banner102

Öteden beri merak eder dururum! ‘Şu MHP’nin fikri nedir, zikri nedir?’ diye. Cevabını bulamadığım sorular var…

Ne mi mesela?

Türk-İslam Birliği nedir? Milliyetçilik’ten kasıt nedir? Turancılık ne demektir? Türkçülük ne anlama gelir? Ülkücülük nedir? Bozkurt neyin sembolü? vs

Öncelikle MHP’nin en temel ilkesi ‘Türk-İslam Birliği’ olduğunu biliyorum.

Yani ortak payda öncelikle Türkçülük sonra İslam. Demek oluyor ki birliğe dâhil olacak her bireyde aranan birinci şart: Türk olmak, ikinci şart ise: İslam dinine mensup olmak. Bir başka anlatımla Türk olmayan Müslümanlar ve Müslüman olmayan Türkler bu her iki vasfı aynı anda taşımadığı için bu birliğin bireyi olamayacaklar. Tabii doğru mu anlamışım ondan da pek emin değilim.

Milliyetçiliğe gelince:

Türk Dil Kurumu şöyle tanımlamış: ‘Maddi ve manevi açılardan millet ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutma anlayışı, ulusçuluk, ulusalcılık, nasyonalizm.’ Garip, MHP kendisini sağcı yani milliyetçi olarak tanımlıyor. Demek aynı zamanda ulusalcıymış da. Oysa ulusçuluk, ulusalcılık denince aklımıza hep solculuk ve solcular gelir. Demek solcular da aynı zamanda milliyetçilermiş. Karışık değil mi? Bir kavram kargaşası var. Yoksa TDK mı karıştırmış?..

Peki, Turancılık ne demek?

Onu da yine TDK cevaplasın: ‘Osmanlı Devleti'nin son yıllarında ortaya çıkmış olan, Osmanlılık ve İslamcılık akımları karşısında bütün Türklerin tek vatanda ve tek bayrak altında birleştirilmesini amaçlayan akım.’ Garip!‘Osmanlılık ve İslamcılık.’ diyor.‘Karşısında.’ diyor! Türklerin tek vatan ve bayrak altında toplanması diyor!.. TDK burada da karıştırmış galiba. Osmanlı’ya ve İslam’a karşıymış gibi bir durum çıkıyor ortaya sanki.  Yani Turancılık bu anlama geliyor…

Öte yandan TDK’da ‘Pantürkizm’ diye de adlandırılan ‘Türkçülük’ün anlamı da yine ‘Turancılık’la bire bir aynı. Yani: ‘Osmanlılık ve İslamcılık akımları karşısında bütün Türklerin tek vatanda ve tek bayrak altında birleştirilmesini amaçlayan akım.’

Peki ya ülkücülük ne anlama geliyor? … O da: ‘Bir ülküyle belirlenmiş olan, bu ülküye çıkar gütmeden bağlı kalan yaşama biçimi ve dünya görüşü idealizm.’ olarak tanımlanmış TDK’da. ‘Ülkü ise ‘Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey, ideal.’ olarak geçiyor. Bir cümleyle de ‘Bozkurt’a değinelim. TDK, onu da şöyle tanımlamış: Birçok Türk destanında yer alan kutsal hayvan…

Şimdi çok yakın bir tarihten bir anekdotla devam edelim. 1991’de Sovyetlerin dağılması neticesinde bağımsızlığını elde eden iki ülke: Azerbaycan ve Ermenistan. Azerbaycan Türk ve Müslüman. Ermenistan ise ne Müslüman ve ne de Türk. İki ülke arasında geçmişten kalma problemler yüzünden savaş çıkmıştır. Ermenistan Azerbaycan karşısında zor durumdadır. Başta elektrik ve buğday olmak üzere birçok ihtiyacı vardır. Ancak ithal edecek ekonomik gücü de yoktur. Neticede ihtiyaçlarını Türkiye ve Türkiye üzerinden Batılılardan hibe yoluyla karşılar.

