Düşünün bi kere…
Alim diye geçinen bi şahıs cenaze merasimi nedeniyle geldiği Of’ta cenaze namazı sonrası dua yapılması gereken yerde desteklediği parti için, desteklediği partinin lideri için isim vermeden oy isteyebiliyor. Üstelik bununla da yetinmeyen hoca diye geçinen bu şahıs cenazenin kabre defni esnasında yine rahat durmuyor bu sefer açıktan desteklediği partinin lideri için oy istiyor! Desteklediği partiye herkesin oy vermesi gerektiğini, vermeyenlerin gafil olduğunu, eğer o partiye oy verilmezse “din düşmanı” öteki partinin iktidara geleceğini söyleyip binbir türlü korku senaryoları kurup din adamlığı kisvesini bir kenara bırakıp bir siyasetçi gibi açıyor ağzını yumuyor gözünü! Maalesef bu şahıs Efendi Hazretleri gibi örnek bir Allah dostunun yolundan gittiğini söylüyor. Vah vah… Ne hallere düştük! Kimlerin aklına bakar olduk! Vah ki vah…
Sen sırtına cübbeyi geçirereceksin, sakalı sünnet üzere uzatacaksın, Efendi hz. gibi büyük bir şahsiyetin yolundan gittiğini söyleyeceksin ama gittiğin bir cenazede siyasetin daniskasını yapacaksın!
Yok öyle yağma!
Orda duracaksın hoca! Siyaset yapacaksan çıkaracaksın sırtındaki cübbeyi, sakalı sünnet seviyesinden aşağı indireceksin ondan sonra konuşacaksın. Senin peşinden gittiğini iddia ettiğin O mübarek bu güne kadar bir kez olsun “şu partiyi destekleyeceğiz” dememiş sen hangi hadle kalkıyor bir parti için oy isteyebiliyorsun! Efendi Hz. binbir zorlukla çiçek gibi yeşerttiği ihvanın içine hangi hadle bu kadar derin fitneyi sokmaya cüret edersin!
Kendi içinden kendi kafana göre kadının kadınla, erkeğin erkekle evlenebildiği Avrupa Birliği için “biz bugüne kadar istenen herşeyi yaptık!” diyen parti liderini sevebilir, oy verebilirsin. Allah’ın (cc) Kur’an-i Kerim’de Fatiha suresinde “sapıtmış ve gazaba uğramış olanlar” diye Müslümanları uyardığı “hristiyan ve yahudi sermayesini öpüp başının üstüne koyan parti liderini sevebilir, oy verebilirsin. Bu çağda “dini birlikler olur mu" diye İslam birliğinin önünü kapayan, üstelik bu lafı İslam’ın çıktığı kutsal topraklarda yapan partinin liderini sevebilir, oy verebilirsin. Ama cenaze ortasında siyaset yapmaya kalkar, millete “aman ha oyları bölmeyelim, falanca kardeşimize oy verelim!” demeye kalkmaya hakkın yok. Orda duracaksın hoca! Hele sevdiğin partiye oy vermiyorlar diye insanları “gafil” diye niteleyemezsin.
Çok mu seviyorsun desteklediğin partiyi ve başındaki ismi. O zaman hiç merak etme. Kişi sevdiği ile beraberdir. Böyle buyurdu peygamberimiz. Kim kimi severse bu dünyada da, öteki dünyada da onunla beraber olur. Mesela sen o parti liderini çok seviyorsunya, toz konduramıyorsunya, öbür tarafta hesaplar alınırken Irak’ta mazlumları kesip doğraya zalim Amerika’ya “hava sahamızı kullan, deniz limanlarımızı, hava limanlarımızı kullan” deyip o büyük günaha ortak olan o sevdiğin adamla beraber haşrolacaksınız merak etme. Alemlerin Rabbi o sevdiğin adama bu yaptıklarının hesabını sorarken sen zannetmeki Efendi hz. gibi bir mübareğin yanında olursun. O mübarek senden o gün çok uzaktır çok! Yok öyle yağma! Sende o gün orada o sorulara muhatabsın! Sen de hesap vereceksin. Komşumuz ve din kardeşlerimiz Iraklılara bomba olup yağan zalim Amerika ve zalim batıya bu yolda destek veren pek sevgili parti liderin ile Alemlerin Rabbi olan Allah’a (cc) sen de hesap vereceksin!
Ey Rabbimiz!
Bize karayı ak gibi gösteren, batılı hakkı gibi anlatan din baronlarından bizi uzak eyle!
Başımıza “Ömer” misali dirayetli yöneticiler, haktan zerre kadar sapmaktansa, nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmeyen alimler nasip eyle!
Amin…