Günümüz meselelerinden en önemlilerinden biri de organ nakli meselesidir. Bu meseleyi konuşurken fıkıh ilminin tedvin edildiği yani yazıldığı yedinci asırda ve daha sonra ki yüz yıllarda gerek asri saadette ve gerekse daha sonra ki müçtehitler döneminde yani yedinci asırdan itibaren böyle bir konu olmadığından bu mesele üzerinde müçtehitler yorum yapmamışlardır.
Sebebi ise tıp o yıllarda bu kadar gelişmiş değildi. Yani tıp ilmi bugünkü manada o derece gelişmiş değildi. Bugünün tıp ilmi son derece gelişmiş olduğundan dün hayal olan çoğu mesele bugün çözüme kavuşmuş durumdadır. Bu meselelerden biri de organ nakli meselesidir.
Organ nakli ihtiyaç halinde ölüden organın alınıp ihtiyaçlı bedene aktarılmasıdır. Burada esas olan insanın yaşatılması ilkesidir. İslam insanın yaşam hakkına çok değer vermektedir. İnsanın yaşatılması adına ihtiyaç halinde organ nakline sağlam organın bir başkasından nakille alınıp ihtiyaçlı hastaya nakledilmesi uygun olduğu çağımızın din alimleri tarafından kabul edilmektedir. Fakat burada esas olan hasarlı organın alınıp yerine daha sağlıklı bir organın ölü bedenden alınıp hasarlıya nakledilmesi uygun görülmektedir.
Bu organ naklinde dikkat edilmesi gereken asıl mesele organın alınacak kişinin ölü olduğu tespit edilmeli. Ölü olmayan kişiden organ alınması uygun görülmemiştir. Ölü olması demek bütün organların tıbben bitmiş olması demektir. Doktorlar ölü hakkında öldü raporu verdiklerinde organ nakli gerçekleştirilebilir.
Burada ki asıl amaç hastalıklı organın değiştirilmesidir.
Organ nakli yasalar indinde kabul görmektedir. Fakat bu iş ticaret amaçlı olmaması lazım gelmektedir. Fakat günümüzde pek çok zengin bitmiş organlarını değiştirmek amaçlı fakir ülkelere giderek fakirlerin organlarını parayla satın alıp kendilerine taktıkları bilinen bir gerçek olarak ortadadır. Bakınız birkaç gün önce medeni dünya denilen Avrupa' da üç yüz bin civarında mülteci çocuğun kayıp olduğu resmi kayıtlarda yerini almış bulunmaktadır. Buda Avrupa'nın ayıbı olarak tarihlere geçmiş demektir. Avrupa'da zenginler mülteci çocukları kaçırıp organlarını alıp zenginlere taktıkları çok sesli olarak konuşulmaktadır. Avrupa'da insanlık diye bir şey kalmadığı apaçık ortaya çıkmış bulunmaktadır. Hatta bazı seslerde bu zenginler daha gençleşmek adına bu garip çocukları kaçırıp organlarını çalıp zenginlere taktıkları resmi kaynaklarda zikredilmektedir.
Eğer bu işe uygun diyebilmemiz gerekirse asla bu amaçla olmaması lazım gelmektedir. Bu amaçla yapılan organ nakilleri tamamen insan katliamıdır. Başkaca bir şeyde diyemeyiz.
Yapılması gereken doktorlar uygun diyecek ve sadece hasarlı organın değiştirmesi amaçlı olmalıdır. Başkaca bir sebep olmayacak.
Kanunen yapılması gereken organ bağışlayacak ve verilecek olan hastanede devletin kontrolünde nakil gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Organ mafyası gibi gayri hukuki yapıların derhal ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Yaptığım incelemede insanın sadece kadınlarda rahimin değiştirilmesinde biraz sıkıntı var gibi. Onun haricinde bütün organların hemen hepsi değiştirilmesi mümkün. Konu önemli olduğundan rahimini değiştirecek kadınlar konuyu diyanete danışması lazım geldiğini düşünmekteyim. Konuyu en iyi onlar bilirler.
Peki organ bağışına nasıl bakmalıyız?! Yaptığım araştırmalarda istekli insanlarımızın hiçbir baskıya maruz kalmadan tamamen kendi iradeleriyle organ bağışını kabul edip vakti saati geldiğinde organlarının alınıp bir başka organları hastalıklı kişiye nakline izin verebilir. Bunda bir sıkıntı yok gibi. Çünkü İslam'da esas olan insanın yaşatılmasıdır.
Tüp bebek gibi çağımızın uygulamalarına baktığımız zaman bu tıbbı uygulamalarda evli erkeğin spermi ve kadının yumurtalığı kullanılmalıdır. Evli olmayan kadın ve erkeğin spermi ve yumurtalığının kullanılması tamamen zina olarak adlandırılmaktadır.
Yani işin özü bu tip uygulamalarda eşler evli olmasına azami dikkat edilmelidir.
Sperm bankaları denilen uygulamada çok şükür şimdilik ülkemizde böyle bir uygulama yoktur yani sperm bankaları yokta ondan bu uygulamada erkek belli olmadığından yani dünyamızın herhangi bir bölgesinden herhangi bir erkekten para karşılığı satın alınan spermler soğukta saklanarak bekar kadınlara belli bir para karşılığı nakledilmektedir. Burada meşru bir nikah olmadığından oda zina olarak değerlendirmektedir.
İslam'da esas olan insanın yaşatılmasıdır...
