banner102

 İYİ YETİŞTİRİLMİŞ ÇOCUKLARDAN OLUŞACAKTIR…

Bir Hadis-i şerif:  “…Her doğan çocuk İslâm fıtratı üzere (hak din olan İslâmı kabule müsait olarak) doğar. Sonra anne ve babası onu Yahudi, Hıristiyan yahut Mecûsî yaparlar…” (Buhârî, Cenâiz 80; Müslim, Kader 22)

               Göz aydınlığımız çocuklarımız, geleceğimizi şekillendirecek nesillerimiz; dünyada kâbusumuz, ahirette ise azabımız olsun kim ister? Kim çocuğunu asi, cani, vahşi bir yaratık olup çıksın diye kundakta sallar, emzirir, büyütür? Ya da hangi çocuk; ben büyüyünce terörist, anarşist, kapkaççı, vurguncu, soyguncu, fuhuşçu, ayyaş, tinerci, cani olacağım der? Elbette hiçbir çocuk demez. Aslında çocuğun kötüsü olmaz, kötü terbiye edilmiş çocuk olur. Terbiyenin de kötüsü olmaz, o halde “Terbiye edilmemiş çocuk” olur diyebiliriz. Bu yüzden Hz. Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz; “Hiçbir ana baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir hediye vermiş olamaz.” Buyurmuşlardır. Çocuklar hamura benzer nasıl şekillendirirsen o şekle girerler. Çocuklar kameraya benzer gördüğünü çekerler, ses kayıt cihazına benzerler duyduklarını hemen kaydederler. Çocuğun yedi yaşında senin çiçeğindir. Dokuz yaşında senin hizmetçindir. Sonra o senin ya düşmanındır veya senin dostundur. Denilmiştir.

                “Hadis’i şerifte ise şöyle buyurulmuştur; “Kişi, çocuk doğduktan sonra yedinci günü akika kurbanını keser, ismini koyar ve ondan eziyeti def eder, altı yaşına vardığı zaman onu terbiye eder. Dokuz yaşına vardığı zaman yatağını ayırır. On üç yaşına vardığı zaman, namaza karşı döver. On altı yaşına vardığı zaman onu evlendirir. Sonra onun elinden tutar ve der ki; seni terbiye ettim, sana ilim öğrettim ve seni evlendirdim. Allahu Teâlâ ya, dünyada senin fitnenden ve ahirette azabından sığınırım.” (Berika 5/306)  

               Gençlik konusunun işlendiği bu sayımızda örnek gençliği yetiştirmede “Sünneti Nebevî”deki altın kuralları yazacağız İnşaallah’u Teâlâ.

               Çocuk saliha bir kadından dünyaya getirilmeli ve onu ancak saliha kadın emzirmeli.

               Ebeveyn’e (Anne, Baba ya); çocuğuna Kur’an ilimlerini, İslâm’ın zaruri bilgilerini öğretmek vacip olur.

               Anne Baba haram yemez çocuğuna da haram yedirmez. Haram yemek; çocuğun şirretli, edepsiz olmasının kaynağıdır. Anne Baba haramdan kaçınmadıkları esnada çocuğun tabiatı her türlü kötülüklere doğru meyledici olur. İşte böyle zamanlarda insanların çoğu kötü ve fasık olur.

               Çocuk Allahın İnsana lütfettiği bir emaneti dir ki; Onu, ebeveynine tertemiz pak olarak vermiştir. O halde onu haramlarla kirletmemelidir.

                Ebeveyn; çocuğun yanında Hz. Peygamberin Hadis-i şeriflerini, Peygamberlerin hadiselerini ve Salihlerin menkıbelerini zikreder. Onu bunlardan haberdar eder.

               Çocuktan güzel bir huy veya güzel bir iş meydana geldiği zaman ona ikram eder ve onu sevineceği bir şeyle mükâfatlandırır.

               Onu insanların arasında metheder. Bazen hatalı iş yaparsa görmezden gelir ve onu açığa vurmaz. Eğer ikinci kez yaparsa, gizlice cezalandırır.

               Tevazû, hilim ve ikram etmeye alıştırır. Vermesini ve herkesten almaması gerektiğini öğretir. Ona mal, mülk, paranın sevgisinin ve bencilliğin zararlarını ta’lim eder. İnsanların yanında oturma adâbını, Valideyn’ine itaat etmesini, muallimine, terbiyecisine, ondan yaşça büyük olan kimselere itaat ve ikram etmesi gerektiğini öğretir. Ona şer’i şerifin ölçülerini öğretir. Onu hırsızlıktan, haramdan, gıybet, yalan ve fuhuş gibi sözlerden sakındırır. Ona Dünyanın fani olduğunu ve mutlaka yok olacağını, ölümün her an beklenir olduğunu öğretir. Onu cennetin nimetlerine ve onlara çağıran şeylere rağbet ettirir. Onu Cehennemden ve ona sebep olan şeylerden sakındırır. Ve Ona; “Cennet, Okuyan ve alim olan kimse içindir. Cehennem de cahil ve fasık olan kimse içindir.”  Der.

               Çocuğunu hayır işlemeye alıştırır. Çocuğun sevabı baba içindir.

               Ebeveyn çocuklarına merhametle, lütûfla, ve yumuşaklıkla muamele eder, onlara iyi davranır, bahşiş vermede çocuklarının arasını aynı seviyede tutar. Derslerini yaptıktan sonra zekâsının gitmemesi ve kalbi ölmemesi için ölçülü olarak oyun oynamasına izin verir. (Berîka 5/307-308)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90