Yapılan ilçe divan toplantısının açılış konuşmasını İlçe Sekreteri Ahmet Muratoğlu yaptı.  Muratoğlu yaptığı açılış konuşmasında, kendisiyle halkın arasında geçen siyasi diyaloglardan bahsederek son yıllarda şuursuzlaşmanın hat seviyede olduğuna dikkat çekti. Bu şuursuzlaşmanın özellikle önde gelen insanlar tarafından yapıldığını söyleyen Muratoğlu, halkın önünde parmakla gösterilen kişilerin, ülkemizin geldiği bu olumsuz durumdan en büyük sorumlu olarak gösterilebileceğini söyledi.

HER MÜSLÜMAN BATILIN YOK OLMASI İÇİN ÇALIŞACAK!

Toplantının devamında kürsüye çıkan İlçe Başkanı M.Celal Vahapoğlu, Milli Görüş'ün ortaya çıkış sebebinin Hakkın yanında yer alıp batılın yok olması için mücadele etmek olduğunu söyleyerek, bütün Müslümanların inançları gereği batılın yok olması için mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.

BATIL GÜÇTEN MEDET UMULMAZ

Fetih konusuna da değinen Vahapoğlu, "Fetih; bir yerin işgal edilmesi değil, o yerin batıl inançtan kurtulup Hakkın hüküm sürmesini sağlamaktır. Fethedilen yerlerde huzur ve barış hüküm sürer. Aynı şekilde gerçek adalet ve insan hakları fethedilen yerlerin yaşam biçimi olur.  Bunun için batıl güçlerden medet umarak zalimler tarafından karıştırılıp zulüm gören topraklara huzur götürmeyi düşünmek saflıktan öteye geçmez. Bu şekilde ki bir anlayış ile dünyaya huzur değil, günümüzde olduğu gibi kan ve gözyaşı hakim olur." dedi.

NAMAZI SEVMEKLE OLMUYOR, ONU KILMAK GEREK!

Konuşmasında dünya gündeminden de bahseden Vahapoğlu, "Dünyada bulunan bütün Müslüman ülkeleri ve Müslümanların yaşadığı yerler zulüm ve işkence ile karşı karşıya gelmiş durumdadır. Bunu yapanların adları ve adresleri de bellidir. Adresleri belli olduğu gibi kendileri de bu zulmü yaptıklarını inkar etmiyorlar. Fakat işbirlikçileri ve onların destekçilerini kandırmak için bu zulümlerine kılıf uydurup öyle sunumunu yapıyorlar. Maalesef Müslüman ülkelerin yöneticileri de bu zulme karşı konuşmaktan öteye geçemiyorlar. Zulüm yapanlara karşı sert söylemelerde bulunup sözüm ona seçmenlerinin gönüllerini okşuyorlar. Fakat yine aynı seçmenin yüzüne baka baka, zulüm yapanları göreve çağırıp yaptıkları insanlık dışı eylemleri durdurun çağrısında bulunuyorlar. Bu talihsiz çelişki ve acizlik, namaz kılmayarak 'Ben namazı çok seviyorum, çok kılmak istiyorum. Namaz gerçekten kaçırılmayacak bir ibadet' diyenlerin haline benziyor. " diyerek kılınmadan namazı sevmenin hiçbir yararı olmayacağın söyledi.

HASTANIN RANDEVUSU MU  OLUR

Hastanelerin alabildiğince iyileştiğini söyleyen Vahapoğlu, "Evet hastanelerde çok güzel gelişmeler oldu. Fakat gelişmeler olduğu kadar hastanelerde kuyruk peşinde bekleyen insanlarda çoğaldı. Birde hastalar için randevu sistemi koydular. Üstelik 1-2 gün değil, 3-4 aylık bir randevu sistemi uygulanıyor. Allah aşkına hastanın randevusu mu olur? "sorusunu sorarak tepkisini gösterdi.

İLÇEMİZDE NÜFUS MU ARTTI?

'Of gibi bir yerde sağlık ocağı ile sağlık sorunları çözülmeye çalışılırken, şimdi yaklaşık 100 yataklı bir Devlet hastanesi ile bu sorunlar çözülemiyor.' diyen Vahapoğlu, "Acaba neden bu hastalar çoğalıyor? İlçemizde nüfus mu arttı? Kuyrukta bekleyenler kadar insan sayımız mı arttı ki bu kuyruklar her geçen gün artıyor?" sorularını sorarak sağlık yönündeki gelişmelerin sadece yapıtlarla olmayacağını söyledi.

HASTANELERİN ARTMASI OLUMSUZLUĞUN GÖSTERGESİDİR

'Birçok insanı asgari ücrete tabi tutarak açlığa terk etmek bu insanlara sadece ekonomi açısından değil, sağlık yönünden de en büyük eziyettir' diyen Vahapoğlu, "Sağlık alnında gelişme, insanların sağlıklı olmasıyla eşdeğerdir.  Binaların, sağlık aletlerinin gelişmesiyle değil. Hastane binalarının artması ülke insanının ne kadar sağlıksız olduğunu gösterir, geliştiğini değil. " diyerek sağlık alanında ki gelişmeleri farklı yönden değerlendirdi.