banner102

Hayatımızda ölüme ayarlı bir saat kuramıyoruz maalesef. Bu nedenle yaşantımızda dikkat etmemiz gereken asıl konumuz ölüm olmalıdır. Ölümün ne zaman ve nasıl geleceği de meçhul.Haliyle ölümlü olduğunu unutmamak sanki her gün düzenli olarak kurduğumuz alarm gibidir. Bundan ötürü kalbimizin ve zihnimizin derinliklerinde her gün mutlaka bir zil çalmalıdır. Kurmadığımız alarmlar yüzünden ölümü unuttuk ve ölümü kanıksadıkça hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamaya devam ediyoruz.

Son yaşanan olaylar, ulusal ve global gelişmeler ve özellikle üç aydır süren Filistin soykırımı bizlere insanlığımızı sorgulatır oldu. Filistin özelinde değerlendirecek olursak orada yaşanan hadiseler sonucunda şehit olanlar, ölerek ölmeyenlerdir diyebiliriz. Diğer tarafta öldürmeyi hak sebebi sayan, yok ettikçe var olacağına inanan ve kendisini kazanacağım yanılgısıyla ikna eden insanların ölmeden önce öldüğünün ispatıdır. Böyle düşünen ve bunu hayatının vazgeçilmezi yapan insanların öldükten sonra nasıl hatırlanacağını, bu hatırlamanın geride kalanlar için nasıl ifade edileceğini söylemeye hacet yoktur. Yaşanan hadiseler bir insanın hayvandan daha aşağı (Esfelisafilin), melekten daha üstün konuma nasıl gelebileceğini göstermektedir.

Bütün insanlığın gözü önünde bir soykırım yapılmaktadır. Ölümü şehit olacağım inancıyla tanımlayanlar bir tarafta. Ölümü unutanlar bir tarafta. Sizce ölürsem şehit, kalırsam gaziyim diyenler mi ölüdür? Yoksa bütün imkanlarımla bu insanları öldürmeyelim diyenler mi ölüdür? Birileri hiç ummadığımız coğrafyalarda imanın tadına varılmasına vesile olurken, Müslüman olmayıisteyenlerin gönlünde taht kurmaktadır.Diğerleri ise bütün insanlığın nefretini toplamaktadır.

Bütün insanlar benim inancıma göre köle olmak zorundadır inancıyla hareket eden, insanlık için ifsat edici politikalar izleyen bu güruhun insafa ve insanlığa sığmayan her türlü eylemlerinden ötürü dünyanın vicdanı uyanmıştır. Olması gerekende budur. Bu konuda bize düşen somut adım atmaktır. Ne yazık ki bunu tam manasıyla yapamadık. Açık söylemek gerekirse halkı Müslüman olan ülkelerden çok daha fazla ses getiren eylemleri Batı’nın vicdanlı insanları yaptı. Öldürülmeyi, işinden olmayı, toplum tarafından dışlanmayı vs. göze alan bu insanlara Allah hidayet nasip etsin.

Toparlayacak olursak henüz hayattayken ölüm şeklimizi seçemeyebiliriz. Fakat her an ve her yerde bizi yakalayacağından şüphe etmediğimiz ölümü nasıl karşılayacağımızı seçebiliriz. Önemli olan hayattayken doğru yerde durmak ve safımızı belli etmektir. Nitekim Allah insanlara diğer bütün mahlukattan farklı ve üstünlük olarak: İyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan, doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden, adaleti zulümden ayırma yeteneği vermiştir. Saydığım bu beş hasleti tercih etmek de elimizdedir. Bizler Filistinözelinde Filistin safındayız, insanlık tarafındayız, mazlumdan yanayız. Bütün insanlık için Siyonizm mikrobunun silinmesini temenni ediyoruz.

Nihayetinde bütün insanlığın özgürlüğü KUDÜS’ün özgürlüğünde saklıdır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90