banner102

Osmanlı’nın mirası olan Türkiye Cumhuriyeti  kurulduğŸu günden  bu güne tam  90 yıl geçti. İlk otuz yılını fetret dönemi sayarsak, kalan altmışŸ yılın on yılını da ihtilallere ayırırsak, geriye kalan kocaman elli yıl var. Ve bu elli yıl Müslümanım diyenler tarafından kullanıldı. Her şŸeyi denedik de bir türlü biz olmayı deneyemedik. Her gelen hükümet  ben öncekilerden farklıyım dedi, ben daha dindarım diyerek  hükümet oldu, ama kendinden önceki  hükümetten de  farklı bir şŸeyler yapamadı. Bir türlü Allah’ın istediğŸi  bir hayat nizamı oluşŸturmaya hiç birisi yanaşŸmadı.  Bu arada bazı istisna hükümetler olsa da ömürleri az oldu. Bu ülkenin gündemini belirleyen idarecilerimize sorarsak, bu din ne işŸe yarar. Cevap olarak da  iki cihan saadetidir derler yani hem bu dünyada hem kıyamette bizleri aziz eder, derler. Ama gereğŸini bir türlü yapmazlar.

GeçtiğŸimiz günlerde Aile ve Sosyal Politikalar Bakan’ı Fatma şžahin, Ankara’da ulusal kanal ve gazetelerin Ankara temsilcileri ile bir araya geldi. şžahin, bakanlığŸı döneminde yaptığŸı önemli çalışŸmaları temsilcilerle paylaşŸtı. Bakan şžahin: "’ Kadın, ya çocuğŸa bakıyor ya da çalışŸıyor. Yani ikisini bir arada yapamıyor. şžimdi biz kadınlarımızın bunların ikisini bir arada yapabileceğŸi gri ortam oluşŸturmak için projeler üretiyoruz, dedi.

Fatma şžahin sözlerine şŸöyle devam ediyor :"’2008 yılında çıkarılan teşŸvik paketiyle 4 milyon kişŸiyi istihdam ettik ve istihdam edilen bu kişŸilerin 1 buçuk milyonunu  kadınlar oluşŸturuyor. Bu şŸekilde kadınları sosyal hayata kazandırdık ama bu defada çocuk sayısında azalma oldu. şžimdi öyle bir çalışŸma yapıyoruz ki kadınlarımız hem sosyal hayatta olacak, hem de çocuk sayısı istenilen seviyede olacak."’ Ayrıca, şžahin şŸunları da ifade etti: "’Bir yılda 600 bin insan evleniyor ve evlenen bu çiftlerin 120 bini boşŸanıyor. Bu sorunla ilgili olarak da çalışŸmalarımız var ve bu soruna yönelik projeler hazırlıyoruz. BoşŸanmaların da önüne geçeceğŸiz" diyor.               

Bu günlerde Türkiye’nin gündeminde 'kadına şŸiddet ön planda' başŸlığŸı ile gazetede  bir haber: İst/ Avcılar’dan Ayca  şŸ.. adında bir çocuk annesi,  kadın eşŸi, kayın babası, kayın biraderi şŸikayetçi olmuşŸ mahkeme Ayca  şŸ.. adındaki kadına  6 ay evden uzaklaşŸtırma cezası vermişŸ. Ayca  şŸ.. şŸaşŸırmışŸ, nasıl olur da mahkeme iki dakikada böyle bir karar verir, diye ama olan bir kere olmuşŸ. Burada şŸiddet mağŸduru bir erkek evden uzaklaşŸtırılan kadın.

Bizler de yaratılışŸ gayemizde olduğŸu gibi aslımıza dönsek, inancımız bizden ne istiyorsa onun gereklerini yapsak, mesela  Allah (Celle Celalühü), kadına hangi görevi vermişŸse o onun gereklerini yerine getirse. Aynı şŸekilde de Allah(Celle Celalühü) erkeğŸe hangi görevi vermişŸse erkek de o görevi yerine getirse. ܇ok şŸey mi istemişŸ oluruz. Avrupa’ya uymaya, onların yolundan gitmeye mecbur muyuz? Ve işŸte olmuyor çünkü dinimiz aynı olmadığŸı için ayarlarımız tutmuyor,  şŸimdi ܇ocuk Esirgeme Kurumu’nu kapatıp çocukları koruyucu ailelere veriyoruz. ܇ocuklar sıcak aile ortamında yetişŸsin diye. ܇ok güzel, öbür taraftan da koca karısına sert bakınca  veya kadın kocaya sert bakınca evden uzaklaşŸtırma cezası alıyor.

Evden kadın uzaklaşŸtırılınca ne olur veya erkek uzaklaşŸtırılınca nelere mal olur? İnancımız veya örfümüz buna ne der,  bunların hesabı yapılarak mı yasalar çıkarılıyor? Evde baba veya anne olmayınca sıcak ortam oluşŸur mu? ܇ocuk Esirgeme Kurumunu kapatıp çocukları sıcak aile ortamına katıyoruz . Yüksek sesle konuşŸunca da  aileyi ayırıyoruz. Bir yandan süt bankaları açmayı düşŸünüyoruz büyük alimlerimiz süt kardeşŸliğŸi oluşŸacağŸından bu işŸten vazgeçin diyor. Bu yapılan işŸlerde bizim başŸ vuracağŸımız bir mercimiz yok mu?  Allah(Celle Celalühü) bu idarecilerimize rahmani düşŸünmeyi nasip etsin. Çünkü   bunların tamamı bizim inancımıza göre şŸekillenebilir. Süt kardeşŸliğŸinin bir hükmü yok mu? Veya bir çocuk,koruyucu ailenin yanında  akil baliğŸ olduktan sonra ki hükmü nedir bunlara bizim dinimiz cevap veremez mi ? İlla rehberimiz Avrupa mı olacak.

Son elli yılımızın 10 yılını çok daha dindar olarak bildiğŸimiz insanlar tarafından yönetiliyoruz. ܖnceki dindar hükümetleri anlamakta pek fazla zorlanmadım da bu son dönemin dindar idarecilerini anlamakta çok zorlanıyorum. İnandığŸımız ve iman ettiğŸimiz şŸu İslami değŸerlerimiz ne zaman devreye girecek, inancımız bize ne zaman rehber olacak? Benim inancım şŸu ki bizim millet olarak on beşŸ yıl önce böyle sıkıntılarımız yoktu. Sıkıntılarımız ne zaman kadınları sosyal hayata kazandırdık ya,  işŸte o andan sonra kadına şŸiddet başŸladı bunu anlamak çok zor değŸil,  hafızamızı biraz yoklarsak  anlarız.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
ASIM KURBETOğLU 2013-04-13 21:28:04

Teşekkür ederiz Celal Abi, yazın çok güzeldi..

banner90