banner102
 Büyük bir seçim dönemini geride bıraktığŸımız şŸu günlerde geriye dönüp baktığŸımızda nelerin değŸişŸtiğŸini ve aslında nelerin hiç değŸişŸmediğŸini görüyoruz…

Meydanları esip gürleten siyasilerden geriye devamlı tekrar ettikleri bir kaç söz kaldı akıllarda... Bahçeli’nin pisköviti, KılıçdaroğŸlu’nun “Recep Bey’i” ve ErdoğŸan’ın “Farkımız Bu” naraları, siyasi hayatımıza yeni bir söylem dili olarak eklendi...

...

Türkiye siyasi tarihi çok köklü bir hazine… Bugün ya da dün meydana çıkmamışŸ köklü bir bütün. Ve o bütünün içindeki en önemli unsur da hiç şŸüphesiz tüm yönleriyle  İslam’dır. İslam’ı kabul etmeden önce Türk dendiğŸinde anlaşŸılan medeniyyet yoksunu, kaba, yobaz insanlar topluluğŸuydu. Hiç kimse İslam öncesi Türkler’e ait bir şŸair, bir muharrir veya bir edip gösteremez.  Ama tanıdığŸımız ve dünyanın bugün bildiğŸi tüm meşŸhur karakterler tamamıyla İslam’ın bereketiyle ortaya çıkmışŸlar, doğŸru tabirle adam olmuşŸlardır.

O halde sorulacak soru şŸudur: Böyle köklü bir İslami medeniyetin varisleri olarak bizler Ak Partiden ne beklemekteyiz?

AçlığŸı gidermesi, yolsuzluğŸu önlemesi, duble yollar yapması,hastaneler, köprüler inşŸa etmesi,  elektronik kitaplar dağŸıtması vs… mi? Elbette...

Yoksa, kaybettiğŸimiz, günden güne uzaklaşŸtığŸımız ve yozlaşŸtırılmaya çalışŸılan mukaddesatımızı yeniden ihya etmesi mi?

Bizler açken, ayağŸımızda çarıklar varken, duble yollarımız yokken, yedi cihana hükmeden bir imparatorluk kurmamışŸ mıydık?  Neyle nasıl olmuşŸtu bu güç? Bugünkü anlamda Teknoloji mi vardı, bilim mi? Elbetteki onları da kullandık. Ancak bizim hepsinden önce Din-i Mübin-i İslam’ın ana kaidelerine bağŸlı kalplerimiz vardı. O kaideler gün geçtikçe küresel dünya tarafından koparılıyor… Ve biz  fark olarak Ak partiden veya bütün siyasi partilerden bu kaidelere karşŸı olan bağŸımızı güçlendirici bir yönetim anlayışŸı sergilemesini bekliyoruz…

Farkımız “Bu” olsun istiyoruz...
...

Bir şŸiirinde Akif, ibadethanelerin haraplığŸından, mihrapların örümcek ağŸları bağŸlamasından, camilerin müminsiz kalışŸından ağŸlıyor… Bugün kimse bu konularda ağŸlayamaz değŸil mi? Anadolu’nun en ücra köşŸesindeki camimiz bile çok temiz. Diyanet sağŸolsun, bu işŸi iyi takip ediyor. Camilerimizde en güzel halılar, ışŸık organizasyonları, her türlü ruhani havayı yansıtacak materyaller var…

Ama ruh yok? Ama iman sarsılmışŸ… Ama kalpler artık Allah’ın zikri ile değŸil, dünyanın sevgisi ile tatmin olmaya çalışŸıyor…

Biz ne isterdik oysa? Yöneticiyim diye ortaya çıkacak bir müminin evvela mukaddesatımıza sahip çıkmasını en azından devletin ve milletin ortak emeğŸiyle edinilen mülkleri satıp faize vermemesini beklerdik doğŸrusu.

Bizim bu beklentimizin aslında yapılması gereken işŸlerin en başŸında geldiğŸini sizde kabul etmektesiniz. Yani bu bir beklenti olmaktan öte zorunluluktur.

Bir gün CHP eski genel başŸkanı Baykal grup toplantısında bağŸırmışŸtı: “Türkiye’yi sizin hadisiniz, fıkhınız, tefsiriniz mi kurtaracak?” demişŸti İmam-Hatiplere... Tabi CHP grubu çok yoğŸun alkışŸlarla başŸkanlarını taltif ettiler…

Deniz Baykal’ın sanırım unuttuğŸu bir yer var. Bu ülke,milli mücadele döneminde beğŸenmediğŸi peygamberimizin hadisleriyle kurtuldu. İmamlar camilerde bu hadisleri, ayetleri okuyarak halkı milli mücadeleye ikna etti. Zaten ardı ardına gelen bir sürü savaşŸta yorgun düşŸmüşŸ bir milleti Allah’ın ayetlerinden başŸka ne uyandırabilir, ne ayağŸa kaldırabilirdi ki?