O dönem Türkiye’de DYP ve SHP koalisyonu yani 49. T.C. Hükümeti işbaşındadır. Başbakan, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı ise SHP Genel Başkanı Erdal İnönü’dür. Merhum Alparslan Türkeş’in başında bulunduğu MÇP ise 15 milletvekiliyle hükümete güvenoyu vermiş ve desteklemeye devam etmektedir…

İşte savaşın sonucu: Ermenistan Azerbaycan topraklarının üçte birini işgal etmiş ve üç milyon Azeri yerinden yurdudan olmuştur. Ogün bugündür o topraklar hâlâ Ermeni işgali altındadır… Şimdi insanın aklına takılıyor. Turancılık ideali olan Milliyetçiler, neden Ermenistan’a yardım eden Hükümetten desteğini çekmemiş ve hatta neden hükümet aleyhine gensoru önergesi vermemiştir? Bu bir muamma olarak karşımızda duruyor…

Bugün bile Katoliklerin Ruhani Lideri Papa, 100 senedir ülkemizi tehdit altında bulundurmakta olan Ermeni soykırım iddiasını haklı görürken MHP’den ne bir çıkış ne de bir kınama göremiyoruz. Oysaki en gür sesi biz onlardan duymalıyız diye düşünüyoruz. Çok değil şurada birkaç sene evvel Doğu Türkistan’da Çin’in uyguladığı katliamda binlerce Uygur Türkü öldürüldü. MHP, yine sus pus. Tabii her zaman olduğu gibi o zaman da yine Saadet Partisi Meydanlarda zulme karşı haykırıyordu…

MHP’nin bir başka düşündüren yönü de sanki iktidar olmak istemiyor olması. Mesela 1999 Genel seçimlerini 129 milletvekiliyle ikinci sırada tamamlamıştı. O seçimde DSP: 136, FP: 111, ANAP: 86, DYP: 85 ve CHP:49 milletvekili çıkarmıştı. Burada MHP Devlet Bahçeli’nin başbakanlığında birkaç alternatifli koalisyon hükümeti kurabilirdi. Ancak adeta fırsatı elinin tersiyle itercesineEcevit’in başbakanlığında DSP ve ANAP’ın ortağı olarak hükümet oluyordu. Bu ise başka bir muammaydı.

MHP ile ilgili zihnimizde oluşan üçüncü bir muamma ise henüz hazırlıkları sürdürülmekte olan 2015 seçimleriyle alakalıdır. Adaylık sürecinde MHP, SAADET ve BBP ittifakı üzerine çok yorumlar yapıldı. Kamuoyu yoklamalarından bahsedilerek bu ittifakın yüzde 30’un üzerinde oy alacağından bahsedildi. Burada matematiksel bir hesap yaptığımızda MHP’nin yine iktidar olmayı ve başbakanlığı elinin tersiyle ittiği ortaya çıkmaktadır. 

Şöyle ki: yuvarlak rakamlarla İttifak’ın yüzde 30, CHP’nin 25, HDP’nin 10 oranında oy aldığını düşünürsek toplam yüzde 65 yapar. Bu durumda AKP, kalan oyların hepsini alsa yüzde 35 yapar. Tahmini milletvekili dağılımları ise şöyle olabilir: AKP: 250, İttifak: 190, CHP: 120 ve HDP 30 milletvekili. (HDP’nin barajı aşması zor görünüyor.) Bu sonuçlarla cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP ile ittifak yapabilen MHP, böyle bir durumda da başbakanlığı almak suretiyle yine CHP’yle koalisyon kurabilirdi.

Kaldı ki Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi seçim sonrası ayrılsa bile MHP, yalnız gireceği seçimden çıkaracağı milletvekili sayısından en az 5-10 arası daha fazla milletvekili çıkarabilecekti. Her fırsatta ülkenin bir an evvel AKP iktidarından kurtulmasını söyleyen MHP, neden bu gibi fırsatları değerlendirmez, doğrusu düşündürücü!..

İşte bütün bunlar MHP’nin fikri ne, zikri ne sorusunu ister istemez akıllara getiriyor!..

Ne diyelim, hayırlısı olur inşallah!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
zekeriya akyıldız 2015-04-28 10:18:27

ben of ülkü ocakları başakanı zekeriya akyıldız yazdıgın yazıyı okudum ve size yazdıgınız konular kakkında geniş ve dedaylı bilgi vere bilirim bu hafda istanbula gidiyorum dönüşümde yazdıgınız ve anlamakta zorluk cektiginiz konularda sizinle cay içerek tüm başlıkları bizim sözümüzle dinlerseniz ne olduklarını anlamış olacaksınız zekeriya akyıldız of ülkü ocakları bşk 0536 765 80 68

banner90