Bir kısım alım yeri görevlilerin hayali çay yazdırmalarından sonra yazılan çayların birden kesilip verilmesi ve vatandaşın çaya yüklenmesi ile kontenjan kısa bir sürede 20 kiloya sonrada randevulu sistemle 15 kiloya düştü. Tüm bunlara ilaveten Of ÇAYKUR Fabrikasında büyük bir sorun da çay yükleme işinin vatandaşa kalması oldu.

Konu ile ilgili olarak sıkıntılar yaşayan vatandaşlar; “Alım yerine geliyoruz çay satmak için lakin alım yeri dolu çay satamıyoruz. Sattığımız çaylar alım yerlerinden çekilmiyor, suni izdiham yaşanıyor. Çayımızı satmak için mecburen yorgun argın, çoluk çocuk toplanıyor, kamyona çayı yüklüyoruz. Bazı alım yerlerinde çaylar yüklenmediği için uzun süre bekletiliyor. Uzun süre alım yerinde kalan çaylar ya yanıyor ya da çürüyor. Bu duruma vatandaşlar olarak çok üzülüyoruz. Bunlar milli servet değil mi? Bunda 85 milyonun hakkı var. Bu hakkın sorumluluğu kul hakkı değil midir? Peki, vatandaşın zor bela yüklediği çayların ücretini kim alacak? Bu ücret yükleyen vatandaşın hakkı değil midir? Bizler bu uygulamalar ile adeta karanlık 80- 90’lı yıllara döndük. Yaşanan bu olumsuzlukları onlarca sıkıntı ile boğuşan devlet yöneticilerimize mal edilmesine de  üzüyoruz. Son yıllarda her alanda büyük atılımlar yaşayan ülkemize bu durum yakışmıyor. Bu devirde hâlâ çay yükleme sorunu çözemiyorsa yöneticilerimiz kendilerini bir sorgulamalıdır diye düşünüyoruz.” diyerek düşüncelerini ifade ettiler.