Yazılı olarak yayınladığı mesajında "Ülke olarak bir 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü daha özlemini çektiğimiz duygularla kutluyoruz." diyen Dernek Başkanı İzzet Keleş, "Gerek bölgemizde, gerekse dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan savaşların yol açtığı büyük yıkımlar belki de insanlık tarihinin emsalini görmediği, zulüm, gözyaşı ve acılara neden olmaktadır. Bu menfur olaylar sonucunda meydana gelen hak ve özgürlük ihlalleri nedeniyle insanlık onur ve haysiyeti büyük yaralar almaktadır. Gelinen noktada en temel insan hak ve özgürlüklerindeki kayıplar onarılamayacak duruma ulaşmıştır. İnsanlık böyle zor bir ortamda; hak, adalet, özgürlük, demokrasi ve insan hakları konusundaki mücadeleye duyduğu ihtiyaç daha da artmaktadır. Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi din, dil, ırktan, renkten, mezhephepten, fırkadan olursa olsun hakkın ve adaletin tesisini sağlamak, elinde imkânı olan herkesin görevi olmalıdır." diyerek 'Bu anlayışla; gecesini, gündüzünü, maddi ve manevi imkânlarını insanlığın evrensel değerlerini koruma ve özgürleştirmede gazetecilere önemli görevler düşmektedir.' uyarısında bulundu.
ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI GİBİ ÇALIŞAN...
Mesajında 'Dünyanın dört bir yanında savaş, asimilasyon, soykırım ve değişik hak ihlalleri yaşanmaktadır.' diyen Keleş, "Tüm bu olumsuz şartlar altında tıpkı bir “Özgürlük Savaşçısı” gibi çalışan ve hayatlarını kaybeden basın mensubu kardeşlerimiz var. Onları saygı ve rahmetle anıyoruz. İnsanlığın ortak değerleri için mücadele eden gazeteciler her türlü takdiri hak ediyorlar. Bugün dünya gazeteciler sayesinde büyük zulüm, işkence, soykırım gibi insanlık suçlarından haberdar oluyor. Bütün maddi ve manevi zorluklara rağmen işini en iyi şekilde yapmak için çalışmaktan geri durmayan gazeteciler sayesinde daha büyük zulümler engellenmiş oluyor." dedi.
BASKI VE TEHDİTLERE ALDIRIŞ ETMEDEN...
Keleş çalışan gazeteciler günü ile ilgili yayınladığı mesajını şu şekilde tamamladı, "Özgürlük ve tarafsızlık gazeteci için en hayati unsurlardır. O nedenle gazeteci; baskı ve tehditlere aldırış etmeden yaşadığı toplumun sesi olmalıdır. Gazeteci; taassuptan uzak, siyasi beklentilerle zihnini ve kalemini kiraya vermeden, haklının yanında yer almalıdır. Yaşadığı topluma yabancı, dünyadan bihaber olmamalıdır gazeteci. Gelenin keyfi için geçmişe sövmemeli aksine toplumun önünü açmalı gazeteci. Kral öldü yaşasın yeni kral anlayışıyla bukalemun olmamalı gazeteci. İnsanlık için; daha çok hak ve adalet, daha çok refah, daha çok zenginlik, demokrasi ve insan haklarının tesisi için kalemini konuşturmalı gazeteci. İstikbalimizin daha güzel, mutlu, huzurlu, adaletli bir dünyası ve ülkesi için derdi olan gazetecilerin sayısının artması en büyük dileğimizdir. Bu duygu ve düşüncelerle ülkemizde zor şartlarda gazetecilik yapan gazeteci meslektaşlarımızın“10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü” kutluyorum. Rabbim onlara sağlık, mutluluk ve hayırlı nice ömürler versin. Ahirete irtihal etmiş olan tüm gazeteci büyüklerimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Ne mutlu kaleminin onurunu koruyan, onun mücadelesini veren gazetecilere."
