Ağzından, çıkanı kulakları duyuyor muydu acaba? Bence duyuyordu ki hem de her atışı isabet kaydediyordu. Hem de 12’den. AKP’yi zangır zangır titretiyordu.
AKP, önce kendini sağ sola vurdu ancak olmadı, CHP’ye saldırdı olmadı. Baktı ki olacak gibi değil, adam susmayacak. Ne yapalım? ... Her zaman olduğu gibi taviz... Allah’u Âlem Kudüs yattı masaya!.. Yine AKP’li kardeşlerimin damarına bastığımın farkındayım ama durumun vahametini de ortaya çıkarmak gerekir.
Peki, bu duruma seviniyor muyuz?
Hayır! Asla ve kata!
Bilakis kahroluyoruz.
AKP’yi günahım kadar sevmem ama ne yaparsın ki bu sinsi zihniyete gönül vermiş millet parçamız var orada. Onları kurtarmanın yolunu arıyoruz.
Neden sevmediğimi defalarca buradan dillendirdim. Bir cümleyle bir daha ifade edeğim.
Şu kadar ki AKP zihniyeti, Ecdat Osmanlı’nın sonunu hazırlayan İttihat ve Terakki’nin modernize edilmiş halidir.
Hain olanları saymazsak ki mutlaka vardır, o zamanda çok sayıda milletin ileri gelenleri samimi niyetlerle gidip bu İttihat Terakki denilen sinsi zihniyetin mensubu olmuşlardı. Bugün de aynı oyun, aynı tezgah, aynı hile modernize edilerek AKP olarak karşımıza çıkmıştır.
AKP’nin ileri gelenleri, her ne kadar Milli Görüş gömleğini çıkardık, biz de batılılar gibi düşünüyoruz deseler de bunun yüzeysel olduğu herkesçe biliniyordu ve hâlâ da desteğini çekmeyenler aynı inancı sürdürüyorlar.
Kalpleri Allah bilir, biz bilemeyiz. Biz zahire bakarız.
Ancak Yüce Allah’ın ayetleri vardır. ‘Yahudi ve hristiyanları dost edinmeyin’ buyuruyor. Fakat bunlar, ama iyi niyetle ama takiyye yaparak gitti dost edindiler, stratejik ortak dediler, BOP eş başkanlığı aldılar, zinayı, binayı, domuzu bu millete bela ettiler.
Say sayabildiğin kadar. Verdikçe taviz verdiler, verdikçe verdiler. Koz üstüne koz, koz üstüne koz... Ardı arkası gelmedi tavizin. Adeta halk arasında ‘Senin için çiğ tavuğu bile yerim.’ diye söylenen söz misali, Amerika ne dediyse yaptılar.
Bunun içinde toprak satımı var. Bunun içinde dışa borçlanma var. Ağır sanayii tesislerinin satımı var, bankaların yabancı sermayeye devri var, iki milyon müslümanın kanı var... İslam coğrafyasının bu hale gelmesi var... taa bin tane sayabilirsin.
O denli elini, kolunu hatta kendilerini kaptırdılar. Ne zaman ki bir itirazın olsa, aykırı bir ses çıkarmaya kalksan, adam ümüğüme çöküyor ve istediğini alıyor.
Bu hususta tarih durmadan tekerrür edip duruyor. Ne tekerrür tekerlek gibi dönüp duruyor, aynı şeyler devam ediyor.
Şimdi şu Zarrap’tır ne karın ağrısıysa, zibidiyi zamanında memleketine almışsın. Birlikte her türlü ayıbı işlemişsin. Sonra da burada 17-25 Aralık’ta kokusu çıkmış, 15 temmuz da etrafa yayılmış... Bak ki olacak gibi değil ne olur ne olmaz gönder güvendiğin dostlarının yanına, sık kendi ayağına kurşunu...
Adam taş değil ya etle kemik, canını kurtarmak için öter tabi. Kendisinde onur gurur haysiyet olmayan, senin onurunu, gururunu Türkiye’ni düşünür mü? Düşünmez!
Öyleyse ne olacak?
Ver Kudüs’ü kurtul...
Yazık çok yazık! Ya arkadaş bu dört kişiyle bir masada oynanan bir kumar değil ki. Sadece kendiniz kaybedesiniz. Allah korusun ailenizi yuvanızı dağıtasınız!.. Bırakın milleti hatta ümmeti de ta bütün insanlığın geleceğini kumar masasına yatırmışsınız. Ne yaptığınızın farkında mısınız? ...
Maalesef durum her dem kötüye gidiyor. Beklentiler boşa çıkıyor, çıkmaya da devam edecek.
Zamanın da çok uyardık, çok mücadele verdik, ama ne yaparsınız ki Milli Görüşçü maziniz, bu temiz yürekli milleti hep sizin yanınızda olmaya zorladı.
Şimdi dönüp bakıyoruz bugünkü durumumuza. İşte her şey ayan beyan ortada...
Duamız odur ki bu son gelişmeler, AKP’nin sonu olur inşallah da oradaki çok sevdiğimiz bütün kardeşlerimiz bu sinsi zihniyetin pençesinden bir an evvel kurtulurlar.
