Allah Zülcelal ve Tagaddes Hazretlerine sonsuz hamd olsun ki, bize bu yazıyı yazabilecek, akıl, şuur ve sağlık verdi. Bunun için ne kadar şükretsek azdır. Bunun bilinci ile acizane bildiklerimizi bu yazıyı okuma nasibi olanlarla paylaşmak istiyorum..
Her defasında söylemeye çalışsam da, herkes yazsa veya dillendirse de yinede dilimizden düşürmeyeceğimiz şu ilahi sözü kulağımıza küpe edelim.. "Bizler bu dünya hayatına sadece ve sadece kulluk imtihanı için gönderildik"
Evet, bu dünya hayatı sadece bir imtihandır. Bu imtihanı kazanmak için en önemli şart; OKUMAK, ANLAMAK VE YAŞAMAK tır. Okumadığımızı anlayamayız ve yaşayamayız. Bunun için bu şartı mutlaka dikkate almalıyız.
Sakın ola, "günümüz teknoloji çağı, her türlü şekilde okumadan öğrenme imkanımız var. Bunun için okumaya gerek yok" diye düşünmeyelim. Çünkü günümüz teknolojisini, maalesef kulluk bilinci olmayan, sadece dünya hayatını kendi heva ve heveslerine göre yaşama gayretinde olan insanlar üretiyor ve kontrol ediyor. Bu üretim ve kontrol Allah (Celle Celalühü) ve Resülünün (Sallallahu Aleyhi Vesellem) emir ve yasaklarına göre yaşayan insanlar da olursa, o zaman bu nimeti çekinmeden kullanabiliriz. Aksi halde bu teknolojiyi kullanarak ben kulluk bilinci ile yaşayabilirim diyenler maalesef yanılacaklardır.
MUTLAKA OKUMALIYIZ
Okumayı sevmeyen bir insan kolay kolay mutlu olamaz ve kulluk görevini yerine getiremez. Bu konuda belki istisnalar olabilir fakat, her taraftan ayrı bir fetvanın çıktığı, zalim kafirlerin rahatsız olmadığı bir eğitim sisteminin hüküm sürdüğü, manevi eğitim kurumlarının şer sistemden rahatsız olmadığı bir zamanda, nasıl okumadan yol bulacağız?
Okumayı sevmeyen insan, Müslümanların mutlak anayasası olan Yüce Kur'an-ı Kerim'i de okuyamaz, anlayamaz.
Okumayan insan;
* Yaratıcısını tanıyamaz,
* Yaratılana kul olmaktan kurtulup, Yaratıcıya kul olamaz,
* Dostunu düşmanını tanıyamaz,
* Karşısındakini anlayamaz,
* Huzurlu olamaz,
* Geçici dünyayı sever, sonsuz ahireti sevemez,
* Mutlu olup mutluluklara vesile olamaz..
Kıymetli okuyucularım demem o ki, mutlaka okumalıyız ve bu okuyacağımız ilk kaynakta Kur'an-ı Kerim olmalı. Sırf derdimiz; Yüce Yaratıcıyı tanımak ve O'na gereği gibi kul olup ebedi ahiret yurdunda Cennet ile Cemalullahı elde etmek olmalı. Bu dert ile dertlenip sahih kaynakları araştırıp okuyalım. Okuyalım ve şu üç günlük dünyanın esaretinden kurtulup kulluğun o müthiş zevkini tadalım. İnanın o zevk dünyanın bütün nimetlerine bedeldir. Bu zevki tattığımız zaman gözümüzde; evlerimiz, arabalarımız, işlerimiz ve diğer bütün dünyalık nimetler sıradanlaşır. Olmazsa olmazlıktan çıkıp sadece geçici emanet olarak görülür. Başımıza gelen dert ve kederler ahiretin kazanımı olur.. Ve o zaman gerçek huzur ve mutluluk olur..
İnşAllah bizler de, bütün insanlığı yoktan var eden, yaşatan, rızık veren, emir ve yasaklar ile ceza ve mükafatları verecek olan Allah Zülcelal ve Tagaddes Hazretlerinin razı olduğu kullardan oluruz, duasıyla bu yazımı tamamlıyorum.
