banner102

Solaklı Deresi Tehlike Çanları Çalıyor!

Solaklı Vadisi üzerinde kurulan 36 HES projesinin doğaya zarar ve derenin kurumasına sebep olduğunu iddia eden uzmanlar, tehlikenin büyük olduğunu söylüyor.

Fahri Hacıcaferoğlu
Fahri Hacıcaferoğlu
17 Şubat 2014 Pazartesi 22:34
Solaklı Deresi Tehlike Çanları Çalıyor!
 Baraj ve HES’ler Fuarı’nın açılışında konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, HES’lere karşı çıkanları anlamadığını belirterek, “Gidip Solaklı’ya baksınlar” demişti.

Pusula61.com adresinde yer alan habere göre, Trabzon’un Of ilçesinden başlayıp Uzunköprü’ye kadar uzanan 40 kilometrelik bölgede yer alan Solaklı Vadisi, 30’dan fazla HES projesinin yer aldığı Karadeniz’de en çok tartışılan bölgelerden biri. Solaklı Vadisi’nin Karadeniz’e yakın olan noktasında yeni bir düzenleme yapılarak rekreasyon alanı oluşturuldu. Bakan Eroğlu’nun  “Gidip Solaklı’ya baksınlar” sözünden kastettiği de tam da burasıydı. Ancak uzmanlar ve çevreciler Eroğlu’nun kamuoyunu yanılttığı görüşünde.

Solaklı deresi üzerinden yapılan düzenlemeyi hasta bir insana, güzel elbise giydirilmesine benzeten uzmanlar 'Yapılan çalışmaların HES tahribatı ile ilgisi olmadığı gibi vadinin içlerine gidildikçe acı gerçekle karşılaşıldığını iddia etti.

Açılan yolların oluşturduğu heyelanlar, kurutulan dereler, kesilen ağaçlar çevre tahribatını gözler önüne sermeye yetiyor. Yaklaşık 40 kilometrelik vadi, Of, Çaykara ve Dernekpazarı olmak üzere üç ilçeden geçiyor. Onlarca köyde yaklaşık 41 bin kişi yaşıyor. Vadi içinde 36 HES projesi yer alıyor. İnşaatları tamamlanan 5 HES şu anda elektrik üretmeye başladı, 5’inin inşaatı devam ediyor, 26 HES projesi ise hâlâ kâğıt üzerinde var. 

HAMSİYİ BİLE ETKİLİYOR 

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Coğrafya Bölümü son sınıf öğrencisi Fatih Işık, bitirme tezini Solaklı’daki HES’lerin çevreye verdiği zararlar üzerine hazırladı. Ayrıca hazırladığı tezi okulda akademisyenler tarafından onaylandı.

Işık, önemli bulguların yer aldığı çalışmadan bazı bölümleri şu şekilde anlattı:

“Zararları 10 başlık altında topladım. Vadideki etkiler zincirleme reaksiyon gösteriyor. Karadeniz’deki hamsilere kadar zararları var. Hamsiler planktonlarla besleniyor. Karadeniz’e bu planktonlar da akarsular sayesinde ulaşıyor. Vadideki sular HES’ler için büyük su depolarında tutuluyor. Bu sırada planktonlar (suda bulunan, hareket yeteneği akıntıya bağımlı olan canlılar) kayboluyor. Kuru bir su dereye bırakıldıktan sonra Karadeniz’e ulaşıyor.” Tezinde daha önce Solaklı üzerine hazırlanmış makalelerden faydalandığını ve tezindeki bilgilerin hocaları tarafından geçerliliğinin kabul edildiğini belirten Işık, şu bilgiler verdi: “HES inşaatları sırasında öncelikle hafriyatlarla dere yatakları kapatıldı. Balıkların geçişleri engellendi. Kesilen ağaç sayısı net değil ancak çıplak gözle bile vahim durumu ortaya çıkıyor. Habitat bölünmesinden dolayı hayvan göçleri başladı. Varolan hayvan topluluğu yok ediliyor. İnşaat aşamasında özellikle geyikler, bozayılar, dinamitler ve dozer seslerinden dolayı kaçıyor. Memeli hayvanların bu çalışmalardan dolayı düşük yaptığına ilişkin makaleler okudum. Suyun tünellerle alınması sırasında derelerin büyük miktarlarda suyu azalıyor. Sisin oluşması için derelerdeki bu su gerekiyor. Akarsu kuruyunca sis de oluşmuyor. Kesilmeyen ağaçlar da kuruyor. Ayrıca yüksek gerilim hatlarının yerleşim yerlerinden en az 700 metre uzaklıktan geçmesi gerekiyor. Solaklı da tam yerleşim yerlerinin üzerinden geçiyor. Bu da kansere yol açıyor.” 

