banner102

Dün öğlen saatlerinde şehrimin tarihi camilerinden İskender Paşa Camiinde öğle namazını eda etmek istedim. İl Müftülüğünden Vaaz Hocamız cemaate sohbet etmekteydi. Konu kamu ve kul hakkı üzerindeydi.

Kul hakkı insana taalluk eden haklardır. İnsanın mal can namus din ve nesil haklarına tecavüz edildiğinde kul hakkı ortaya çıkmaktadır. Kul hakkı sadece karşı taraftan helallık alındığında ortadan kalkmaktadır. Aksi durumda ortadan kalkması mümkün değildir. 

Bakınız Allah'a taalluk eden hakların affı umulduğunu Peygamberimiz bizlere bildirmiştir. Yani nefsine zulmedip namaz kılınmadığında vb. gibi diğer haklarda bir gevşeklik yada yapılmaması durumunda affının umulduğunu Peygamberimiz bildirmesi bizlere büyük bir rahmettir. Fakat hadisinin devamında kula taalluk eden hakların ise helalleşmedikten sonra mutlak suretle ahirette hakların alınıp hak sahiplerine verildiğinde hakkına tecavüz edilen kişilerin zalimlerden alınıp mazlumlara verilecek bildirilmiştir. O hesaple dünyada kimsenin hakkına girilmemesi gerekmektedir. Aksi durumlarda büyük sorumluluklar vardır.

Bu kul hakları genellikle güçlüler tarafından işlenmektedir. Parasına makamına güvenerek garip gurebanın hakkına saldırılmaktadır.

Kamu hakkı ise daha bir sıkıntıdır. Günümüzde bir deyim var. Yazımı çok güzel özetlemektedir. Devletin malı deniz yemeyen domuz. Evet bu söz konuyu çok güzel özetlemektedir. Günümüzde sistemden kaynaklanan büyük sorunlardan biri de devletin malına göz dikilmesidir. Bir makama gelen bazı zayıf karakterliler devlette kaldığı sürece devleti yemekten başkaca bir şey yapmazlar. Ne demek istediğimi sizlere yıllar önce yaşanmış bir örnekle anımsatmak isterim. Devlette üst makamlarda olup sonrada emekli olan bir büyüğümüzle sohbet ediyordum. Kendisine Müdürüm devlette onca sene makamda kaldın. Allah için söyle devletten zimmetine herhangi bir para geçirdin mi diye sorduğumda  Nizamettin Hocam biliyorsun bu servet bana babamdan kaldı. Allah adına yemin ederim ki devlette kaldığım sürece zimmetime bir kuruş geçirmedim. Fakat bu iş nasıl oluyor dersen yaşadığım bir olayı seninle paylaşırsam daha aydınlatıcı olacaktır. Günlerden bir gün makama odama elinde bir çantayla bir adam gelir. Selam verir ve odama girer. Sohbet devam ederken çantayı masanın üzerine koyar ve bu çanta senin. Şu ihaleyi bana verdiğinde bu çanta senin olacak. Ben tereddütsüz çantayı ret ettim. Bu adam odadan çıkarken çantayı alır ve geldiği gibi çıkar gider. Giderken de ben seni akıllı biri sanırdım. Ben bu işi yaptıracağımı bilmen gerekir dedi. Çıktıktan bir iki hafta sonra yardımcım istifa dilekçesini odama koydu. İşi ona yaptırmış.

Kamu hakkı işte bu...

Kul hakkı zulüm edilen kişiden helallik alındığında ortadan kalkar ama kamu hakkında tüm milletten nasıl helallik alınacak onu bilemiyorum. Bu mümkün olmadığından kişiyi ahirette ebedi cehenneme girmesine sebebiyet verecektir. Konu ile ilgili Peygamberimizden şöyle bir hadis rivayet edilmektedir. Peygamberimiz bir gün seferden döndükten sonra yanındakilerden birinin şehit olduğunu söylerler. Peygamberimiz hayır. Bu kişinin şehit değil ahirette cehenneme üzerinde bir cübbe sebebiyle atıldığını söyler. Devlet malından bir cübbe habersiz almış. Bu habersiz alınan cübbe sebebiyle cehenneme gitmiş olduğu rivayette gelmesi bizlere devlet malına dokunulmaması gerektiğini hatırlatmaktadır.

Sistemden kaynaklanan sorunların başında devlet malının talan edilmesi gelmektedir. Ondan olacak sistemi yeniden gözden geçirmemiz lazım gelmektedir. Aksi durumlarda daha çok devlet malı yemeyen domuz olduğu mantığından hareketle devletimiz yenilmeye devam edecektir.

Ben Hz. Ömerin torunu Hz.Ömer bin Abdülazizi örnek almaktayım. Hz. Ömer bin Abdülaziz devlette çalışan tüm memurlara talimat verir ve devlet malının talan edilmesinin önüne geçmiş durumdadır. Bu adım sonucu koskoca İslam topraklarında bir tane fakir kalmadığı siyer yani İslam tarihi kitapları yazmaktadır.

Devlet malının talan edildiği coğrafyalarda fakir fukara çok olur. Fakirlikten dolayı ahlaksızlıklar artar. Ahlaksızlıklardan dolayı bilmediğimiz hastalıklar ortaya çıkar. Garip gurebanın sesleri tüm semalarda inlediğinden dolayı Rabbimiz o beldelerde rahat ve huzur vermeyecektir.

Garip gurebanın bedduası semadan geri dönmez...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90