banner102

Hiçbir mazeret ülke ali menfaatlerinin önünde engel olamaz. Hele ki bölünmenin eşiğine gelmiş bir ülkede acil tedbir alma fırsatı doğmuşken elinin tersiyle “istemezük” demenin hiç mi hiç bir geçerli nedeni olamaz. İleride belki bir mazeret doğar da MHP: “İşte biz bunun için hükümet olmadık.” diyebilir, ancak, kendini temize çıkarmak, vebalden kurtulmaya yetmez.

Vatanın bölünmesine ramak kalmış, MHP, hala slogan atıyor ‘Vatan bölünmez!..’ Köylerde müezzin korkudan ezan okuyamıyor, ‘Ezan susmaz!..’ Terör bayrak indirip, bayrak yakıyor. ‘Bayrak inmez!..’Şehit üstüne şehit geliyor, ‘Şehitler ölmez!..’ Bu ne yav, bu ne Allah aşkına! Bu avunma ve avutma değil de nedir?

Bırakın bu işleri beyler!.. Millet icraat bekliyor. Siz kapınıza gelen iktidarı tepiyorsunuz... Yahu daha ne istiyorsunuz? İlla tek başına iktidar mı olacaksınız? Peki, buna siz inanıyor musunuz? Ya arkadaş hele bir iktidar ortağı olun, bu memleketi terör belasından kurtarın. (Hani diyorsunuz ya “altı ayda terörü bitiririz.” diye).

Arkadaşlar! Kendimizi kandırmayalım. Çözüm sürecine karşı olmak demek elini taşın altına koymakla olur. Erkek erkek iktidar olacak ve daha gür bir sesle memleket lehine karar al(dır)acaksın. Ne o öyle mıymıntı mıymıntı maddeler öne sürüyorsunuz. Sırası mı bunların? Memleket cadı kazanına dönmüş, sen:“Şartım şurtum var.” diyorsun. Kimi kandırıyorsun Allah aşkına!..

Evet, bu memleketi, bırakın Ortadoğuyu bu hale AKP getirdi. Burası doğru. Ancak, görünen o ki adamlar, az çok bir şeylerin farkına varmışlar. Bu da bir şey, AKP’nin bu aşamaya gelmesi de bir şeydir. Bırakıp kaçacak konumda da değiller. Belli ki birileri bir destek çıksın da bu eline yüzüne bulaştırdığımız işten sıyrılabilelim düşüncesindeler. Bunu da ancak MHP’yle yapabiliriz düşüncesindedirler muhtemelen.Yoksa CHP’yle niye hükümet olmak istemesinler?

Ya siz; ha vira hükümeti “CHP’yle kursunlar. CHP’yle kursunlar.” deyip durdunuz. Bari seçimlerde CHP’ye destek verin de tek başlarına iktidar olsunlar. Allah aşkına CHP politikalarının AKP politikalarından ne farkı var? Hadi iç politikada kısmen var desek de dış ve ekonomi politikalarında ne fark var? Her ikisi de BOP’çu, her ikisi de küresel kapitalizme hizmet ediyor.

Peki, sizin farkınız var mı? Ha öyle ya sadece sloganlarda var. Yoksa şu bölücülere hadlerini bildirme fırsatını teper miydiniz? Bugün memleket bıçak sırtında ve oldukça da kritik bir dönemece giriyor. Peki ya şimdi AKP yeniden tek başına iktidar olursa BOP’tan vaz mı geçecek dersiniz? Bunun ihtimali bile yok. Hoş isteyerek yaptıklarından değil, kolu kaptırmışlar bir kere.

Şahsen tutumunuzdan ancak şunu çıkarıyorum ki ‘bu memleket artık bir yola girmiş onu biz de kurtaramayız’ düşüncesindesinizdir. Ancak bu, benim sizin hakkınızdaki iyimser düşüncem. Kötümser düşüncem de var ki o da şu: korkarım siz de AKP’in döndüğü çarkta dönüyorsunuz. Eğer öyleyse yazıklar olsun size! Yazıklar olsun! Yazık bu memlekete, yazık bu millete!.. Bu narkozlu millet, Milli Görüş’ü de iktidara taşımayacağına göre...

Bilmem şunu bir kez daha hatırlatmama gerek var mı? Benim derdim zihniyetlerle. İnsanlarla hiçbir sorunum yok. Biz, millet olarak bir bütünüz. Hiç kimseyi ayrıma tabii tutamayız. Bu milletin yüzde 99’u Milli Görüşçüdür. Ancak ne yazık ki Rahmetli Erbakan Hocamızın ifadesiyle konulan yanlış tabelalar bir kısmımızın yanlış yöne sapmasına neden olmuş. Hatta şer odaklarının son zamanlarda ürettiği sahte Milli Görüş zihniyetinden dolayı işin vahameti daha da büyük...

Milletin içinde mutlaka art niyetliler de var, yok değil. Onlar için dua ederiz, hatta mücadele de ederiz ki yanlıştan dönsünler. Ama neticede herkesin paşa keyfi bilir. Ancak biz, bir ve beraber olmalıyız ki onların milletimize, ülkemize, ümmete verebilecekleri zararların önüne geçebilelim.

Tabii iş bu noktaya gelmişken akla her zamanki gibi gelen soru: ‘Milli Görüş’te kim var Allah aşkına? Kiminle başaracaksınız bütün bu işleri?’ dir olacaktır...Tabii cevabımız var elbette ve bir soruyla karşılık verelim dilerseniz. ‘Hep birlikte samimi bir şekilde yürekten inanarak bu çatının altında toplanırsak kiminle diye bir sorunumuz kalır mı? ... Kalmaz.

Şunu da bilelim, hiç kimse bulunduğu yerde sabit değildir. Konan günü geldiğinde göçer. Hani derler ya “Sultan Süleyman’a mı kaldı ki?..” Şu kadar ki her şey Yüce Allah’ın takdirindedir. Biz ise safımızı belli etmek zorundayız. Bu bağlamda Milli Görüş’te hiç kimse ne bir göreve talip olur ve ne de verilen görevi reddeder. Hepimiz birlik olduktan sonra nice cevherlerimiz vardır ki dağ gibi ordular kurarız inşallah! Ve nice kumandanlarımız olur. O zaman karşımızda dağlar mı dayanır? Tabii ki siyaseten, yoksa ki dağ gibi ordumuz var zaten...

Belki ‘zor’ diyeceksiniz ama imkânsız değil ya...

Malum büyük işleri başarmak hayallerle başlar...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90