banner102

“Dünyada olmuş olan her şey hayırdır” diye bir görüş vardır.  Bazı alimler, “Allah hayır olmayan hiç bir fiili yaratmaz” şeklinde görüş beyan ederler.  Allah (c.c)  Kur’an’da şöyle buyuruyor:  “Sizin şer gördüklerinizde hayır, hayır gördüklerinizde de şer olabilir.”

Bu günlerde dünyada üzerinde ciddiyetle durmamızı gerektiren birçok olaylar gerçekleşiyor,  artık sıradan bir hadise sayılır hale gelmiş olan savaşlardan söz etmiyorum,  artık savaşları film izler gibi izlediğimiz için ilgimizi dahi çekmiyor. Bir günde yüzlerce insanın ölümü, senede on binlerin ölümü üzerimizde bir etki bile bırakmadan gerçekleşip unutuluyor. İnsanlık günlük hayatına hiç bir şey olmamış gibi devam ediyor,  çok az bir kitle haricinde ne yazık ki sorumluluk hissi duyan kimseler çıkmıyor. Peki “zaman ve mekan bana emanettir” şuurundaki bir toplum bu hale nasıl getirildi, yeryüzünün ıslah ve imarından sorumlu iken bunca ifsada rağmen ses çıkarmamayı neyle izah edebiliriz sizce? Bizi bu duruma düşüren meseleleri konuşmadan hiç bir şeyi çözemeyeceğimizi  anlamamız gerekiyor artık.

İşin aslına bakacak olursak en önemli etkenin gündemimizin başkaları tarafından belirleniyor olması ve bizlerin de bu belirlenen gündemin oyuncuları olmamız olduğunun  rahatlıkla anlaşılır olması. Doğrusu biz kendi gündemimizi belirleyemiyor ona sahip çıkamıyoruz.  Bizi  genel anlamda basın yönetiyor/yönlendiriyor,  ne yapmamız,  nasıl davranıp nasıl yaşamamız gerektiği hep basın tarafından dikte ediliyor bize. Sanki hayatın bizatihi kendi gerçekleriymiş  gibi sunulup dayatılan bu hayat önerisi karşısında hiç bir kesimden sağlıklı bir karşı duruş tavrı sergilenemiyor ne yazık ki.

Bizim basınımız yıllarca batıyı ulaşılması değil, körü körüne taklit edilmesi gereken bir hedef olarak sundu bize, biz de  batıdan ne geldiyse hiç hesap etmeden, sorgulayıp tartışmadan aldık. Bu bize uyar mı uymaz mı demedik, onlar gavur biz Müslümanız onu dahi düşünemedik,  mesela bize, “çocuk yapmayın, bakamazsınız” dediler, doğum kontrol merkezleri kurdular, hatta masraflarını kendileri karşıladılar, kendi insanına da çocuk yapınca ödül verdiler bunu da gözümüzün içine baka baka yaptılar onu dahi anlayamadık,  neyi ekip neyi ekemeyeceğimize, ne yiyip ne yemeyeceğimize dahi onlar karar verdiler. Ve o kadar ileri gittik ki kendi insanımıza bile farklı bakmaya başladık, mesela, çocuk hakları, kadın hakları-erkek haklari  veya engelliler diye anlamadan bir sürü haklar ihdas ettik, halbuki bizim inancımıza göre sadece ve sadece insan hakları vardı. 

Fransa’da bir olay oldu, bütün dünya ayağa kalktı,  bizim basınımız da olay batıda gerçekleştiği için aşırı şekilde büyüttü,  o kadar ki koca Türkiye Cumhuriyeti  başbakanı temsilci dahi göndermeyip bizzat kendisi gidip  inancımıza  küfredenlerle beraber Fransa’da yürüdü. Güya teröre karşı barış yürüyüşü idi.  Aradan bir ay bile geçmeden  Amerika’da üç Müslüman genç öldürüldü, bırakın dünyayı, Türkiye’nin dahi gündemine girmedi. Ne oldu bu diyalogcu  kardeşlerimize ne yurt içinden ne yurt dışından bir sesleri çıkmadı. oysaki biz diyalog adına nelerimizi feda etmemiştik. Dinler bahçesi ihdas ettik,  hıristiyan erkekle Müslüman hanıma nikah kıydık, dört tane hak din var demiştik Muhammedür Resülüllah demeden de iman etmiş sayılırız dedik. Allah aşkına bizi hep gavurlar mı  şekillendirecek?

