banner102
 Her iki âleme ait varlık var mı?

Evet, hem madde ve hem de mânâ âlemlerinin varlıklarından bahsettik. İkisi arasındaki en belirgin farkın ise madde âleminin varlıklarının bedenin beş duyusuyla algılandığını ancak mânâ âleminin varlıklarının böyle bir özelliğe sahip olmadığını ifade ettik.

Gelelim, sırlarla dolu bu muazzam devasa yapı içerisinde sadece bir varlık var ki o hem madde ve hem de mânâ âleminin varlığıdır... İşte o varlık insandır. İnsan ruh ve bedenden ibaret yaratılmıştır. Ruh mânâ, beden ise madde âleminin varlıklarıdır ve bu özelliğe sahip başka hiçbir varlık yaratılmamıştır. Âlemlerin Rabbi Yüce Allah: ‘Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık...’ (İsra/70) Bu her iki âlemin de varlığı oluşundandır.

İnsanın imtihana tabii tutuluşunun yegâne sebebi ise şeref makamı gibi bir makama sahip olmasındandır. İmtihan denince akla sorular, cevaplar, tercihler gelir. Dünya imtihanı denince de hâk ve bâtıl kavramları söz konusudur. Hâk kapsamındaki terciler: doğru, güzel, faydalı ve adalet ki bunlara iyilikler de denir; bâtıl kapsamındaki terciler ise: yanlış, çirkin, zararlı ve zulüm dür ki bunlara da kötülükler denir. 

...

Mânâ Âlemi’nin varlıkları olan cinler, yeryüzünde insanın madde boyutundan çok daha evvel yaratılmışlardır. Cinler arasında Allah’a kullukta çok daha samimi olan Azazil isminde bir cin vardı. Bundan dolayı melekler, Yüce Allah’a Azazil’i kendi katlarına alması için niyazda bulunmuş ve dilekleri kabul olmuştu.

Hicr suresinde geçtiği şekliyle Yüce Allah, bir vakit meleklere: ‘Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, onu yarattığımda hemen ona secde edin.’ diye emretmişti. Bunun üzerine Âdem topraktan yaratılınca bütün melekler secde ettiler. Ancak Azazil bu emre uymadı ve Allah’ın ‘Ey İblis! Sen neden secde etmedin?’ sorusuna da: ‘Beni ateşten onu topraktan yarattın, ateş topraktan üstün olduğu  için ben Âdem’e secde etmem.’ diye karşılık vermişti.

Bu defa Yüce Allah, ‘Hadi in oradan, sen lanetlendin.’ buyurdu. O da: ‘Ya Rabbi, o halde bana kıyamete kadar mühlet ver, ben Âdem’in zürriyetini yoldan çıkaracağım.’ şeklinde niyazda bulundu. Tabi yüce Allah, istemeseydi onun dileğini kabul etmezdi. Ancak yukarıda da ifade ettiğimiz şekliyle insan imtihana tabii tutulacaktı ve bu da o imtihanın bir parçasıydı.

İblis, bu müsaadeyi aldıktan sonra kendi tayfası olan cinlerin çoğunu Allah’a isyana sürükledi. Onlara Allah’ın rahmetinden uzaklaştırıldıkları için şeytan denir. Müslim ve Ahmed ra’dan rivayet edilen bir hadiste Peygamber Efendimiz, ashabına: ‘Allah sizin her birinize bir şeytan görevlendirdi.’ buyuruyor.

...

İnsanda yaratılışı itibariyle nefis denen bir olgu vardır. Nefsi bir pencereye benzetirsek eğer şeytan bu pencerenin önüne oturup ve sürekli oradan insana vesvese verir. İnsanın bu pencereyi iptal etme ya da yerine duvar örme gibi bir şansı yoktur. Eğer öyle olsa insan adeta melekleşir ve imtihan olmasının da bir anlamı olmazdı.

Yüce Allah, şeytanın vesvesesinden korunabilmesi için insana irade-i cüz-iye denen bir olgu daha vermiştir. Az önceki hadis-i şerifin devamında Allah’ın insana bir de iyilikleri emretmesi için melek görevlendirdiği bildiriliyor. İşte insan cüz-i iradesini kullanabilirse o meleğinde yardımıyla nefis penceresini iman, amel ve cihat denilen üç ayrı perdeyle kapatıp şeytanın iç dünyasına müdahale etmesini engelleyebilir.

...

İnsanın beden ve ruhtan ibaret yaratıldığını ifade etmiştik. Bedenin yönetim merkezi beyindir. Beyin, sinir sitemi vasıtasıyla işlevini yürütür. Sinirler, sürekli çalışır ve çalıştıkça gerilirler. Gerilen sinirler ise insanı bir takım hezeyanlara sürükler. O halde bu gerginliği giderecek başka bir sistem daha olması gerekir. Bu görevi de dolaşım sistemi üstlenmiştir. Dolaşım sistemini kalp yönetir. Ruhun kalp ile bütünleşmiş kısmı ise ruhun yönetim merkezidir. O halde ruhun yönetim merkezinin kalp olduğunu söyleyebiliriz. 

İnsan, hayatiyetini sürdürebilmesi için bir takım ihtiyaçlarını karşılaması gerekir. Tabii ihtiyaçlar, sadece bedeni olarak düşünülmemeli. Gerek beden ve gerekse ruhun kendine has ayrı ayrı ihtiyaçları vardır. İhtiyaçlar karşılanmadığı takdirde, beden ölümle ve ruh ise hüsranla karşı karşıya kalır.

Devamı var

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90