banner102

 Allah (Celle celaluhu)  insanoğlunu yaratmış ve ona belli görevler yüklemiştir.

Rotasını ve çizgisini kaybetmiş, batması yakın, denizde bir gemi misali, tarihinden, kültüründen, milli ve manevi değerlerinden koparılmış ve sanki hiçbir sorumluluğu olmayan birisi haline getirilen sen.  Hiç sorumluluğunu ve kim olduğunu merak edip kendine “Ben kimim?” sorusunu sordun mu?

SEN… Kâinatı yaratan, sineğe dahi can veren ve yaşatan, bütün canlıların rızıklarını veren ve nimetlere gark eden Allah’ın seni en üstün varlık olarak yarattığı,  Dünya’ ya geliş hikmeti kulluk olan bir varlıksın…

SEN… 124/224 bin Peygamberin en yücesi, Fahri kâinat efendimiz Hz. Muhammed (Sallallahu aleyhi ve selem)’in mahşer günü sana düşen payda ümmet olma şerefi taşıyan bir insansın.

SEN… Âlemlere rahmet olarak gönderilen ve o dehşetli mahşer gününde herkesin “nefsî  nefsî” diye çırpınacağı bir zamanda secdelere kapanıp; “Ümmetimi isterim Ya rab, ümmetimi bana bağışlamadıkça kalkmam” diye feryad edecek olan Habib-i Kibriya’nın ümmetisin.

SEN… Kocası ile iki evladını kaybettiği haberi kendisine verildiği ve bununla beraber Peygamberinde öldüğü haberi yayıldığı sırada, ayakkabılarını giymeden koşarak Peygamberini arayan ve “Kocamı, evlatlarımı kaybetmek önemli değil, bana peygamberimi gösterin. Yüzlerce koca ve evlat ona feda olsun. Onsuz kocayı, evladı, Dünyayı neyleyeyim?” diyen anaların torunusun.

SEN… Misafir kaldığı evde gece sabahlara kadar ayakta duran Cihan imparatorluğunun kurucusu Osman gazi’ ye sebebi sorulduğunda “Biz Kuran’ın bulunduğu odada ayaklarımızı uzatıp yatmaktan hayâ duyarız…” diyen bir ecdadın torunusun.

SEN… Vatanını, Namusunu, Dinini müdafaa ederken; düşman kurşunlarının darbeleriyle bağırsakları delik deşik olup dışarıya fırlayan, bir eliyle bağırsaklarını karnına iterken, diğer eliyle göğsüne saplanan başka bir kurşunu çıkarıp arkadaşına: “Al arkadaşım, sağ olurda dönersen şu kurşunu oğluma ver ve ona deki: Bunu sana baban, son nefesindeyken gönderdi ve aynı şekilde oğluna aktarmazsa hakkımı helal etmem diyerek ulvi ruh örnekleri veren şehitler kafilesinin, nice isimsiz kahramanın, şüheda’nın çocuğusun.

SEN… Allah yolunda cihada çıkan ve karşısında Atlas okyanusunu görünce devesini dizlerine kadar denize sürerek kılıcını çekip “Ya Rabbi şahid ol, önüme şu uçsuz bucaksız derya çıkmasaydı senin şanını daha ileriye götürürdüm diye feryad edip göz yaşı döken Ukbe bin Nafi gibi mücahidlerin peşindesin.

SEN… Çeşmeden su dolduran komşusunun çarşafını, Fransız gâvuru açtığı için tabancasını çekerek Fransız gâvurunun canına okuyan sütçü imamın, Minarelerden yükselen “Tabyaları Ermeniler bastı” duyurusu üzerine, süt şişesini torununun ağzına koyarak, kaptığı balta ile yalın ayak tabyalara yürüyen Nene Hatun’un, Ermenileri Şehid Osman tepesine kadar nacak ile kovalayan Anşa ananın nesli necibisin.

SEN… Çanakkaleli Halil Çavuş’un kendi diliyle “ Bir gün Arıburnu’nda mevzilerden Düşmana doğru ateş ediyoruz. Çekiyorum tetiği, çekiyorum, çekiyorum tüfek patlamıyor. Tüfek bozuldu herhalde dedim. Bir arkadaş vardı yanımda ona dedim ki: Bak hele benim tüfek bozulmuş ateş etmiyor. Baktı ve “Ne bozulmuşu yahu senin parmak gitmiş diye anlattığı bu ve bunun gibi olaylarla dolu şanlı tarihin evladısın. 

Artık hala, öz be öz tarihinle ve en kıymetli varlığı olan canını verip, sana vatan bırakan soylu ve temiz ecdadınla barışmayacak mısın? Hâlâ, neden ve niçin yaşadığını bilmeyen Cenabı Hakk’ın “Hayvanlar gibidirler hatta onlar hayvanlardan daha aşağıdırlar” buyurduğu Avrupa kâfirine mi özeneceksin? Ve de hâlâ, moda adı altında, gayesi Müslümanları bir nevi köleleştirip Avrupalıya benzetmek olan Avrupa’nın tuzağına yem mi olacaksın?

Kısacası, kardeşim! Uyanmalısın, uyanmalıyız. Şehidlerin kanıyla yoğrulmuş olan bu topraklar da, onların istediği bir biçimde yaşamaya mecbur ve medyun olduğumuzu unutmamalıyız.

Sanma kalır bu duygular tümsekte,
Yarın elbet bizim elbet bizimdir.

Gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
benim ez'afi beşer 2016-02-12 14:17:51

Rabbim ölmeden uyanmayı. vaktinde tedarikler yapmayı nasib eylesin. duygulu bir yazı olmuş Allah razı olsun

banner90