Ramazan ayı Müslümanların kendilerini yenileyebilmesi, hesaba ve sığaya çekebilmesi için bulunmaz bir nimet ve fırsattır. Bunu biliriz ama kendimize güvenimiz olmadığı için, ne sözünü, ne işini ne de gereği gibi teslimiyet içinde dua edebiliyoruz.
Düşünüyorum da, 10 yıl önceki önceliklerimiz ve bugün ki önceliklerimizi... Gerçekten çok fazla yer değiştirmiş önceliklerimiz.
Mesela şöyle düşünür ve söylerdik, çocuklarımızı İslam’a uygun, ümmetin kurtuluşuna çare olabilecek şekilde nasıl yetiştirebiliriz?
Oysa o zaman kaybedecek çok şeyimiz yoktu, ama bugün kaybedecek çok şeyimiz var. Kafalarımız maddiyata göre şekillenmiş, İslam’i şuurumuz ve anlayışımız erozyona uğramış, neredeyse o gün düşündüğümüz yanlış, bugün düşündüğümüz doğruymuş gibi bir düşünce oluşmaya başladı zihinlerimizde.
Bugünkü önceliklerimize gelince, çocuklarımıza nasıl rahat bir hayat sürdürürüz. Mal-mülk- ve makam olarak nereye ne kadar ulaşabiliriz hırsı, her şeyin önüne geçmiş, hesap günü unutulmuş, “ehlinizi ateş den koruyunuz” emri akıllardan silinmiş, dünyayı ve Müslümanları faiz belası istila etmiş, her şeye faiz bulaşmış, halk tarafından Müslüman olduklarına inanılan gazete, tv ve dergiler, faiz reklamı yapar olmuş ve bunların bizim tarafımızdan kabul görüp normalmiş gibi algılanması, bizleri tepki dahi gösteremez hale getirdi ne yazık ki...
Bizler ramazanın maddi boyutundan ziyade manevi boyutuna inanan ve iman eden insanlarız. Her ramazanın biz Müslümanları kurtarmak için geldiğini biliyoruz. Peygamber Efendimiz (S.A.V.); Ramazan ayının başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem ateşinden kurtuluş olduğunun müjdesini bizlere veriyor ve bizler de öyle inanıyor/iman ediyorsak gereğini yaptıktan sonra, çok dua edeceğiz. Rabbim bu ümmeti faiz belasından bizleri de bu rüzgÜ¢ra kapılmaktan kurtarsın. Kurtulmak istiyorsak tabi... Çünkü biz kurtulmak ister ve gereğini yaparsak mutlaka Allah bize yardım edecektir. Ancak biz başta yenilgiyi kabullenir, inandığımız gibi değil de yaşadığımız gibi inanmaya başlarsak ve “faiz dünyanın gerçeğidir” dersek tabii ki savaşı baştan kaybetmiş oluruz. Hz. Allah Kuran’ı kerimde, Bakara suresinin 279.ayetinde mealen “Faizden kurtulmak istemeyen Allah resulüne savaş açmıştır” buyuruyor. Bu kadar açık beyan ortadayken bizler faize, faizciliğe faiz alana/verene ve reklamını yapana, faizci ekonomik anlayışa savaş açmazsak... Allah ve resulüne savaş açmış olmaz mıyız?
On yıldır bizleri yöneten İmam hatipliler, muktedir olamayan iktidar... Muktedir olamayan diyorum iyimser bir düşünceyle... şayet muktedir ise ve faizi de dünya gerçeğidir deyip, faizsiz bir nizamın olmasını mümkün görmüyorsa, yazıklar olsun...
Bugün ki iktidarı seviyor, Müslüman olduğumuza inanıyor, cennet-cehennemin varlığına ve hesap gününe inanıyor-iman ediyorsak, bu insanların ve tabi olan bizlerin tek kurtuluşu; gereğini yapıp ondan sonra duamızı yapacağız. Bu ramazan ümmetin faiz belasından kurtulmasına sebep olacak inşallah.
Değerli dostlar; inanmadığım hiçbir şeyi ne söylerim ne de sizleri inandırmaya çalışırım.
Ben bu faiz belasından kurtulacağımıza inanıyorum. Çünkü dünyada Müslüman akademisyenler gerekli çalışmaları yaparak faizsiz ekonominin olabileceğini bazı alanlarda kısıtlı imkÜ¢nlar olmasına rağmen yapılan uygulama sonucu alınan başarılar kanaatimizi %100 güçlendirmiştir. Sadece uygulama alanı olarak gerekli zemini ve altyapıyı oluşturmak, başta bizlerin akabinde seçmiş olduğumuz siyasetçilerin görevidir.
Ama her fırsatta faizden beslenen güruh, faizsiz ekonomik nizamın hayat bulmaması için ellerinden geleni yapacaktır. Bizler de yazarak, okuyarak, anlatarak, ailemizi ve çevremizi bilinçlendirmek için elimizden geleni yapacağız, buna inancım tamdır.
Türkiye’de şuan finans kurumlarının payı %5’tir. Birazcık iktidar teşvik etse %50’yi geçer, o zaman faiz belasından kurtulmanın yolu açılmış demektir ve inanıyorum ki bu iktidar birazcık bu beladan kurtulmayı düşünüyorsa ARGE çalışmasına verdiği paranın %1’ni faizsiz ekonomi için ayırarak, enstitü kursları bu işi bir kaç ayda çözerler. Çünkü Allah, “alışverişi helal faizi haram kıldı” öyleyse hiç tereddüt etmeden bizler Müslümanlar olarak bu emre tabi olmak zorundayız. Peygamberde bizim anlayacağımız şekilde böyle tefsir etmişse, demek ki faizsiz ekonomi olur. Acaba demek dahi, Allah muhafaza imandan mahrum eder.
Mahmud Efendi Hazretleri diyor ki; Faiz madden insanı ve insanlığı batırır manen de cehennemde yatırır.
Sonuç olarak diyoruz ki ülkemiz ve milletimiz için’’nereden nereye’’... Diyebilmek ve faiz belasından kurtulmak için ‘’farkınız’’ olursa ‘’farkımız’’ olur.
Yaklaşan Ramazan Bayramınızı şimdiden tebrik eder hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allahtan niyaz ederim. Selam ve dua ile.
hep ayni şeyleri konuşup duruyorsunuz. biraz kelişin yahu .