi ve gerekli önlemleri almaması, gerekse Allah'a isyan teşkil eden davranışlarda bulunması sebebiyle dünyada karşılaştığı acı, musibet, keder ve felaketlerin kendi kusurunun bir  sonucu olduğuna dikkatimizi çekerek şöyle buyuruyor,:

"Dikkat edin! Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir. O bir çoğunu da bağışlar." ( Şura, 30)

Konumuza açıklık getiren ve içinde bulunduğumuz ortamın nasıl bir ilahi ceza ortamı olduğunu açıklayan hadis-i şeriflerinde Peygamberimiz Efendimiz de şöyle beyan ediyor:

"Dikkat edin! Beş şey beş şeye karşılıktır. Beş ilahi ceza beş isyana karşılıktır." (Camius Sağir,2/6) Hadisi şerifin konumuzla birebir alakalı 2 maddesi şöyledir: "Bir topluluk Allah'ın emirleri ve yasaklarına bağlı kalarak yaşamak taahhütünü bozarsa, Allah onların düşmanlarını onlara musallat eder. İkincisi ise, zinanın yaygınlaşarak açığa vurulduğu toplumda önceki nesillerin bilmediği ve yaşamadığı hastalıklar ve salgınlar vücuda gelir ve ölüm oranları artar." Evet tam da günümüzü anlatan bir hadisi şerif.

Değerli okurlarımız!

Mülki idarecilerimiz ve siyasilerimiz, mensubu bulundukları topluma karşı, başta dini tebliğ etme ve açık bir şekilde anlatmanın yanında hukuku ve sosyal adaleti gerçekleştirme, toplumda edep ve ahlakı hakim kılma,kamu düzenini sağlama, ülkesini ve temel değerlerini koruma gibi sorumluluk ve yükümlülükleri vardır. Bunun böyle olduğu, sayısız ayet ve hadislerle sabittir.

Yine konumuzla alakalı Nur suresi 63.ayet-i celilede yüce Allah, emir sahiplerine ve bizlere şöyle ikazda bulunuyor: "Onun emirlerine muhalefet edenler, aykırı davrananlar başlarına bir bela, bir musibet gelmesinden veya kendilerine çok elim bir azap isabet etmesinden korksunlar ve sakınsınlar."

Evet! Hülasa olarak buhranlarımız, günahlarımızdan kaynaklanıyor. Geliniz Rabbimizin ve alemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamber Efendimizin koyduğu emir ve yasaklara uyarak yaşayalım ki ilahi ceza ortamından çıkalım. Çıkalım ki hem dünyada hem de ahirette huzur ve saadete kavuşalım.

Allah'ın selamı ve esenliği üzerinize olsun.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90