İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon Davası'nda tanık olarak dinlenen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Üzkök kendisine sorulan sorulara cevap verdi. Hilafetin kaldırılmasının yıl dönümü nedeniyle yapılan toplantıya ilişkin soru üzerine Hilmi Üzkök, "Bana karşı bir hareket olarak düşünmedim. Benim yurt dışında olduğum dönemde kara kuvvetleri komutanı tüm yetkileri kullanır. O takdir etmiş, katılım olmuş. AB aleyhine bazı şeyler söylenmiş ve alkışlanmış. Ben bundan rahatsızlık duydum. Herhangi bir suç unsuru görmedim" dedi.
"TSK'DA BİR ÜATLAK FİLAN OLMADI"
Üzkök'e CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın "Genç subaylar rahatsız" haberinin ardından Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir çatlak olup olmadığı soruldu. Üzkök, "Hayır. Bu konu basına yanlış intikal etti. Benim Başbakan ile görüştüğüm ve 'genç subaylar rahatsız' dediğim yazıldı. O görüşmede bizden başka kimse yoktu. Dolayısıyla görüştüğümüz konuyu bilecek kimse de yoktu. Daha sonra ben bir açıklama yaptım. Yalnız genç subayların değil hepimizin rahatsız olduğunu söyledim. Türk Silahlı Kuvvetlerinde fikir ayrılıkları her zaman olur ama sonunda komutanın emrini uygularlar. Bu haberden sonra bir çatlak filan olmadı" dedi.
"BALBAY'I BİRİNCİ SINIF GAZETECİ OLARAK GÜRÜYORDUM"
Sorular üzerine Üzkök, "Mustafa Balbay birinci sınıf bir gazeteci olarak görüyordum. Düşüncelerim hala da devam ediyor. Benim hakkımda yazdığı bazı yazılarından dolayı tedirgin oldum" dedi. Üzese "Bu yazı Genç Subaylar tedirgin haberi miydi?" diye sordu. Üzkök, "O beni hakikaten çok müşkül durumda bırakacak yazıydı. Üağrıştırdığı ifadeden rahatsız olduğum için basın toplantısı yaptım" dedi. Mustafa Balbay kendisinin yazdığı"Genç subaylar rahatsız" haberinden sonra Genelkurmay karargahında Üzkök tarafından düzenlenen basın toplantısına katıldığını söyledi. Balbay Üzkök'ün toplantıdaki açıklamalarının ertesi gün gazetelerinde manşet olarak yer aldığını söyleyerek, Üzkök'e bunu hatırlayıp hatırlamadığını sordu. Üzkök, "Anımsamıyorum ama birçok gazete açıklamalarıma manşetten yer verdi" diye cevap verdi. Kuvvet komutanları ile Genelkurmay başkanının konumlarının farklı olduğunu söyleyen Üzkök, "Genelkurmay Başkanı yapılan her şeyin politik, uluslararası ve diğer etkilerini hesaplamak zorundadır. Zaman zaman kuvvet komutanlarının belirli konularda ısrarcı olmasından sıkıntı duydum" dedi. Savcı Pekgüzel "Kahvaltıda sizi sıkıştırdılar mı?" diye sordu. Üzkök, "Zaman zaman sıkıştırmalar oluyordu. Normaldir. Ben sıkılsam da, dinlerdim" diye cevap verdi. Üzkök'e 'Ayışığı' ve 'Yakamoz' başlıklı slaytlar gösterilerek soru soruldu. Üzkök, "Bu slaytlar incelediğinde ve üzerinde düşünüldüğünde pek çok şeyin anlamlandırılabilir. Ürneğin "Penguen" ifadesinden deniz kuvvetlerinin, "Abide"den Yaşar Büyükanıt'ın kastedildiğini düşünüyorum. Ayışığı ve Yakamoz konusu daha sonra yatıştı. Bu işlerin buradaki gibi cereyan etmesini engeledim mi? Engellemedim mi bilmiyorum ama komutanın görevi bir şeyin olmasını engellektir, bunu yapmaya çalıştım. "Ayışığı ve Yakamoz belgeleri bana CD olarak geldi. O zamanlar bunların bu kadar önemli olduğunu düşünmedik" diye konuştu.
