Günümüzde müslümanların alim diye geçinen bir kısmının 'güç ve iktidar' ile olan imtihanları bitmek bilmiyor. On yıllar boyunca din düşmanı kisveli kendilerinden olmayanlardan gördükleri baskı ve yıldırmaların verdiği bıkkınlıkla 'şeklen' kendisinden gördüğü yeni güç ve iktidar sahiplerine kayıtsız-şartsız bağlanma garabeti yaşıyorlar. Kendilerini aynı eksende gördükleri iktidar ile olan sıkı birliktelikleri pekçok yanlış görememelerine hatta görmezden gelmelerine neden oluyor. Bu ferasetsizlik ve aldanış kendileri ile beraber kendilerini takip eden kesimleri de yozlaşmaya sürüklüyor.
Bu girizgahın nedeni İhsan Şenocak isimli bir zat.
Samsun merkezli İFAM isimli bir derneğin başında olan bir isim. Genç yaşına rağmen İslami kesimin yakından tanıdığı CV'si aslında hiç de kötü olmayan bir isim. İslami çalışmaları ile biliniyor. Bir mütefekkir olmasının yanında aynı zamanda bir aksiyoner. Kendisini ehli sünnetin ihyasına adamış -en azından dışardan öyle görünüyor-.
Son yıllarda İslamcı kesimin alim ve hoca diye addedilen kısmının yeterince politize olmuş olması, şeklen İslami görünen iktidarlara olan yakınlıkları, hatta ileri derecede içli-dışlı olmasından İhsan Şenocak da nasibini almış! Öyleki kendisini İslamcı olarak görmeyen hatta İslam'ın temel yasalarını seküler olmadığı için TCK'dan kaldıran siyasetçileri ümmetin lideri; İslamcılığı 'kaçılması gereken veba!' olarak gören partisini de kurtuluş gemisi olarak belleyenlerden biri. İhsan Şenocak'taki bu son birkaç yıldır süren müthiş savruluşun son noktası ise 7 Haziran seçimleri sonrası sosyal medyada höykürdüğü akla hayale, insaf ve izana sığmayan ifadeler oldu. Şenocak seçim sonuçlarının netleşmesinden ve mevcut 'İslamcı' geçinen iktidarın tek başına iktidar koltuğunu kaybetmesinden sonra kendilerine oy vermeyen kesimi 'münafıklıkla' suçlamış! Öyleki sosyal medyadaki hesabında oy sandığında İslamcı gözüken iri partiye oy vermeyenleri, Uhud'a müşriklerle savaşa giden İslam ordusundan ayrılan 300 münafıkla eş tutmuş! Ayrıca seçimden tek başına iktidarla çıkamayan mevcut siyasi iktidarı da sonunda Mekke'nin fethini gerçekleştiren peygamber ordusuna benzetmiş!
İlginç bir ironi...
Faizi helal gören, zinayı yasal olarak cezasız bırakmayı normal algılayan ve İslam birliği yerine bizzat kurucularının hristiyan birliği dediği Avrupa Birliği'ne girmeye itirazı olmayan bir ferasetsiz bir bakış açısının İslamcılık adı altında saçmalaması, 'İslamcı gözüken' partiye oy vermeyenleri münafık ilan etmesine belki şaşırabilir hatta 'pes artık' diye tepki verebilirsiniz. Ama aynı şahıs, Resulullah'ın (SAV) sünnetini anlatmak için kendini bir nefer olarak görüyor!
Şenocak'ın bu radikal sapmasının bir benzeri 60lı ve 70li yıllarda yine sahnelenmişti. O dönemin sol orjinli partisi karşısında kendini İslamcı olarak lanse eden ama özde İslamcılıkla zerre alakası olmayan ve sonradan liderinin masonluğu ortaya çıkan iktidar partisi de aynı taktikleri sergilemişti. Seçim dönemleri ortaya çıkar, o dönemin milli düşünen, halk için en güzel hizmetleri sunan partisi için 'bunlar karşımızdaki sol partiye çalışıyor, oyları bölüyor, aman ha komünistler gelir' diyerek manipülasyonlar yapardı. Zaman değişti, oyunun figüranları değişti, ama oynanan oyun hep aynı. Geçmişte babalarımızın hatta dedelerimizin zamanında oynanan film devam ediyor!
Sormak lazım Şenocak'a...
Böylesine büyük bir vebali hangi gerekçelerle üzerine alıyorsun? 'İslama ve müslümanlara dünyayı dar edeceğim!' diyen Papa X. Innocenzo heykeli altında hristiyan birliği anayasana imza atan bir ismi nasıl oluyor da ümmetin lideri diye bu milletin imanlı evlatlarına yutturmaya çalışıyorsun! İslam Birliği'ni elinin tersi ile iten, dudak büken, burun kıvıran, kibri dağları aşmış ve "rahmetimiz gazabımızı aşmış!" diyecek kadar iktidar sarhoşluğunda kaybolan bir zatı nasıl olur da bu milletin önüne reçete diye koyabiliyorsun? Senin kendine görev edindiğin ehli sünnet misyonunu hiçe sayan, peygamberine 'kibir yaptı' diyebilecek kadar karanlığa batmış sefillere kol kanat geren Bakara-makaracı 'belham adal' takımına ses çıkarmayan bir zatı nasıl bu ümmete çare diye sunabiliyorsun?
Ey Şenocak!
Mahkeme-i Kübra'yı en çok senin bilmen, en çok senin anlatman lazım gelmez mi? Senin kendine lider araman gerektiğinde tüm çağlara hitap eden görüşleriyle İmam Ebu Azam'ı (ra) örnek alman gerekmez mi? İmam-ı Azam devrinin devlet büyüğüne yaptığı yanlışlar nedeniyle yoksa ses çıkarmamışmıydı? O'nu yıllarca zindanlara hapseden düşünce neydi unuttun mu?
Faizi meşru gören hatta helal-i hoş olsun diyerek sapıtan adamlara kayıtsız şartsız destek verecek kadar gözü dönmüş Şenocak'ın desteklediği partiye oy vermediğim için bir kez daha şükrediyorum. Bu milletin elinden İhsan Şenocak gibilerin elinden bu milletin derhal kurtulması lazım. Dini ve değerlerini bu derecede yozlaştıran, akı kara gösterecek kadar zıvanadan çıkmış bu zatların da derhal silkelenip kendine gelmesi lazım. Bu nasıl olur bilinmez. Ama başta bu tip hocaların marifetiyle İslami yaşantı iyice bozulabiilir Allah muhafaza! Anlaşıldıki Şenocak gibi hocalar bu milletin bir başka imtihanı. Allah bu milletin sonunu hayreylesin!...