banner102
17-25 Aralık operasyonları üzerinden bir yılı aşkın zaman geçti. Cemaate göre yolszuluk operasyonu, AKP'ye göre ise hükümete darbe teşebbüsü diye adlandırılan sürecin üzerinden geçen zaman zarfında AKP'nin kimlik bunalımı artmaya başladı. Geldiğimiz noktada ise Erdoğan'ın "biz Milli Görüş gömleğini çıkardık" sözü yavaş yavaş "aslında biz her nek kadar gömleğimizi çıkardıysak da kökümüz Milli Görüş" şekline bürünmeye başladı bile. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi mitinglerde sık sık "yolumuz muhterem Erbakan Hoca'nın da yoludur" şeklinde iifadelerde bulunması bu dönüşün en bariz örneklerinden birisi olsa gerek.

Sadece Erdoğan değil, bugün pekçok AKP'li Erbakan Hoca'yı yere göğe sığdıramıyor, O'nun büyük devlet adamlığını, siyasetçiliğini konuşmaktan halka anlatmaktan geri durmuyorlar. Hatta iş o noktaya geldiki Milli Görüş'ün Erbakan Hoca'nın vefatı arkasından her yıl tekrarladığı Erbakan'ı anma etkinliklerini artık AKP'li belediyeler de yapmaya başladı. Pekçok bakan ve milletvekili bu anma programlarına davet ediliyor. Kimi Erbakan ile ilgili anılarını, kimi O'nun büyük siyasi aklını ve miletine yaptığı hizmetleri anlatıyor. Bunlar elbette güzel şeyler. Kadirşinaslık örneği durumlar.

Peki AKP'nin bizzat kurucusu Erdoğan'dan aşağıya doğru sergilenen bu tutumu gerçekçi mi?

Bunu uygulanan siyasi adımlara baktığımızda malesef gerçekçi bulmadığımızı söylememiz lazım. AKP'nin söylemde ortaya koyduğu bu durum, iş icraat ve siyasi hamlelere geldiğinde ileri gidemiyor. Doğrusu biz de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "yolumuz Erbakan'ın yoludur" sözünü önemsiyoruz. Bunu icraate dökülmesini istiyoruz. Fakat bununla ilgili hiçbir işaret olmayınca bu ifadenin klasik bir seçim atraksiyonu olduğunu anlamak zor değil. AKP'nin uzun yıllar boyunca stratejik ortak olarak benimsediği cemaat ile olan restleşmesi sonrasında kendisine bir zemin, bir destek aradığı muhakkak. Bu desteğin toplumsal bazda güvenilir, denenmiş ve halk tarafından kabul görmüş olmasını istemesini gerçekçi buluyoruz. Ama Milli Görüş'ü sadece konjonktürel olarak benimseyip bu benimsemenin sadece lafta kalmasına da inanacak değiliz.
AKP eğer kendine yeni bir zemin arıyorsa bizzat Erdoğan'ın söylediği gibi yolumuz Erbakan'ın yoludur söylemine sahip çıkmak istiyorsa o halde Erbakan Hoca'nın anlayışı, siyaseti bellidir. O yol haritasının bizzat AKP'nin tüzüğüne, siyasi programına yerleşmesi kaçınılmazdır. Üretim ekonomisine geçiş, ülke çapında eşit ve süratli yaygın kalkınma, şahsiyetli bir dış politika, dünyanın egemen güçlerine karşı adil bir yeni dünya hedefi gibi olmazsa olmaz Milli Görüş hedeflerinin süratle günümüz koşullarına uygulanıp siyasi paradigmaya dönüştürülmesi şart. Eğer böyle olursa milletimiz gerçek anlamda müreffeh, onurlu, şahsiyetli bir millet olarak yaşayacaktır. 

Tabi tüm bunları varsayım olarak ifade ediyoruz. Öyle olmasını temenni ediyoruz. Fakat AKP'nin bu noktadana olaya bakmayacağını da biliyoruz. AKP'nin "Erbakan Yolu" söyleminin konjonktürel ve geçici olduğunu, seçim odaklı olduğunu gayet iyi biliyoruz. Çünkü bir yandan "Erbakan'ın yolu yolumuzdur" diyenler arka planda yine egemen güçlerle kolkola, faiz lobisi gibi kan emici vampirlerin ekmeğine yağ sürmeye devam ediyorlar. Keşke bu noktadan ayılabilseler. 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90