banner102
 İnsan ben özgürüm diyor. Aslında bana sorarsanız; bunu söylerken özürlük kavramının ne manaya geldiğini kendisi bile bilmiyor. Ancak, hani insan her şeyi biliyor ya, her şeyi bildiğini zannediyor. Bunu da biliyor elbette biliyor bilmez olur mu? Ve bakın özgürlüğüne neler ekliyor:”Benim irademin olduğu yerde benim saltanatım okunur, başka hiçbir saltanatı kabul etmem. İrade benimse istersem o iradeyle saltanatımı yıkar yıkar baştan inşa ederim. İstersem istediğim kişiye hür irademle zulmederim, istediğimi yüceltir, baş tacı ederim.Eğer işime gelmezse, benden üstün vasıflara sahip olanları yerle bir ederim; nasıl olsa irade benim, tüm güç benim avuçlarımın arasında. Benim yıkılmaz saltanatıma kim karışabilir. Çünkü benim özüm ‘gür’, ben özüm de hür yaratılmış; iradesi kendine bırakılmış bir varlığım. Bana bunları yapmaDeyip beni zorlayan bir otorite göremiyorum ben. O halde burada tek otorite benim varlığım.


 Tüyler ürpertici bu meydan okuyuş insanın iç sesi, nefsi elbette; insanın içinde var olan ikinci insan. Ama o insan anlamadan bir şeyi atlıyor. Daha kendinin nasıl var olduğunu bulamıyorken,
 tüm bunları nereden buluyor da o “benim dediği saltanatı” inşa edebiliyor. Bunu hiç sorgulamıyor, sorgulamak istemiyor nedense. Cahil varlık! Sen daha sorgulamaktan acizken, nasıl oluyor da hür saltanatın olduğunu iddia edebiliyorsun. Bu kaçış ne için yoksa o kudreti sende var edenin, o iradeyi senin ellerine bırakanın; zulmetinin karşısında sevinmene müsaade edenin, seni böyle sevindirenin, sende bu duyguyu var edenin, kim olduğunu bilmek; kendini fanus içinde bir kukla misali hissetmene mi neden oluyor. Bu yüzden mi sorgulamaktan korkup kaçışlar içerisindesin? Sen daha kendi varlığını açıklayamazken, sen bilir misin ki o senin varlığından haberdardı. Sen şimdi kalkmış var etmeden önce var olacağından haberdar olana, söz ve fiillerinle böyle baş kaldırıyorsun. Ve yine sen bunu: “Benim özgürlüğüm” olarak nitelendiriyorsun öyle mi? Sen önce özünü öğren, özünü var edenin Rahim sıfatını anla ve yaşa ki özünün hürriyetine erişebilesin.

   Mutlaka ki senin hürriyet dediğinle onun ki aynı olmayacaktır. Ama unutma ki sen mahluksun, o mahluk değildir ki hürriyeti, senin ki gibi vasıflandırsın. Sen hürriyetiniHiçbir iradenin koşulun altın da kalmamak.” olarak tanımlarsın. O “İradelerin tek ve gerçek sahibi benim, emirlerime uyunuz yasaklarımdan kaçınınız ki felaha kovuşabilesiniz.” (hürriyete) güzel üslubuyla böyle ifade eder.

Sen iraden altında kalmamak için iraden altına alırsın. “Bu kendi hürriyetine bile uymazken” o sahiplenir, söylediği gibi iyiyi kötüden güzeli çirkinden ayırt eder.

  Sen bu saltanat karşısın da güç yettiremezsin. Çünkü senin hürriyetin bu saltanata bağlıdır. Gerçek hürriyet senin tanımladığın gibi değil; seni var edenin belirlediği gibidir. Seni yaratanın isteğiyle böyle serbest bırakıldıysan: Bu kendi saltanatını kur diye değil, onun saltanatına uy diyedir.Eğer ilada kendi saltanatım diyorsan,elbette bunun için de yol sana gösterilmiştir.Biz seni geçici heveslerinin olduğu saltanatının içinde bırakalım,sen istediğin gibi yaşa ancak unutma ki; o saltanat yalancı ve asla baki kalmayacaktır;bir gün  yıkılacaktır.İşte sen o zaman pişman olacaksın.Şimdi o güne kadar özgürsün,özgürlüğünün tadını çıkar.Özgürlüğünü senin iradene teslim ettik:Sana doğruyu ve yanlışı gösterdik,sen hür iradeni kullanarak istediğin yolu seçebilirsin.Doğruyu seçersen ,yani Rabbine boyun eğersen, gerçek hürriyetine kavuşursun.Ancak boyun eğmek senin hürriyetine ters düşerse ve sen kendi belirlediğin,yalancı hürriyete, yönelirsen yine sen bilirsin.Ama unutma! Yalancı hürriyet, bir gün son bulacak ve sen iradenin cezasını ağır ödeyeceksin.

  Şimdi hürriyetini yeniden tanımla, sen gerçekten özgür müsün? Özgür olduğuna inanıyor musun? Senin, özgürlüğün seni tatmin ediyor mu? Son bulacak olan irade imtihanından; gerçek özgürlüğü yaşamış olarak mı? Yoksa özgürlüğü yaşadığını zanneden bir çaylak olarak mı ayrılacaksın?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90