Ülkemizdeki yürürlükte olan mevcut düzenin batıl bir düzen olduğuna inanıyorum.
Bu düzeni değiştirmek için bugünkü imkanımız; siyasi alanda mücadele ederek yanlış olduğuna inandığımız düzeni değiştirip doğru olan düzeni yerleştirmektir.
Bunun için önümüze dönem dönem konulan sandıklarda inancımız doğrultusunda parti ve kişi seçip oy kullanıyor ve kullanacağız.
Hatasız ne parti ne de onların yöneticileri olur. Hatasız olan sadece davadır. Başta dediğim gibi iki bölümden oluşan hayatımızda ya hak dava vardır, ya da batıl davalar vardır. Dikkat edin dava ile davalar dedim. Hak çoklu değil tektir. Batıl ise bütünsel olarak tek olsa da görünürde çokludur.
Sözü uzatmaya gerek yok, teknoloji çağında bilginin havuzunda yüzüyoruz. Gerçekten Hakkı bulmak için dertli olan rahatlıkla yolunu bulur. Yeter ki bu konuda samimi olsun!
Anlatmak istediğimi iki araba misali ile anlatmak istiyorum.
BİRİCİ ARAÇ:
Birinci araba lastikleri yıpranmış, koltukları yırtık, kaportasında çürükler var. Bu arabanın içinde bulunan gerek şoför, gerek muavin ve gerekse yolcular da birçok yanlışı olan, fakat yanlışını savunmayıp düzeltme gayretinde olan insanlar. Bu aracın gittiği yol, dışındaki eksiklikler ve içindeki hata yapan insanlarla birlikte doğru yoldur.
Hak davanın göstergesi olarak ta şunları dikkate alıyorum: Her alanda mutlak adalet, faizsiz düzen, mutlak bir İslam Birliği, kısaca her alanda Hakka dayalı adil bir sistem.
İKİCİ ARAÇ:
İkinci aracın lastikleri yeni, koltukları gıcır gıcır, kaportasında çizik bile yok Aracın içindeki birçok yolcu da aynı bizim gibi hatası olan fakat görünürde alim, imam, prof. vb. kişiliğe sahip insanlar. Bu aracın gittiği yol ise, dışındaki güzellikler ve içindeki etkin mütedeyyin insanlarla birlikte hak olmayan yoldur.
Batıl davanın göstergesi de hak davada saydığımız kriterlerin tersinin işleyişidir. Bunlara ek olarak, Avrupa Birliğini medeniyet projesi olarak görmek, ABD ve İsrail'i stratejik ortak kabul etmek (Stratejik ortak, dost ile düşman tanımlamalarını da ortak olması demektir), Kumarı ticari bir gelir aracı görüp önündeki engelleri kaldırmak! Adaleti sadece kendileri gibi düşünenlere karşı uygulamak. Kendi menfaatleri için karşılarında olanlara yapılan zulmü normal görmek. Ve bunun gibi birçok alan daki yanlışlar batıl yolun anlayışıdır.
Bende bu iki araç üzerinden verdiğim misale göre araştırmamı yapıyorum ve hak olan aracın kriterlerinin hangi aday ve partide olduğunu bularak ona oy veriyorum. Önümüzde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimleri için aynı düşüncelerle seçimimi yapıyor ve doğuya en yakın olan partinin Saadet Partisi ve lideri Temel Karamololaoğlu'na oyumu vermeye karar veriyorum.
- Ya kardeşim haklısın ama vereceğimiz oy boşa giderse, ya kazamazsa, veya az oy alırda oylar başka partiye giderse...
Diyenlere, Selahaddini Eyyubi’nin ayet ve hadisler ışığında söylediği “Biz, seferden sorumluyuz, zaferden değil” sözünü söyleriz.
