Bölgemizin en önemli tarımsal ürünü olan yaş çay sezonunun başlamasına sayılı günler kaldığını belirterek açıklamasına başlayan Erdal Özçelik, "Çay üreticileri, çözülmeyi uzun yıllardır bekledikleri sorunlarının yanında bir de don nedeniyle yaşanacak olan üretim kaybı ile karşı karşıyalar bu yıl. Bir tarafta özel sektörde bir karşılığı kalmamış bir taban fiyat politikası, diğer tarafta ise kota ve kontenjan uygulamalarıyla özel sektöre mahkum edilmiş üretici. Öyle bir taban fiyat uygulaması ki Çaykur'dan başka kimse uygulamıyor. Özel sektör nerdeyse bir yıl vadeli aldığı çayda bile taban fiyattan alım yapmıyor. Çaykur'un kota ve kontenjan politikası ile özel sektöre mahkum edilen üretici, doğanın olumsuz koşullarına ek olarak adeta "piyasanın" acımasız koşullarına terk ediliyor." dedi.

"HÜKÜMET: BENİM MİLLETİME, 1 BARDAK ÇAY İLE SİMİDİ LAYIK GÖRMÜYOR"

Belirlenen taban fiyatın üretici maliyetini karşılamaktan uzak olduğunu, buda soruna ayrı bir boyut oluşturduğunu  belirten Özçelik,"2002 seçimlerinde Başbakan'ın çay ve simit fiyatları üzerinden yaptığı taban fiyat hesabı hala hafızalarımızda tazeliğini koruyor. Tam olarak şöyle ifade etmişti durumu 12 yıl önce Başbakan; "Dün sordum Rize’de simit kaç para diye, ortalamasını alalım 150 bin (15 kuruş)Bir bardak çayı kaç paraya içiyorsunuz? 200 bin (20 kuruş) Ne yaptı 350 bin (35 kuruş) Ortalama 1 evde kaç çocuk var? Biz en azı hesap yapalım fazlası da Ankara’ya armağan olsun. 3 çocuk anne-baba etti 5 kişi. 5 kere 350 ne yapar? 1 milyon 750 olur (1 lira 75 kuruş) Bu Ankara’daki hükümet benim milletime, benim kardeşime 1 bardak çayla 1 simidi layık görmüyorlar."  diye ifade etti.

Özçelik, "Aradan geçen 12 yılda bırakın bugünkü fiyatlardan çay ve simit hesabını, kendisinin verdiği o günkü rakama bile ulaşamadığımız açıkça ortadadır. Buradan çıkan en önemli sonuç bugünkü Ankara hükümetinin de milletimize 1 bardak çay ile 1 simidi layık görmediğidir. " diyerek açıklamasına şu şekilde devam etti:

"Yaşamsal ihtiyaçlar ve üretim maliyetleri dikkate alındığında, konuyla ilgili örgütlerin yapmış olduğu çalışmalara göre yaş çay taban fiyatı en düşük 1 lira 90 kuruş olarak hesaplanmaktadır.  Bu fiyat düzeyinde üretici ancak asgari geçim düzeyini sağlayabilmektedir. Bunun altındaki fiyatlamada üretici büyük bir zararla karşı karşıyadır.

Bu yıl yaşanan don nedeniyle CHP olarak; üreticinin bankalara ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının bir yıl faizsiz şekilde ertelenmesi yönünde kanun teklifi vererek üreticinin yaşayacağı zararı bir miktar azaltmayı hedefledik. 

Bu sorunların yanında geçen yıl uygulanmaya başlanan ve kontenjan politikasını bir nebze olsun yumuşatan randevu sisteminin çözüm üretmeye yönelik bir uygulama olduğunu ve devam ettirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. 

Emeğin en yüce değer olduğu gerçekliğinden hareketle tüm çay üreticilerimizin emeklerinin karşılıklarını alabilecekleri bir üretim yılı olması dilerim."