Yüreğimiz yangın yeri. Artık kaldıramıyoruz olanları. Vahşetin ve soykırımın en uç noktalarında gezinenleri görünce yada duyunca eriyoruz, paramparça oluyoruz. Yangın yakıyor hepimizi. Herkes kendine yakışanı yapıyor. Adamlar kendine yakışanı yapmakta pek mahirler. Peki biz neresindeyiz olanların? Sana diyorum Ayşe, Fatma, Ömer, Ali. Sana seslenirken bile yüreğim titriyor. Artık bu isimlerin hakkını veremediğimiz için mi farklı isimler koyuyoruz çocuklarımıza. Doğmamış çocuklarımıza yeni isimler aramamızın nedeni bu mudur?
Bahsettiğim isimlerin kimler olduğunu konuşmaya gerek bulmuyorum. Ama şunu biliyorum ki her biri en gür sadaile hep zulmün karşısında olmuştur.Bu insanlar cennetle müjdelenmişlerdir. Tek başına dua etmek yetseydi onlar sabah akşam uyumaz dua ederlerdi. Bizolanlar karşısında dua etmekle yetiniyoruz desem kim alınacak. Kim parmak kaldıracak: İtirazım var ben kabul etmiyorum demeye! Bu durumumuza acıyorum. Biz hem paramparça olduk hem de eridik. Yavaş yavaşeriyoruz. Azar azar. Küçük küçük. Neresinden başlasam bilemiyorum ama her konuda desem kafi olacaktır. Sadece dua etmek yetmiyor. Aksiyon almak lazım. Güçten anlayana güç göstermek lazım. Güç gösterelim demek intikam peşinde koşmak değildir. Ne diyordu merhum Aliyaİzzetbegoviç: “Hiç kimse intikam peşinde koşmamalı, sadece adaleti aramalıdır. Çünkü intikam sonu olmayan kötülüklerin de kapısını açar.”Dua bir eylemdir ve asla hafife alınamaz. Ellerimizi kaldırmamız bile bir eylem, bir harekettir nihayetinde. Semaya kalkan eller hürmetine artık küçük küçük büyüsün eylemlerimiz. Damlaya damlaya göl olsun hareket alanımız. Beslesin bu coğrafyayı ve bütün insanlığı özgürlük pınarlarımız. Biz bütün insanlığın saadetini düşünen ve bunu yönetimleriyle ortaya koyan ecdadın torunlarıyız. O yüzdendir Filistinli öldüğünde beni Türkiye bayrağına sarın demesi. Biz sizi bekliyoruz diye niyazda bulunması. Bu coğrafyanın hamisi Türkiye’dir. “Attentionplease” biniş ve inişten önceki son çağrıdır! Bütün İslam ülkeleri Türkiye’nin öncülüğünde bu soykırıma, insanlık dışı vahşete, uluslararası hukuka aykırı eylemlere son vermelidir. Bütün insanlık adına öncü olacak, örnek olacak bir hamle yapması gerekmektedir.
Son olarak bizim meselemiz değil, bizim ne işimiz var orada, meseleye duygusal bakmayın vs. diye gezinen tarih bilincinden ve reel politikadan yoksun kardeşlerime şunu demek isterim. En başta çoluk çocuk, yaşlı kadın demeden herkes öldürülüyor. Bu bir kenarda dursun. Bizim meselemiz çünkü Siyonist bayrağında çift mavi şeritle sembolleştirilen bölgede, yani büyük İsrail projesinde Türkiye toprakları da mevcut. Dikkat ediniz! Condoleezza Rice 2004 yılında Ortadoğu’da 22 ülkenin sınırlarının değişeceğini söylemişti. Bu ülkelerin içinde Türkiye’de yer almaktadır. İnsanlığın meselesi çünkü her Siyonist’in kafasında: Ben Yahudi’yim, ben üstün ırkım bundan ötürü bütün insanlar bana köle olmak zorundadır anlayışı vardır. İnsanlığın meselesidir çünkü insanlık ölüyor. Nasıl konuştuğumuza ve neyi konuştuğumuza dikkat etmek adına hatırlatmak istedim. Sözün özü bütün insanlığın özgürlüğü Kudüs’ün özgürlüğünde saklıdır.