Herkes tarafından bilinen ve memleketin büyük zengin iş adamlarından olan Ali Ağaoğlu'nun bir defasında Of'u ziyaret ettiği ve zamanın Kaymakamına tüm Oflular adına, bir tane yüksekokul, bir tane öğretmenevi, bir tane de Anadolu lisesi yaptırma sözü verdiğini bana hatırlatan değerli büyüğüm, bu konunun irdelenmesi gerektiğini söyledi.
Bende en kısa zamanda konuyu araştırmaya başladım. İnternette araştırma yaparken karşıma Aksiyon Dergisinin 15 Mart 2010 tarihli sayısında yer alan "Halkına ‘of’ Dedirtmeyen Kaymakam" başlıklı bir yazı çıktı.
Yazının bir bölümünü hiç değiştirmenden sizlerle paylaşıyorum:
"Sonel’e göre Of bir marka. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde, hatta yurt dışında pek çok Oflu zengin var: “Marka ilçenin marka insanlarına ulaşmak gerekiyordu. Biz de öyle yaptık. Mesela, Ankara’da yaşayan Mehmet Turgut Aydıner kardeşimizden 4 milyon lira aldık, kültür merkezinin yapımı için. Samsun’da yaşayan Cemal Yeşilyurt amcamızdan bir okul sözü aldık. Ali Ağaoğlu ile temasımız oldu. O da -Allah razı olsun- bir tane yüksekokul, bir tane öğretmenevi, bir tane de Anadolu lisesi sözü verdi. Oflu olup Yalova’da oturan Dursun Dumangöz amcamız 12 derslikli ilkokul yaptırdı. Dünya Göz Hastanesi’nin sahibi Eray Kapıcıoğlu da Oflu. Ondan da destek aldık. Ulusoyların, Mehmet Ali Yılmazların, Nuhoğluların kapısını çaldık. Hepsinden de yardım gördük.”
Yazının kaynağı: http://www.aksiyon.com.tr/portreler/halkina-of-dedirtmeyen-kaymakam_526334
Aradan yıllar geçmesine rağmen bu sözler neden yerine getirilmedi diye soru sormak elbette hakkımız. Fakat bu soruyu sorarken niyetimiz hesaba çekmek değil, sadece Oflulara verilen bir sözün hatırlatılmasıdır.
Esasen bu söz üzerinden diğer yetkililerin verdiği sözleri de hatırlamanızda fayda vardır. Hani söz konusu ettiğimiz Kaymakamın döneminde birde Belediye Başkanı vardı. O da Oflulara birçok söz vermişti. Hatta sözü tasdiklensin diye de kalın bir kitapçık basmıştı. Kitapçığın içerisinde de dev ve görkemli projeler gözleri kamaştırdığı gibi, insanı da heyecanlandırıyordu. Fakat aradan yıllar geçmesine rağmen üç beş projenin dışında verilen sözler yerine getirilmedi. Dikkat edin bir şeyler yapılmadı demiyorum, verilen SÖZLER yerine getirilmedi ve getirilmemeye de devam ediyor!
Hani bize büyüklerimiz 'Müslümanın sözü namusudur' derlerdi ya...
Evet, Müslüman iş olsun diye söz vermez. Hele ki bir yerlere geleyim, birileri beni seçsin, beğensin veya makam sahibi olayım diye rastgele söz veremez.
Verirse ne olur?
Önde gelen! insanlar söz verip tutmayınca, geriden gelen insanlar da sözü basite alır ve toplum arasında söz verme kaypaklaşır. Kimse kimseye güvenemez olur. Saygı, sevgi, merhamet azalır. Sorunlar artar, kargaşa ayyuka çıkar.
Kısaca çıkarları için söz verip tutmayanlar çoğalınca, günümüz dünyası! ortaya çıkar..
Süzün özünü Sevgili Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şu şekilde açıklıyor:
"Kimseden yöneticilik görevi isteme! Zira bu görev sen istemeden verilirse, Allah yardımcın olur. Eğer sen istediğin için verilirse, Allah’tan yardım göremezsin."
Bu yazı bu hatırlatma tüm ilçe halkına yazılmış. Bizler dün yaşananları çok çabuk unutuyoruz. Gerçekten şovmenler yaptıkları kalleşlikleri kar ediyorlar. Yukarıda bahse konu belediye başkanı ve kaymakam dönemini iyi hatırlaya lım.. gerçekten bu sözler bu kitapcık vardı ve biz ofluları heyecanlaştırmıştı bu durum.. sonra ne oldu.. koskoca bir hiç.. aldatılan seçmen ve şov yapan siyasetçilerin yanına kar kalan yalanlar.. bu sözleri niye hatırlatmıyoruz neden bu adamları gördüğümüz yerde yalanlarını yüzlerine vurmuyoruz.. çünkü biz bu ilçe halkı olarak bu ilçenin kalkınmışlığını gelişmişliğini değil küçük menfaatleri mizi düşünerek suya sabuna dokunmadan yaşıyoruz .. yazık gerçekten.. bu yazıyı kaleme alanı tebrik ediyorum..