"İNTERNET SİTELERİ SUÜ TEşKİL EDECEK YÜNDE YAYIN YAPMADI"
Savcı Pekgüzel'in "şener Eruygur'a böyle bir çalışma yapıp, yapmadığını sordunuz mu?" şeklindeki soru üzerine Üzkök, Eruygur'a sorduğunu, böyle bir çalışmasının olmadığını söylediğini anlattı. Savcı Pekgüzel'in 1998 yılında Genelkurmay 2. Başkanı olduğu dönemde internet siteleri kurulup kurulmadığını sordu. Üzkök, böyle internet siteleri olduğunu ancak suç teşkil edecek yönde yayın yapmadıklarını, yasal olarak kurulan siteler olduklarını sözlerine ekledi. Psikolojik Harekat Daire Başkanlığı'nın isminin Bilgi Destek Daire Başkanlığı olarak değiştirildiği söyleyen Üzkök, "Psikolojik Harekat'ın sanki halkı yönlendirmek amaçlıymış gibi yanlış anlaşılıyordu. Bu nedenle ismi değiştirildi" diye konuştu.
"İRTİCA TSK İÜİN HER ZAMAN BİR TEHDİTTİR"
Emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer’in sorusu üzerine Hilmi Üzkök “İlker Başbuğ’un, Genelkurmay 2. Başkanı ve 1. Ordu Komutanı olmasını ben istedim" diye cevap verdi. Üzkök, İnternet Andıcı’na ilişkin soru üzerine “İrtica Silahlı Kuvvetler için her zaman bir tehdittir. Ama bunu bir siyasi parti ile ilişkilendirmek TSK’nin görevi değildir. Siyasi Partilerin görevidir. Benim dönemimde internet sitelerinde herhangi bir parti ile ilişkilendirilecek bir yazı yazılmamıştır. İnternet sitelerinin kurulması Genelkurmay 2, Başkanı olduğum 1998 yılında benim yetkimdedir. Ama içeriğinde suç teşkil edecek bir şey varsa ben böyle bir emir vermedim" dedi. Sorular üzerine Üzkök "Yakamoz ve Ayışığı planlarını incelediğimde bir askerin elinde çıktığını bana gösterdi" dedi. Hilmi Üzkök'ün dinlenmesine ara veren mahkeme heyeti duruşmayı yarın saat 08.45'e ertelendi. Duruşma yarın Üzkök'ün dinlenmesi ile devam edecek.
"TSK'DA BİR ÜATLAK FİLAN OLMADI"
Üzkök'e CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın "Genç subaylar rahatsız" haberinin ardından Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir çatlak olup olmadığı soruldu. Üzkök, "Hayır. Bu konu basına yanlış intikal etti. Benim Başbakan ile görüştüğüm ve 'genç subaylar rahatsız' dediğim yazıldı. O görüşmede bizden başka kimse yoktu. Dolayısıyla görüştüğümüz konuyu bilecek kimse de yoktu. Daha sonra ben bir açıklama yaptım. Yalnız genç subayların değil hepimizin rahatsız olduğunu söyledim. Türk Silahlı Kuvvetlerinde fikir ayrılıkları her zaman olur ama sonunda komutanın emrini uygularlar. Bu haberden sonra bir çatlak filan olmadı" dedi.
