banner102
    Ne dost ne komşu kaldı şu coğrafyada. Her yanımızda ülkeler savaşların etkisiyle paramparça kanamaktalar. Türkiye ise bir ateş çemberinin ortasında mahzur kalmış gibi bu kirli savaşın daha da içine girmemenin mücadelesini veriyor adeta…

  Gerçi yakılmaya da ihtiyacımız yok. Çünkü bizler yanmaktayız 30 küsur yıldır. Bunu görmek çok zor olmasa gerek. Bu süreçte artık sayamayacağımız nice canlarımız yitip gitti, gitmeye de devam ediyor. Peki bu ölümler bizleri bir sonuca götürdü mü veya götürecek mi? Kesinlikle hayır! Çünkü bu ülkede ölüm ancak ölümün anahtarı… 

  Bütün olanların çerçevesinde, özellikle Rus uçağını, Tahir Elçi’yi veya gazetecilerimizi yazmak çok sınırlayıcı geldi. Acılarımız, hatalarımız, savaşlar o kadar her yana nüksetti ki bütün olanları küçük bir çerçevede yazmak imkansızlaşıyor. Bunun yerine ‘Bu güne kadar yanlış mı yaptık?’ın cevabını aramanın peşindeyim…

  Fark ediyorum da artık mutluluklarımız, acılarımız veya hayallerimiz dahi ortak değil. Hiç şüphesiz ki bu ülkemizdeki kirli siyasetin topluma olan belki de en kötü tesiri… Siyasetçileri kendilerine bir rol model olarak kabul eden toplum -apaçık görülüyor ki- en az onlar kadar ayrışmış durumda. Ortak paydalar gün be gün azalmakta.

  Peki bunca olan arasında sizlere bir soru yöneltmem bazı noktalara farklı bakmamızı sağlayacak mı? Bu güne kadar hep bir çizgisel birlikten dem vurup durduk bunun yanında fikirsel olarak bir bütün olmanın peşinden koşmadık bunun için çabalamadık. Bizler için önemli olması gereken çizgilerimiz midir, fikirlerimiz midir?

  Yani bugün Azerbeycan ile bir ‘çizgi’ ortaklığımız olmasa da bu bizi ayrı kılar mı? Hayır. Çünkü bu iki toplumun yıllardır ortak paydaları ve fikirleri mevcut. Bundan sebeptir ki fikirsel birliğin bugün bu ülkede sağlanması daha mühim duruyor benim gözümde. 

  Şu ana kadar çizgilerimizi bir arada tutmak yerine fikirlerimizi birleştirebilmek bizleri çok daha güzel noktalara taşıyacaktı. Buna inancım tam.Yazarımız Elif Şafak’ın bir sözü bu yazımı özetler nitelikte: ‘Birlikte yas tutamayanlar beraber bir gelecek inşa edemezler.’  

  Ve en acısı da şu: Bizler uzunca bir zamandır beraberce yas tutamıyoruz. Cesetlerin dahi meta halini aldığı bu ülkede bunu beklemek haksızlık olur belki de…

 Gönül ister ki birlikte yası değil mutluluklarımızı paylaşacağımız günlerde buluşalım. O günlere kadar sevgi ve saygıyla kalın. 

Sevgilerimle

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Şahin 2015-12-03 01:14:06

Birlikte yas tutmayı biz çok eskiden terkettik.Tarih boyunca hep bize tarih derslerimizden tutun günlük yaşamda haklı ile haksızı ayırt etmeyi öğretmediler.Örneğin İslam tarihine baktığımızda Sıffin Savaşı,Cemel Vakaası,Kerbela Hadisesi.Eğer bunlardan gerçekten ders alınabilseydi bugün Müslümanların durumu bu olur muydu ?
Türkiye coğrafyasında farklı milletlerin varlığından dolayı tabi ki ırkçılık fitnesi çıkarıldı.Biz farklı milletlerin bir arada yaşama zenginliğinin farkında değiliz bunu yaşamıyoruz,yaşatamıyoruz ne yazık ki...

banner90