21. Yüzyıl maalesef İslâm coğrafyası ve müslümanlar aleyhine zulmün ayyuka çıktığı bir süreç oldu.
Kuvveti elinde bulunduran bâtıl zihniyet, mazlumlara etmediğini bırakmadı. İnsanlığa yaşatmadığı zillet kalmadı adeta.
Ne ülke kaldı, ne yurt; ne ev ne bark kaldı. Analar, babalar, evlatlar aldı; bağnaz, yosun tutmuş zihniyetler. Geride dul, öksüz, yetim, acı, ızdırap bıraktılar. Namuslar kirletildi, onurlar kırıldı...
Bu insafsızca mezalim karşısında mazlumun sadece duası vardı. Bir yandan acı çekti, göz yaşı döktü bir yandan da dua etti. "Yarab" dedi. "Yarab, ıslâhları mümkünse ıslâh, değilse Kahhar ismin gereği şu zalimleri kâhr eyle!" diye yalvardı.
Kabûlü belki biraz gecikti ancak o da mutlaka gammaz zihniyetlerle işbirliği içerisinde olan içimizdeki beyinsizler yüzündendi.
Bugün sadece Doğutürkistanlı, Suriyeli, Yemenli, Filistinli ve dünyadaki diğer zulüm gören insanlar acı çekmiyor. Bugün dünyanın en zalimleri bir anlamda çağdaş firavunları, çağdaş nemrutları, ebu cehilleri de acı ile kıvranıyorlar. Şükürler olsun!
Geçmişte Yüce Allah bazı kavimlere azgınlıklarından dolayı bir takım helâkler göndermiştir. Ancak, bugün küresel bir helâk söz konusudur. Dileğimiz odur ki en azından dünyada mezalim işleyen zalimlerin zulmü karşısında sessiz kalanlar bundan bir des çıkarsınlar.
Müslüman hiç bir zaman zulüm işlemeyi aklından geçir(e)mez. O nedenle de insanlığı imha edecek silah yapmaz. Ancak, zalimin imha edici silahını imha edecek silah yapmak zorundadır.
Eğer bunu yapamazsa dua eder. Çünkü dua müminin en büyük silahıdır. Mümin Rabbine dua ile sığınır. O da elbet kulunu sonuna kadar darda bırakmaz. İmtihandayız elbet Yüce Allah kullarını bir takım şeylerle sınar. Mühim olan musibetler karşısında O’na daha çok sığınmaktır.
Bu gün karşı karşıya kalmış olduğumuz Rabbimiz için bu basit silah, o zalimlere ne kadar da aciz olduğunu göstermektedir. Onları nasıl da dize getirmiştir.
Bu gün belki basit bir ifade olacak ama adeta üçüncü dünya savaşını yaşıyoruz. Öyle bir savaş ki bütün zulümleri bir anda durdurdu. Bütün savaş uçaklarını indirdi. Hatta diğerlerini de. Böyle giderse gökte bir insan yapımı kanatlı kalmayacak...
Bu savaşta müminler kazanmıştır ve kazanmaya da devam edecektir. Ancak Mümin merhametlidir. İşin ehli olan müminler bir yandan süratle tıbben bu illet virüsün ilacını bulma çabasında olacaklardır elbette.
Öte yandan da bütün müminler duaya sarılıp, Rabbine sığınıp: ‘Ya Rab! Er-Rahman ismin gereği bütün mazlumları, görünmez musibetlerden, belalardan koru!’ diye dua edecektir. Ancak, zalimler hariç...
Bütün zalimler için Yaşasın Cehennem!