 ‘Hasta insana güzel elbise giydirmek gibi’ 

Murat Sarı, Solaklı Vadisi’nde yaşıyor. Fotoğrafçı, aynı zamanda da belgesel yapan Murat Sarı aynı zamanda Solaklı Vadisinde yaşıyor.  2007’den bu yana Solaklı’da HES problemi olduğunu anlatan Sarı, son 7 yıldır Solaklı’da yaşananları şöyle özetledi: “Bölge halkı ilk zamanlar ‘devletin yaptığı doğrudur’ düşüncesiyle projelere karşı çıkmadı. Ancak şu anda HES’lerin çevreye verdiği zararlar ortaya çıkınca halk karşı çıkmaya başladı. Dere yatakları dolduruldu. Dereler kayboldu. Solaklı’ya çıkan yol kenarındaki dere hiç bir zaman tam olarak kurumazdı, şu anda kurumuş durumda. Biz Çaykara’ya bağlı Karaçam Köyü’nde yaşıyoruz. Yani suyun doğduğu en üst köylerden birinde. Bakan Eroğlu’nun söylediği çalışmalar vadinin deniz tarafında kıyıdan hemen 10 kilometrelik bölümünde yapılan bir düzenleme. Hasta bir insana güzel elbise giydirilmesi gibi yapılanlar. Bu, HES’lerin tahribatını ortadan kaldırmak için değil, tamamen makyaj amaçlı yapılmış bir çalışmadır. Ağaç dikme çalışmaları var ama onlar da tamamen göstermelik, dikilen fidanlar kısa sürede kuruyor. Endemik türler, yaban hayatı yok ediliyor. Dağ horozlarının yaşadığı yerlere HES yapılıyor. Uzuntarla Köyü neredeyse haritadan silindi.” 

Su artık akmıyor Köylülerden 68 yaşındaki Hava Sarı da derelerin suyunu aldıklarını belirterek isyanını şöyle dile getirdi,  “Ormanları kestiler. Bir de silahlı nöbetçiler diktiler. Yıllardır orman olan yere artık giremiyoruz. Kırdılar, yıktılar her yeri.”

Vadide yaşayan Ziynet Küçük de şunları dedi: “Bakan güzel diyorsa gelsin kendisi baksın buralara. Buradaki ağaçları kestiler, su artık akmıyor.”

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu rekreasyon alanının HES’le ilgisi olmadığını dile getirdi. Kurdoğlu Solaklı’daki durum şöyle özetledi: “Solaklı’da yapılan düzenlemenin HES’lerle bir ilgisi yok. Zaten Of Belediyesi’nin uzun süredir yapmak istediği bir rekreasyondu. ’HES’lerle tahrip edilen alanlar böyle olacak’ demek mantıklı bir önerme değil. Bir dere basamaklandırılarak genişletildi. Hepsi bu. Solaklı Vadisi daha yukarıdan başlıyor. Solaklı’daki HES’ler nedeniyle dereler hafriyatlarla dolduruldu. Ormanlar iletim hatları yapılacak diye şeritler halinde kesildi. Özellikle Uzuntarla bölgesi yok oldu.”

