Türkiye dış politikada aktif gibi gözükse de, eylem ve söylemleri arasındaki çelişki dikkat çekiyor. Türkiye hem İsrail’in güvenliği için “Füze Kalkanına” dahil olurken, hem de siyasi rant uğruna “Gerekirse savaşırız” yönünde açıklamalar yaparak, kamuoyunu rahatlatıyor.
Rumların petrol çıkarmasına engel olamayan Türkiye, Ünce izin vermeyiz” diyor, ardından “ Onlar ararsa bizde ararız” diyerek anlaşma imzalıyor.
İsrail ile nasıl karşı karşıya geleceğiz?
İsrail’in hamisi ABD ile Türkiye arasında su sızmazken, ABD Türkiye’nin Filistin konusundaki tutumunun dışında hareket ediyor. Başbakan Erdoğan’ın New York’ta yaptığı “İsrail ile gerekirse savaşırız” açıklaması, Türkiye’nin NATO’nun bir dediğini iki etmeyen tavrıyla çelişiyor. Bir yandan adı zikredilmese de tüm dünyanın bildiği İran’a karşı ve İsrail’in güvenliği maksatlı Füze Kalkanının bir parçası olurken, diğer taraftan güvenliğini tesis projesinde yer aldığımız İsrail ile nasıl karşı karşıya geleceğimiz tam bir muamma. Asıl önemlisi, böyle bir durumda NATO’nun alacağı tavır. Üünkü NATO üyesi bir ülke saldırıya uğradığında NATO askeri güç olarak o ülkeye yardım etmek zorundadır. Tabii, saldırgan İsrail olduğunda NATO’nun böyle bir adım atması mümkün gözükmüyor.
Ticaret hacmi artıyor
İsrail’in bugüne kadar 89 tane BM kararını çiğnediğini söyleyen Başbakan Erdoğan, daha birkaç sene öncesine kadar siyasi ve ticari ilişkiler tavan yapmışken, bu gerçeği neden dillendirmedi sorusu da akıllara geliyor.
Mayınlı arazilerin İsrailli firmaya verilmesi konusundaki ısrarlı tavır, Ofer ile yapılan gizli pazarlıklar gibi konular, son birkaç senedir yaşanan krizle unutuldu. Ancak, siyasi krize rağmen ticaret hacminin bir senede %30 artması ve askeri anlaşmalar askıya alınırken, ticari ilişkilere dokunulmaması da ayrı bir soru işareti olarak görülüyor.
Alınan ödüller, yapılan askeri işbirliği silah alımları da işin bir başka boyutu.
İsrail ile kötü ABD ile iyi olunmaz!
İsrail ile krizi görüntüsü devam ederken, İsrail’in en büyük müttefiki ve en yakın dostu ABD ile sıcak ilişkiler de tüm hızı ile sürüyor. Tipik “Tavşana kaç, tazıya tut” siyasetini izleyen ABD, İslam dünyası ile arasını düzeltmek ve Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP) sürdürebilmek için Türkiye’yi desteklerken, öte yandan da Filistin Devletini veto edeceğini ilan etti.
Ahmedinejat’ın BM Genel Kurul’undaki konuşması sırasında salonu terk eden ABD’nin tavrı şaşırtmadı. BOP’u yürürlüğe sokan ve NATO’yu Yeni Stratejik Konsept ile yeni tehdit olan İslam’a göre düzenleyen ABD’nin verdiği sözlerin hala nasıl olup ta Türkiye tarafından güvenilir bulunduğu hayretle karşılanıyor. Üte yandan uzmanlar ABD ile iyi, İsrail ile kötü olunmayacağının altını çiziyor. Uzmanlara göre, ya her ikisi ile isinizdir, ya da her ikisi ile kötü.
Milli Gazete
Gerçekten de net bir ekranı ortaya koydunuz. Helal olsun size. İnşAllah bu çelişkileri akıllı insanlar görürde azıcık birşey anlamaya gayret eder.
Bu söylenenler gerçekse AKP'ye oy verenler harbi sarhoş ve uyuşturulmuş insanlar demekki. Az kalsın oy verecektim İyi ki vermemeişim. Yoksa bunun vebali yıllrca namaz kılmaam ile ödenmezdi.