FABRİKA DUMANLARI İKİDERELİ’LERİ ÇİLEDEN ÇIKARDI
Fabrikaların bacalarından çıkan dumanlardan rahatsız olan İkidere köylüleri, bu sorunu defalarca gündeme getirdikleri halde herhangi bir düzelme olmadığını dille getirdiler.
KÖY HALKININ BAŞINDAN SIKINTI KALKMIYOR
Köy halkının başına dert olan sorunlar hakkında Of’un Nabzına açıklama yapan İkidere Köyü Muhtarı Şevket Uludoğan, Daha önceden de bu bölgede bulunan bir çay fabrikası atıklarını dereye boşaltarak köy halkı için tehlike oluşturduğunu dile getirerek,’Bir çay fabrikası, fabrika atıklarını dereye boşaltmasından dolayı gerek hayvanlarımız, gerekse çocuklar tehlike altındaydı. Hatta bu atıklardan dolayı köyümüzde 2 inek zehirlenmesi meydana geldi. Bu konuda da birçok yetkiliye haber vermemize rağmen tam anlamıyla sorun çözülmüş değil. Köyümüz için tehlikenin devam ettiğini düşünüyorum’ diye ifade etti.
DEREYE POZİTİF ÇUKURLARINI VEREN KÖYLER VAR
Dere yatağı üzerinde bulunan birçok köyün pozitif çukurlarının dereye bağlandığını ifade eden Uludoğan, ‘Dereköy, Darılı, Uluağaç ve Bayırca köylerinin pozitif çukurları bu dereye bağlanmış. Bizim evlerimiz derenin hemen yanında olmasına rağmen dereye bağlamazken, metrelerce uzaklıkta bulunan evler, uzun borular döşeyerek pozitif çukurlarını dereye bağlamışlar. Bu insanlar hiç mi düşünmüyor ki, ‘Bu derenin üzerinde yerleşim yerleri var. Bu atıklardan dolayı bu insanlar zarar görebilir’ diye. Bu konuyla ilgili de gerekli mercilere şikâyette bulunduk. Fakat sonuç sadece 'çözülecek' kelimesi oluyor.’ dedi.
FABRİKA ÇALIŞTIĞINDA ÇOK KÖTÜ KOKU ORTAYA ÇIKIYOR
Köyün girişinde bulunan Asfalt fabrikasının da köy halkına zarar verdiğini söyleyen Uludoğan, 'Asfalt Fabrikası çalıştığında gerek sesi gerekse etrafa yaydığı çok kötü koku bizleri rahatsız ediyor. Üstelik bacasından çıkarttığı atıklar evlerimizin içine kadar giriyor. Bundan dolayı kapı ve pencere açamıyoruz. Kendi evimizde hapis hayatı yaşıyoruz' diyerek, fabrikanın yakınında bulunan kendi çocuğunun, fabrika çalıştığı bir zamanda tarlada iken kokudan etkilenerek bayılma tehlikesi geçirdiğini ifade etti.
ÇAMAŞIRLARI BALKONA ASAMIYORUZ
Evlerinin camlarını açamadıklarını ifade eden köy halkından Eyyüp Uludoğan, 'Fabrikalardan çıkan kirli toz bulutları evlerimize kadar giriyor. Her ne kadar camları kapalı saklasak ta, açık unuttuğumuz zamanlarda evlerimizin içleri fabrika atıkları ile doluyor. Evlerimizde bu temizlikleri yapacak temizlikçi tutsak ancak baş edebiliriz' dedi.
EKİNLERİMİZİ ŞÜPHE İLE YİYORUZ
Fabrika bacalarından çıkan tozların köyün her tarafına yayıldığın beyan eden köy eşrafından Necmettin Uludoğan, 'Köyde mi yoksa fabrikalar şehrinde mi yaşıyoruz anlamış değiliz. Köyde olduğumuz için ektiğimiz ekinler, oluşan toz bulutlarıyla kaplanıyor ve tanınmaz hale geliyor. Bu şekilde elde ettiğimiz ekinler bize ne derece sağlık getirecek diye şüphe içinde oluyoruz. Yetkililerin bir an evvel bu sorunlara dur demeleri gerekiyor. Bizden vergiyi alanların sağlığımızı da düşünmeleri gerekir' diye ifade etti.
HERKES KENDİ ÇIKARINI DÜŞÜNÜYOR
Kendi köylerinde rahat yaşayamadıklarını söyleyen Mehmet Uludoğan, 'Şehirden uzak bir yerde rahat bir yaşam sürdürmek için bulunduğumuz köyde sanki şehir hayatı yaşıyoruz. Ne camlarımızı nede kapılarımızı açık bırakabiliyoruz. Şehirde kimse görmesin diye kapattığımız pencerelerimizi köyümüzde toz girmesin diye kapatıyoruz. Kendi evlerimizde hapisteymişiz gibi yaşıyoruz. Yaz ayları olmasına rağmen elbiselerimizi balkonlarda kurutamıyoruz. Bu bize yapılan büyük bir eziyettir. Seçim zamanı oy almak için kapı kapı dolaşanlar, oy için değil halkın sorunlarını çözmek için dolaşsınlar' ifadesini kullandı.
KÖYDE YIKAMA YAĞLAMA AÇMAYI DÜŞÜNÜYORUZ!
Araçlarının her gün toz altında kaldığını beyan eden Kerim Uludoğan, 'Yaklaşık 30 haneli bir köyde, sanki şehir trafiği varmış gibi, kapı önlerindeki araçlarımız tozla kaplanıyor. Temizlemekle baş edemeyeceğim durum ortaya çıkıyor. Hatta 30 haneli köye bir tane yıkama yağlama açsak belki yetiştiremeyecek. Bu vahim durum, yetkililer tarafından bir an evvel çözülmelidir. Aksi halde bu eziyetli şekilde köyde hayat sürmemiz çok zor duruma düşecektir. Ayrıca fabrikaların ağır yüklü kamyonları sağlam vaziyette olan asfalt yolumuzu delik deşik etti. Bize karları olmadıkları gibi, bacalarından çıkan zehirlere birde yolumuzu delik deşik ettiler' dedi.
size cok kolay geliyo
değilmi herşey hukumetten beklenmez.bu kadar vergıyı toplamak kolaymı.bıde bunlarla uğraşmamalı yöneticiler.ey millet bu günler güzel günler.o dereleri bılirım.bu sessızlık buyuk bir bela olarak 10 yıl sonra karşımıza çıkacak.heslerin çevreye verdığı zarar,doğa katlıamı,dere susuzluktan kurumuş ,hayvanların yaşan suyu bıle yok,bıde yukarda onlarca mıcır fabrıkası dere hergun zehır akıyor.kurbağalar bıle terkettı eskıden eğilip su içtiğimiz dereyi.
bencede cook haklısınız bende o kovlıyum
şikayet edin kardeşim.....herşeyi de hükümetten beklemeyin..