Of AGD Konferans Salonunda gerçekleştirilen eğitim konferansının açılışı Hasan İnan hocanın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile yapıldı. Ardından kürsüye gelen Süleyman Akyüz Hocaefendi, günümüzde herkes tarafından bilinen, ancak bilindiği halde sürekli büyüyen sorunlar hakkında Ayet ve Hadsilerle açıklamalar yaptı.

DİNİMİZ KOLAYLIK DİNİDİR

İslam dininin zorluk dini olmadığını söyleyen Akyüz Hocaefendi, "Bizim dinimiz zorluk dini değil, kolaylık dinidir. Çünkü dinimizin temeli, sevgi ve barıştır. Temelinde sevginin ve barışın olduğu din hiç zor olur mu? Zaten bu esaslar bizim fıtratımıza en uygun olan esaslardır. Bundan dolayıdır ki dinimiz bize zoru değil kolayı, yani güzel olan emreder." dedi.

AHİRET BİLİNCİYLE YAŞAMALIYIZ

Belli bir hedefe ulaşmak için gayret gösterilmesi gerektiğini ifade eden Akyüz Hocaefendi, "Müslümanlar olarak hedefimiz Rabbimizin rızasıdır. Bunu elde etmenin yolu da ahiret eksenli dünya hayatı yaşamaktır. Hayatımızda eğer ahiret bilinci ve inancı yoksa o hayat bizim için hem çile hemde cehennem olmuş demektir. Esas yurdumuzun ahiret olduğunu idrak ederek yaptığımız bütün işleri buna göre hesap etmek durumundayız. Bu şekilde yaparsak rahat bir yaşam ve güzel bir sonuç ile karşılaşırız." diye konuştu.

KURTULUŞUN YOLU: İSLAM BİRLİĞİ

İyiliklerin ve güzelliklerin hakim olması için herkese görev düştüğünü söyleyen Akyüz Hocaefendi, "Müslümanların kardeş olduğunu Allah Zülcelal ve Tagaddes Hazretleri biz kullarına haber veriyor ki düşmanları sırdaş edinmeyelim. Rabbimizin bu uyarısı bizim için büyük bir lütuftur. Eğer buna riayet etmezsek, lütuf azaba dönecektir. "uyarısında bulunarak kurtuluşun tek adresi İslam Birliği olduğunu söyledi.  

VAROLANI MUHAFAZA EDELİM

Çok güzel hastanelerin yapıldığına da vurgu yapan Akyüz Hocaefendi, "Ülkemizin birçok yerine çok güzel ve son teknoloji ile donatılmış hastaneler yapıldı. Yapanların ellerine sağlık, fakat bu kadar fazla hastaneye gerek kalmaması için elle tutulur mücadele neden verilmiyor? Hastanelerin son teknolojik şekilde yapılabilmesi için verilen mücadelenin yarısı insanların hasta olmaması için verilse idi bu kadarına gerek kalmayacaktır. Bu sadece hastane alanında değil, diğer manevi alanda, ekonomi alanında da aynıdır. İlk yapılmaması gereken şey var olanın muhafaza edilmesidir." diyerek bu konuda bütün vatandaşlara sorumluluk görevi düştüğünü belirtti.