banner102

Yüce Rabbimiz, Kur-an’ı Kerim’de Fatiha Suresi’nden hemen sonra Bakara Suresi’nin ilk yirmi ayetinde inançları açısından üç tür insan tanımlamıştır. Mümin, münafık ve kâfir. Bu surenin iki, üç, dört ve  eşinci ayetleri mümin; altı ve yedinci ayetleri kâfir ve sekizle-yirminci ayetler de münafıkları anımlamaktadır.

Müminlerin özelliklerinden bahsederken; onların, Allah’a karşı gelmekten sakındıklarını, gayba inandıklarını, namazı dosdoğru kıldıklarını, Allah’ın verdiklerini O’nun yolunda harcadıklarını; kitaplara ve Âhiret’e kesin olarak inandıklarını, böylelikle kurtuluşa erdiklerini bildiriyor. Kâfirler için ise onların kalplerinin mühürlendiğini ve ne kadar uyarılırlarsa uyarılsınlar iman etmeyeceklerini bildirmektedir.

Münafıklara gelince onların en belirgin özelliklerinin iman edenlerle bir araya geldiklerinde: “Biz de inananlardanız.”, münafık dostlarıyla bir arada olduklarında ise:  “Şüphesiz biz, sizinle beraberiz, onlarla ancak alay ediyoruz” dediklerini bildirmiştir. Onların hidayete karşılık sapıklığı satın aldıklarını, kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık olduğunu ve bundan dolayı hastalıklarının arttırıldığını belirtmiştir. Diğer bir özelliklerinin de yeryüzünde fesat çıkardıkları halde, kendilerini ıslah ediciler  larak tanımladıkları vurgulanmıştır.

Kur-an’ı Kerim’in birçok ayetinde inanç açısından bu üç sınıf insanın farklı farklı özelliklerinden bahsedilmektedir. Ancak, Maide Suresi’nde yine inanç açısından başka bir insan tanımlamasına daha rastlıyoruz. Bu surenin elli bir ve elli ikinci ayetlerinde iman ettikleri halde münafıklık vasıfları taşıyan kimselerden bahsediliyor. Bu kimselerin iman ettikleri halde Yahudi ve Hıristiyanların fitnelerinden korktukları için onlarla dostluk kurdukları ve böyle davranmalarının asıl sebebinin de münafıklık hastalığına yakalanmış olmalarından kaynaklandığı beyan ediliyor. 

Maide Suresi/51 ve 52. ayetler mealen şöyledir: “Ey iman edenler, Yahudilerle Hıristiyanları, dost edinmeyin! Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. İçinizden her kim onlara yardaklık ederse, muhakkak oda onlardandır. Allah ise zulmedenleri doğru yola çıkarmaz. Onun için yüreklerinde münafıklık derdi olanların: ‘Ne yapalım, başımıza tersine bir devrin gelmesinden korkuyoruz.’ diyerek onların içine koşup durduklarını görürsün. Umulur ki, Allah yakında o zaferi veya katından bir emir buyurur da içlerine gizlediklerine pişman olurlar.

Kur-an’ın tanımladığı bu dördüncü sınıf insanın yukarıdaki ayetlerden hareketle vasıflarını şu şekilde açıklayabiliriz. Münafıkların en belirgin özellikleri, müminlere “Biz de sizdeniz.” kâfirlere ise “Onlarla ancak alay ediyoruz.” demeleriydi. Burada ise tam tersi bir durum var. Yani, iman edenlerden bazıları, Yahudi ve Hıristiyanlara: “Biz sizinle müttefikiz (ittifak halindeyiz, hem fikiriz, aynı düşünceleri paylaşıyoruz.), dostuz.” ve müminlerle oldukları zaman da “Hayır biz, bir takım işlerimizin hatırına nlara böyle diyoruz.” diyorlar.

Ama bunu Yüce Allah, kabul etmiyor. Bilakis, korkularından yani başlarına bir felaket gelmesinden korktukları için böyle yaptıklarını buyuruyor. Kalplerinde nifak (münafıklık) hastalığı olduğunu ve bundan dolayı da Yahudi ve Hıristiyanların içine koşuşup durduklarını belirtiyor. İşte bu hallerinin de kendilerine bir fayda getirmeyeceğini, çok kısa bir zamanda asıl içlerine gizlediklerine pişmanlık duyacaklarını bildiriyor. Kim bilir belki o zaman pişmanlıkları da fayda etmeyecektir.

Umulur ki bir an evvel kalplerinin hasta olduğunun farkına varırlar. Yüce Allah katından bir fetih bir emir gelmeden pişmanlık duyarlar da belki kurtulurlar. Bu durumda bir an evvel Yahudi ve Hıristiyanlarla olan dostluğu kesip, tövbe etmek tek çıkış yol olsa gerektir.

Yüce Allah, biz müminleri, yahudi ve hıristiyanlarla şuursuzca dostluk kuran, onlarla ilişkilerini ümmete zarar verecek derecede geliştiren, iman ehli kullarını uyandırmaya vesile kılsın. Amin!


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90