Bir an düşünüyorum da,  Özgecan Aslan olayının Münevver Karabulut olayından ne farkı var,  ben bir fark göremiyorum. İkisinin de insanlık tarihinde eşine az raslanır acı bir olay. Size söyleyeyim, aradaki tek fark Cem Garipoğlu’nun avukatının Metin Feyzioğlu  olmasıdır. Sizce  Özgecan’ın katili olan Suphi Altındöken’in avukatı Metin Feyzioğlu olsa bu kadar yaygara kopartılır mıydı? 

Aklımızı  başımıza alalım diye Allah öyle şeyler yaratıyor ki!  Mesela aynı zamanda, Fransa-Amerika-Türkiye’de  olaylar oluyor. Hangi olayda basın sesini yükseltmişse o ön plana çıkıyor yıllarca.  Akidemizi dahi feda ettiğimiz diyalog oluşumundan ne Türkiye’den nede dünyadan bir ses çıkmıyor.

Üniversite, sendika ve bazı sivil toplum kuruluşlarının yaptıkları araştırmalara göre, Türkiye’de eğitim arttıkça kadına şiddet de artıyor, en çok amirlerin-müdürlerin taciz ettiği söyleniyor,  onlar da mutlaka eğitimli ve en azından üniversite mezunu kişiler. Dünyayı kana bulayan büyük devletlerin yöneticileri de eğitimli üniversiteli. Tabi eğitimli olmak yine de iyi bir şey olsa gerek ki en azından şunu diyorlar, kimyasallarla  ve gazla öldürmek yasak, sadece bombayla öldüreceksin! Bu  kararı verenlerde eğitimli ve okumuş insanlar.

Bütün bunlar bize aslımıza dönmemizi hatırlatmış olması lazım  çünkü;  Bu  eğitimin içerisinde besmele  yok, bu eğitimin içerisinde hesap günü yok,  Allah’sız bir eğitimle övünüp duruyoruz   eğitim sistemimizi Müslümanlaştırmak zorundayız.  Şu anki verilere bakınca kadına şiddetin son yedi yılda % 1400 artış gösterdiğini görüyoruz.  Peki, bizim eğitim seviyemiz sizce son yedi yılda düştü mü? Bu verilere bazı  kardeşlerimiz  inanmak istemiyor,  “yok efendim, daha önce de şiddet vardı da bu kadar haber mekanizması yoktu, onun için pek duyulmuyordu” falan filan diyorlar.

Her devletin sınırları olduğu gibi Allah’ın da sınırları var ve Allah’ın sınırları da haramlardır. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan  beri bizim hiç haram diye bir sınırımız olmamıştır, Müslümanlar olarak böyle bir derdimiz olmuş mudur, olmamışsa ne zaman olacak?

Müslüman olanın böyle bir derdi yoksa  Müslüman olmayanın böyle bir derdi neden olsun ki? Ve diyoruz ki  aklımızı başımıza almanın tam zamanı Allah rızası için. Hesap günü diye bir derdi olan akil ve ehil insanlarımızın hükümetimize mutlaka öneride bulunması inancıyla....  selam ve dua ile... 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Asım KURBETOĞLU 2015-03-11 20:16:47

Takipteyim:))

Avatar
el_ofi 2015-03-20 18:41:31

"Heyrihi ve Şerrihi minellahi teala" İnsan iradesini kullandığı kötülüğü yaratan da Allah'tır. Ancak şerre rızası yoktur.....

banner90