banner102
Günümüzde insanları en çok sıkıntıya sokan kibir, gurur ve enaniyettir. Kibir, ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi kulun bütün güzelliklerini yok eder. Şüphesiz, en büyük kibir; Allah'a karşı kibirlenmek, böbürlenmektir.
Ancak, hataya düşen mü’minlerin kibirlenmeleri, doğrudan Allah'a karşı değilmiş gibi görünür. Peygamberimiz (sav): "Kalbinde zerre kadar büyüklük duygusu bulunan kimse cennete giremez" buyurmuştur. İnsanları küçük görüp büyüklük taslamak, fazileti bitirir, kibirleneni ise zelil ve rezil hale getirip alçaklaştırır. Dikkat edilmeli ki kibir, nasihat dinlemeyi de engeller.
İnsanların yaşamlarında dikkat etmesi gereken üç şey mahvedicidir;
* Boyun eğilen cimrillik.
* Emrine uyulan nefis.
* İnsanin kendini beğenmesi, böbürlenmesi.
İnsan nasıl ve ne ile kibirlenir?
İnsan, nefsini olgun ya da kusursuz gördüğünde kibrin kuyusuna düşer. İki durumda insan kendisini, diğer insanlardan daha kusursuz görür; dini konularda ve dünyevi konularda.
Dini boyutu; İlim ve amel çokluğu ile kibirdir.
Dünyevi boyutu ise; nesep, güzellik, kuvvet ve mal çokluğu ile olan kibirdir.
İlmini, ibadetle güçlendirmeyen âlim bir kişi, durmadan ilminin izzetiyle büyüklük taslar. Nefsini büyütür. Halkı küçültür. Onları cehaletle niteler.
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bir kavim gelecektir. Kuran'ı okuyacaklar fakat Kuran onların boğazlarından aşağı inmeyecektir. Onlar 'Biz Kuran'ı okuduk! Bizden daha iyi okuyan ve bizden daha fazla bilen var mıdır?' diyeceklerdir!"
Hz. Peygamber bunu söylerken dönüp ashabına baktı ve şöyle dedi: "Onlar sizlerdendir! Onlar ateş yakıtlarının ta kendisidir!" (İbn Mübarek)
Amel, ibadet ve eylemde kibir!
Yaptığı ibadetlerin çokluğuna güvenip insanın, şeytanın pençesine yakalanmasıdır. Kim kesinlikle Allah'ın kullarından herhangi birinden, herhangi bir vesileyle üstün olduğuna inanırsa bu kimse, cehaletinden dolayı bütün amelini yakmış olur;
İki kişi Hz. Peygamber'in yanında birbirlerine karşı böbürlenerek tartıştılar. Onlardan biri diğerine şöyle dedi: 'Ben filân oğlu filanım! Ey annesiz kişi! Sen kimsin?' Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
'İki kişi Musa'nın yanında birbirine karşı böbürlendiler. Onların biri şöyle dedi: 'Ben filân oğlu filânım!' Böylece dokuz atasını saydı. Bunun üzerine Allah(cc) Hz. Musa'ya vahiy göndererek şöyle buyurdu: 'Böbürlenene söyle! Senin o dokuz ecdadın ateş ehlindendir ve sen de onların onuncususun' (Abdullah bin Ahmed)
Güzellikle övünmek!
Allah (cc) kainatta ne yaratmışsa, hepsinin kendine has bir güzelliği vardır.
Beyazıyla siyahıyla, insanlar..
Yaratılış itibariyle hayvanlarda böyledir.
Nebata gelince; içinde bulunduğumuz baharın gelişi ile doğa canlanıyor. Kırmızı yeşil mavi mor menekşeler, laleler, sümbüller bir birini izleyerek güzelliklerine güzellik katacaklar. Biri güzel, diğeri çirkin değildir. Herkes kendi güzelliği ile övünmelidir. Bunu böbürlenerek, gururlanarak enaniyetine yenik düşerek, kerameti kendinde görmemelidir.
İnsan bilmelidir ki; güzellik, makam, mevki, saltanat geçicidir. Güzellik insana belirli bir süre için ödünç verilmiştir. Günü ve zamanı geldiğinde o güzelliği veren ödüncünü alacaktır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
öğretmen 2014-04-12 14:36:51

murat bey tebrikler kardeşim..

Avatar
FANATİKOFLI 2014-04-16 09:46:34

sayin yazar güzel bi̇r konu ve tesbi̇tde bulundunuz ama bu herkes i̇çi̇n gecerli̇ deği̇lmi̇..

banner90