Ak Partiden istediğŸimiz, dini dünyadan ayrı gören bir zihniyetin yerine, dini dünyanın temeli gören bir anlayışŸı yeniden hakim kılarak bizi aslımıza döndürmesidir.

ܖrneğŸin, milyonlarca öğŸrenci ders vakitleri yüzünden Cuma namazı kılamamaktadır. Bunu düzeltmek çok mu zor? Sadece ders vakitlerinde bir oynama yapılarak bu düzeltilemez mi? Peki  Ak parti bunu neden kendine bir dert edinmez? Yoksa şŸöyle mi diyeceksiniz: Bizden önce de böyleydi...

Bu soruyu sorana şŸöyle bir cevap verilir ki, konuşŸmaya mecali kalmaz: O zaman senin müslümanlığŸının anlamı ne?

Biz tepeden tırnağŸa İslamız… Kime niye, ne için yaranmaya çalışŸıyoruz? Ben aslında böyle inanıyorum. İnandığŸım için şŸöyle iddia ediyorum; Bütün bu söylediklerimizi bir iktidar kolaylıkla gerçekleşŸtirebilir.

Sözlerimi  Cemil Meriç’in bir tespitiyle sonlandırıyorum, umarım konuyu aydınlatacaktır…

“ Bütün Kur’anlar’ı yaksak, bütün Camileri yıksak, Avrupalı’nın gözünde biz Osmanlıyız… Yani düşŸman bir yığŸın…”

 

Selam ve dua ile Berat’ınız, affınız, yükselişŸiniz mübarek olsun…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Ahmet MURATOğLU 2011-07-16 20:00:22

Allah Razı Olsun Güzel Bir Başlangıç Anlamlı Bir Bitiş Tabii Anlayabilene Anlamak İsteyene...

Avatar
Adem ALAN - SAMSUN 2011-07-27 11:11:14

1924 Yılında yapılan "Mübadele"ye kadar, OF'da 50'den fazla kilise vardı.Nüfusun yarıya yakını Hristiyan,kalanı Müslümandı.ANCAK:
Hacı Ferşat Efendi, LJalekli Hacı Dursun Efendi,Şufaruksalı Hacı aşık Kutlu Efendi,Hopşoralı Hacı Hasan Efendi ve daha ismini bile unuttuğŸumuz alimler (Allah'ın Rahmeti üzerlerine olsun) yetişmişti.........
90 Yıldır: Of'da hiç kilise yok, Hristiyan yok, 40-50 tane Kur'an Kursu,medrese ve hocaları (İHL dahil), 100'den fazla cami ve imamları var...
1 tane; Ferşat, LJalekli,Aşık Kutlu, Hopşoralı Hasan Efendi yetişti mi?
Yetişmediyse, sebebini araştıracak kadar olsun basiret
sahibi bir araştırmacı da mı yetişmedi?
Tüm ömrünü sadece siyasete adayıp, siyaseti ise sadece eleştirmek zanneden nesiller devam ettikçe de galiba yetişmeyecek!
Sonuç olarak OF yine de Türkiye genel ortalamasından çok iyidir Merak ettiğŸim neden eskilerden daha iyi değŸil?
tatmin edici cevap veren bir OF'lu olursa memnun olurum.
Selam ve dua ile...
Adem ALAN-0532 291 06 90

Avatar
Halil Kurbetoğlu 2011-07-29 14:53:18

Biz de selam ve dua ile sözlerimize başlayalım...

Öncelikle yapmış olduğŸunuz tespitler Of'un nevi şahsında aslında tüm türkiye'nin portresini çizmektedir. Düşünelim, Türkiye de Of ile aynı eksende değŸil midir? Türkiye genelinde ilmi noktada kendilerini ispatlamış ulema şahsiyetler varid olurken neden şuanda herkesin icma ettiğŸi bir ulemadan söz edilmez? Demek ki bu sorun sadece Of'a münhasır değŸil.

Bir sürü sosyolıjik ve tarihi sebepleri vardır. Sosyal bilimlerde tek neden ve sebep olamayacağŸından sorunuzun bir ve tek cevabı da yoktur.

eleştirmek istediğŸim tek bir cümleniz var: "Tüm ömrünü sadece siyasete adayıp, siyaseti ise sadece eleştirmek zanneden nesiller devam ettikçe de galiba yetişmeyecek!" sadece burası.

Bütün siyasetle uğŸraşan gençler salt eleştiri yapmazlar. Ayrıca her genç mutlak surette siyasete ömrünün bir bölümünde ilgi duymalıdır. Konjonktüre hakim bir genc nesil gereklidir. Eleştiriye de her daim açık olmak zorunluluğŸumuz vardır. Eleştirmeliyiz ki elekten geçirilmiş tertermiz unu ekmek haline getirebilelim.
Ancak eleştirirken elbette ortaya bir çözüm de koymak en doğŸrusudur. Tekrar selam ve dua ile...

banner90