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Bafra Meslek Yüksek Okul Müdürü Organik tarım uzmanı Prof. Dr. Ali Kemal Ayan, “Solaklı çocuğuyum. Alanda bu konuda aktif çalışmadım ancak bir vatandaş olarak doğanın, havzanın, su rejiminin bu kadar bozulmasından son derece rahatsızım” derken, Avukat Yakup Okumuşoğlu da Solaklı’daki davalara ilişkin şu bilgileri verdi: “Solaklı’da açtığımız davalar süre yönünden reddedildi. Ancak şu an Danıştay’da ve süreçleri devam ediyor. 4 HES projesi için ‘ÇED olumlu kararı iptal davaları açtık” diye konuştu.

Son Güncelleme: 18.02.2014 12:06
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
of.k.k.o. 2014-02-20 16:12:40

hes'ler olmak zorunda,tüm dünyada hesler var,yok dereye balik yok yok dereye su yok yok dere güzel görünmüyor yok dere yok dere yok dere ..........ne lazim size dere.......dereden sumu içiyorsunuz.......dereden balık mı avlıyorsunuz.........derenin ne taraf'da olduğunu bilen varmi???.kimse bahane aramasin bu hesler sadece ofa dilllll tüm türkiyenin ihtiyaci var.

Avatar
of.k.k.o. 2014-02-21 00:20:20

solakli deresinde hamsi varmiydi???????????????.balik varidi ama hamsi yokdu.

Avatar
Vatandaş 2014-02-18 00:11:07

hes lerin aslında kurallara uygun yapılıp işletildildiklerinde zararı yok ve en çevreci enerji kaynaklarındandır.hatta özellikle karadeniz bölgesinde sahillerdeki içme sularının büyük bir bölümü bu derelerden kullanıldığından ve hes tünelleri içinden arıtmaya aktarılan içme sularına kanalizasyon vb. atıklar karışmadığı için de faydası vardır.

Avatar
Vatandaş 2014-02-18 00:12:18

ancak eğer bir dere yatağı üzerine olması gereken miktardan fazla sayıda hes yapılırsa ve bu hes lerden işletme esnasında dere yatağına canlı yaşamı için aktarılması kanuni zorunluluk olan miktarın bırakılmaması ve durumunda zararlı olur

Avatar
Vatandaş 2014-02-18 00:13:24

bu nedenle hes lerin denetimi ve kontrolü çok önemlidir.kuraklık vb. bahane edilerek denetim yapılmaması ve yetersiz su bırakılması bu olumsuz durumu ortaya çıkarmıştır.

Avatar
erdinç 2014-02-18 09:01:44

akp yapmişsa doğrudur.fuzuli uğraşmayın.

Avatar
vatandaş 2014-02-18 11:09:17

haa bide şu var tabi paran vardır devlet sana derki gel şuraya hes yatırımı yap teşvik vereyim.yaparsın bakarsın karlısındır.insan oğlu bu ya doymak bilmez..devletteki asalaklara gidersin abi şu bizim hesin aşağısına yukarısına. da bir yapalım dersin.asalak bu ya oda onun için yaratılmıştır zaten..bir bakarsın oftaki binalar gibi 5 katlı ruhsat verilen binalar 1-2 derken on kata çıkmış sana güzel bir mezar olmuştur.hes lerin hikayesedi böyle .balık hikaye adam balığın alasını denizden yiyor tabi

Avatar
vatandaş 2014-02-18 11:20:55

eskiden değirmene giderdik un öğütmeye..öğütürken de beklemek hoşumuza gitmezdi.biraz daha su verelim..biraz daha derken.neredeyse ırmağı direk değirmene akıtırdık.işimizde çabuk biterdi haa uyanıktık yaa.bir gün iki gün derken değirmenden ses gelir ..abi şu değirmenle kim uğraşıyor yaw çarkları dönmez v.s sonunda un öğütemez olurduk.şimdi heslerde işi çabuk bitirecek ya parayı kazanalım sonra dereye su bırakırız

banner90