Motosiklet yarışlarında şampiyonluk yaşamış önemli bir isim. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın skanhallara ve büyük tartışmalara neden olan sarayında iftar için davet edilen onlarca sanatçı ve sporcu isimden biri. Gazetelere yazılan "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aynı sofrada olduğum için şükrettim!" ifadesi ile gündeme geldi. İftar daveti aldığı ve Erdoğan ile aynı masada oturduğu için şükretmiş! Allah şükrünü artırsın milli motosikletçinin. En azından milli motosikletçi. Türk bayrağını uluslararası pistlerde üst sıralarda dalgalandırıyor. Saygı göstermek gerek.
Fakat...
Erdoğan ile aynı masada olduğu için Allah'a neden şükretmiş sebebini de bi açıklasa idi keşke. Kendisi açıklamadı ama ben bi tahmin yürüttüm. Örneğin başbakanlığı döneminde çok şiddetli biz yani AKP gelmezse CHP gelir diyerek milleti korkuttuğu için mi? Yoksa pekçok mitingte onbinlerce kişi ile birlikte "beraber yürüdük biz bu yollarda" türküsünü kaideli ve nağmeli okuduğu için mi? Ya da daha iyisi Davos'ta her ne kadar program sonunda ben Peres'e değil moderatöre 'one minute' dedim demeden önce İsrail kasabı Peres'e okkalı one minute çektiği için mi? Kendini küresel kovboy sanan Obama karşısında bacak bacak üstüne atıp yakışıklı poz verdiği için? Oldukça uzun boylu ve hatırı sayılır derecede yakışıklı olduğu için olabilir mi?
Doğrusu ben karar veremedim. Belki siz verebilirsiniz Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yanyana oturan Sofuoğlu neden şükretmiş diye.
Ama tüm bunlar ülke genelinde çok tanınan bir sporcunun veya bir sanatçının ya da sıradan bir vatandaşın 'şükretmesi' için yeterli mi? Minnet duymasını gerektirir mi? Benim kitabımda gerektirmez! Zira ben dünü ile bugünü arasında doğu ile batı arasındaki kadar fark olan birinin yanına otursam ki bu cumhurbaşkanı da olsa hiç farketmez, şükretmem kafamda dolanan onca sorudan birini, birkaçını sorar cevap beklerdim.
Örneğin şunu sorardım: Şu içinde oturduğumuz sarayı yapacağına önce ülkendeki garip gurebanın tenceresinde ne pişiyor? haberin var mı diye sorardım. Öyle ya Türkiye'nin lideri ve devlet başkanısın. Öyle ise ülkedeki tüm insanlardan sen sorumlusun. Hazreti Ömer'in (RA) yaptığı gibi karnı aç vatandaşım var mı ki diye sorup tebdil-i kıyafet şehirleri sormalı değil mi? Sonra şunu sorardım: 'Komşusu açken kendi tok yatan bizden değildir' buyuran Kainat Güneşi'nin ümmeti olan birisi bu ülke topraklarını nasıl zalimlerin komşu Irak'a saldırması için yol geçen hanı yapar? Sen nasıl oldu da 6 deniz limanı ve 9 havaalanını kararname çıkartıp zalimliği ve katilliği tescilli Amerikan keferelerine açıp Irak'a lojistik üs merkezi yaparsın? Sonra şunu da sorardım: Bu milletin 1000 yıllık İslam tarihinde hep İslam Birliği varolmuşken İslam Birliğinin tesbih imamesi olmuşken sen nasıl olur da böylesine şerefli bir milleti AB uğruna Haçlı birliğine köle edersin, onların istedikleri kanunkarı çıkarttırıp, onların istedikleri standartlara çekmeye uğraşırsın? Bu ülke insanı nasıl olmuş da faiz lobisine köle edilmiş bunda senin payın nedir?
Soracak çok soru var ama bunların ilkini sorar sormaz en hafifi ile kapı dişarı edileceğimiz kesin! Ama yine de burada sormak istedim. Peki siz olsanız napardınız? Sofuoğlu gibi şükür mü ederdiniz yoksa benim gibi soruları sıralayıp cevap mı beklerdiniz?