Cuma namazında yer bulamadığımız camilerimizde, vakit namazlarında neden sebat edemiyoruz?
Ara ara nüfusu değişse de vakit namazlarında ki kemik kadrosu sabittir camilerimizin.
Nedir içinde bocaladığımız bu hezeyan denizinin mahiyeti? Cuma vakti ve cumanın 2 rekatlık farzından hemen sonra çıkarken birbirimizi itip kakıp girip çıktığımız camilere neden vakit namazlarında uğramayız ya da uğrasak da sebat edemeyiz? Sorgulanması gereken bir hikmeti vardır muhakkak.
Milletin en önünde camiye koşanlar, en ön safları kimseye bırakmayanların içtimaai hayattaki suretleri olabilir mi bu uyumsuzluğun nedeni?
Sözüm ona herkesten önce camiye koşan şahs-i muhteremi, sokakta bir başkasının aleyhinde fütursuzca dedikodu yaparken gören delikanlının camiye olan bakışını, camiden beklentisini şekillendirirken gördüğü bu manzarayı hesaba katmadığı düşünülebilir mi ? Bilinç düzeyinde olmasa da bilinçaltında bu manzarayı kodlamadığını kim söyleyebilir?
'Cami adama bir şey katsaydı, bu önden kombine almış dayı böyle hunharca gıybet yapabilirmiydi?' demese bile, bunu geçirmez mi fikrinden genç bir adam!
Ön sıraların müdavimlerinden başka birinin, dükkanında ticaretine hile kattığını ve bunu dinin gerekliliklerine bürüdüğünü gören genç adamın yaşadığı öz yıkımda bir öncekine benzer.
Hiç tanımadığı bir genç, ondan sual edildiğinde hiç tanımasa dahi itikattın da ki zaaf sebebiyle hiç tanımadığı delikanlı hakkında geleceğine etki edecek referans verdiğine şahit olan delikanlı, ön saflarına güvenmediği bir caminin arka saflarını doldurur mu? şunu düşünse çok mu haksızdır?
'Namazı camide ve en önde kılan adamlar bunlar, halleri bu, bu vakit gitmesem de olur'
Yahut caminin ve namazın bir şey katmadığı adamların ortalıkta dolaştığını gören insanların camiden umudunu kesmeleri çok mu beklenmeyen bir davranıştır?
Namazı kılan ama namazın kılmadığı adamlar değil midir bu tenhalığın sebebi?
Toplumun ön saf aşıkları ictimai hayatlarında da bu hassasiyeti gösterirseler hiç şüphe yoktur ki sabah namazına gelen cemaatle cuma namazına gelen cemaat arasında ki makas daralacak ve Akif'in vasiyeti kısmen de olsa yerine getirilmiş olacaktır.
Camilerimizin vakit namazlarında boş kalmasının salt sebebi bu değildir muhakkak. Bu yalnızca bir bakış açısıdır...
Bu milleti nasıl camilere çekeriz diye yürekten dertlenenlere de yapacak bir şeyler işaret eder hepsi bu.
Camiye devamsızlıktan hikmet değil " illet " aranır.