"BALBAY'I BİRİNCİ SINIF GAZETECİ OLARAK GÜRÜYORDUM"
Sorular üzerine Üzkök, "Mustafa Balbay birinci sınıf bir gazeteci olarak görüyordum. Düşüncelerim hala da devam ediyor. Benim hakkımda yazdığı bazı yazılarından dolayı tedirgin oldum" dedi. Üzese "Bu yazı Genç Subaylar tedirgin haberi miydi?" diye sordu. Üzkök, "O beni hakikaten çok müşkül durumda bırakacak yazıydı. Üağrıştırdığı ifadeden rahatsız olduğum için basın toplantısı yaptım" dedi. Mustafa Balbay kendisinin yazdığı"Genç subaylar rahatsız" haberinden sonra Genelkurmay karargahında Üzkök tarafından düzenlenen basın toplantısına katıldığını söyledi. Balbay Üzkök'ün toplantıdaki açıklamalarının ertesi gün gazetelerinde manşet olarak yer aldığını söyleyerek, Üzkök'e bunu hatırlayıp hatırlamadığını sordu. Üzkök, "Anımsamıyorum ama birçok gazete açıklamalarıma manşetten yer verdi" diye cevap verdi. Kuvvet komutanları ile Genelkurmay başkanının konumlarının farklı olduğunu söyleyen Üzkök, "Genelkurmay Başkanı yapılan her şeyin politik, uluslararası ve diğer etkilerini hesaplamak zorundadır. Zaman zaman kuvvet komutanlarının belirli konularda ısrarcı olmasından sıkıntı duydum" dedi. Savcı Pekgüzel "Kahvaltıda sizi sıkıştırdılar mı?" diye sordu. Üzkök, "Zaman zaman sıkıştırmalar oluyordu. Normaldir. Ben sıkılsam da, dinlerdim" diye cevap verdi. Üzkök'e 'Ayışığı' ve 'Yakamoz' başlıklı slaytlar gösterilerek soru soruldu. Üzkök, "Bu slaytlar incelediğinde ve üzerinde düşünüldüğünde pek çok şeyin anlamlandırılabilir. Ürneğin "Penguen" ifadesinden deniz kuvvetlerinin, "Abide"den Yaşar Büyükanıt'ın kastedildiğini düşünüyorum. Ayışığı ve Yakamoz konusu daha sonra yatıştı. Bu işlerin buradaki gibi cereyan etmesini engeledim mi? Engellemedim mi bilmiyorum ama komutanın görevi bir şeyin olmasını engellektir, bunu yapmaya çalıştım. "Ayışığı ve Yakamoz belgeleri bana CD olarak geldi. O zamanlar bunların bu kadar önemli olduğunu düşünmedik" diye konuştu.
"İNTERNET SİTELERİ SUÜ TEşKİL EDECEK YÜNDE YAYIN YAPMADI"
Savcı Pekgüzel'in "şener Eruygur'a böyle bir çalışma yapıp, yapmadığını sordunuz mu?" şeklindeki soru üzerine Üzkök, Eruygur'a sorduğunu, böyle bir çalışmasının olmadığını söylediğini anlattı. Savcı Pekgüzel'in 1998 yılında Genelkurmay 2. Başkanı olduğu dönemde internet siteleri kurulup kurulmadığını sordu. Üzkök, böyle internet siteleri olduğunu ancak suç teşkil edecek yönde yayın yapmadıklarını, yasal olarak kurulan siteler olduklarını sözlerine ekledi. Psikolojik Harekat Daire Başkanlığı'nın isminin Bilgi Destek Daire Başkanlığı olarak değiştirildiği söyleyen Üzkök, "Psikolojik Harekat'ın sanki halkı yönlendirmek amaçlıymış gibi yanlış anlaşılıyordu. Bu nedenle ismi değiştirildi" diye konuştu.
"İRTİCA TSK İÜİN HER ZAMAN BİR TEHDİTTİR"
Emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer’in sorusu üzerine Hilmi Üzkök “İlker Başbuğ’un, Genelkurmay 2. Başkanı ve 1. Ordu Komutanı olmasını ben istedim" diye cevap verdi. Üzkök, İnternet Andıcı’na ilişkin soru üzerine “İrtica Silahlı Kuvvetler için her zaman bir tehdittir. Ama bunu bir siyasi parti ile ilişkilendirmek TSK’nin görevi değildir. Siyasi Partilerin görevidir. Benim dönemimde internet sitelerinde herhangi bir parti ile ilişkilendirilecek bir yazı yazılmamıştır. İnternet sitelerinin kurulması Genelkurmay 2, Başkanı olduğum 1998 yılında benim yetkimdedir. Ama içeriğinde suç teşkil edecek bir şey varsa ben böyle bir emir vermedim" dedi. Sorular üzerine Üzkök "Yakamoz ve Ayışığı planlarını incelediğimde bir askerin elinde çıktığını bana gösterdi" dedi. Hilmi Üzkök'ün dinlenmesine ara veren mahkeme heyeti duruşmayı yarın saat 08.45'e ertelendi. Duruşma yarın Üzkök'ün dinlenmesi ile devam edecek.
Dha